Akbüklüler ayağa kalktı!

“AKBÜK İÇİN” KOMİTESİ KURULDU

Mermer ocağı kırma-eleme tesisinin kurulmaması için "Akbük İçin" isimli ve içerisinde Akbük Kültür ve Çevre Derneği (AKÇED), Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Akbük Şubesi, Akbük Sevgisi Grubu, Akbük Gönüllüler Platformu, Akbük Dayanışma Platformu, Akbük Saplı Adası Siteler Birliği, Akbük Siteler Birliği, Akbük Cemevi, Kumkent Siteler Birliği’nin bulunduğu komite kuruldu. Komite, Akbüklü vatandaşları bilgilendirerek imza topluyor.

Akbük’e kurulması planlanan tesisin şehrin doğasına zarar vermemesini isteyen Akbüklüler, change.org’ta “Akbük Ormanlarında mermer ocağı istemiyoruz” başlığıyla imza kampanyasını sürdürmesinin haricinde mahallenin her alanında da imza topluyor. Akbük’te salı günleri kurulan Salı Pazarı'nda imza toplayan Akbüklüler astıkları “Ağaçlara, yaban hayata dokunma” yazıları ile imza toplamayı sürdüreceklerini ve kurulacak olan tesise karşı durduklarını ifade etti.

“TESİSİN 1 KİLOMETRE İLERİSİNDE HALA YAŞAYANLAR VAR”

Kurulacak olan mermer ocağının gerçek olmadığını söyleyen Zekayi Urulu, “Halkı kandırıyorlar kardeşim. Halka, 'Biz mermer ocağı açacağız' diye kandırıp mermer ocaklarında ihale olmadığı için devleti kandırıyorlar, milleti kandırıyorlar arkadaşlar. Burada mermer yok zaten, bu memlekette mermer yok. Burası taş ocağı olduğu için de gelin yerini inceleme yapalım hep beraber isterseniz. Mermer ocaklarında görüşelim. Madem mermer ocağı, göstersinler bize mermer ocaklarını. Kuracakları mermer ocağı çevresinde evler var. Hepsinin pencereleri kırılmak üzere. Ve kırılanlar var. Kazıklı ve Akbük'te mermer ocağı diye bir yer yok. Devleti kandırıp 'Mermer ocağı açacağız' diye taş ocağı açıyorlar. Çünkü taş ocağı ihaleli olduğu için ihalesiz yani basit yönteme kaçıp mermer ocağı yapıyoruz, diyorlar. Yetkililer gelsin, bizim köylerimize inceleme yapsın. Bir bir görsünler evlerimizin durumunu. Hepsinin evleri yarılmış durumda. Sanki deprem yaşanmış. Sularımız zaten tamamen çekildi. İnanın ki dinamitten dolayı olduğunu biliyoruz ama elimizden gelen hiçbir şey yok. Yukarıda bir tane var taş ocağı, şurada derenin içinde var bir tane taş ocağı, ileride var 3 tane taş ocağı. Şu anda zaten bitmiş durumda. Biz bunu İYİ Parti Muğla Milletvekili Sayın Metin Ergun’a ilettik. Kardeşim burada burada siyasi olsan da bir önemi yok, vatandaş olsan da. Ha zenginsen o zaman önemin var arkadaşlar. Zengin değilseniz hiçbir şeyde önemimiz yok. Benim söylemek istediklerim bunlar. Eğer ki iletirseniz devlet büyüklerimiz gelsin yalnız. Lütfen incelesinler.” dedi.

“AKBÜK OKSİJEN DEPOSUDUR, TOZLA DOLDURMAYIN”

Konu ile ilgili açıklamada bulunan Akbük İçin Komisyonu Başkan Yardımcısı Ahmet Cenap Türker, “Şu anda Akbük sınırları içerisinde mermer ve taş ocağı kurulmasın diye imza topluyoruz. İmza toplamamızın gerekçesi yaşanacak bir Akbük istememiz. Tozdan, kanserden uzak bir ortam istiyoruz. Şuan ki sürecimizde biz sivil toplum kuruluşları birleştirerek güzel bir oluşum gerçekleştirdik. Bütün sivil toplum kuruluşlar aynı çatı altında hareket ediyoruz. Mermer ocağını buraya kurdurmak istemiyoruz. Köylülerin o bölgede yakın Kazıklı köyü var. Ancak esas tepkinin büyüğü burada şu anda Akbük merkezde. Çünkü burası bir oksijen deposu. Buraya gelip yerleşen insanlar buranın bir oksijen deposu olduğunu bildiği gelip ve yerleştiler. Siz şimdi tutup buranın oksijen deposunu oradaki tozla yok ederseniz o insanlar tabi ki isyan edeceklerdir. Şu anda da gerçekten müthiş bir ilgi ile imza kampanyasında hiç kimseyi zorlamadan, insanlar kuyruğa girerek burada imza kampanyasında imza atmak için uğraşıyorlar. Ama herhalde karşı tarafta bunu gördüğü zaman, bu insanların bu haklı direnişini, haklı isteklerini gördüğü zaman karşı tarafa etki edeceğini düşünüyoruz. Biz 9 Mayıs'taki ÇED toplantısına, halkın bilgilendirilmesi toplantısına bütün halkımızı istiyoruz.” ifadelerine yer verdi.

“BU TESİSİ AÇTIRMAYACAĞIZ”

AKÇED Başkanı ve Akbük İçin Komisyon Başkan Yardımcısı Meral Şolt Göktan, “Açılmak istenen taş kırma tesisini istemiyoruz. Akbük 1991 yılında bakanlar kurulu kararı ile turizm bölgesi ilan edilmiş bir yer. Bu aşamadan sonra da çok güzel bir havası olduğu ve bol oksijeni olduğu için özellikle yaşlılar, emekliler buraya yerleşiyorlar. Ve sağlıklarına kavuşuyorlar burada yaşayan insanlar. Dolayısıyla burada herhangi bir tesis taşkırma, mermer ocağı, maden ocağı tesisi istemiyoruz. Doğal bir yaşam var burada. Kızılçam ormanı var, arıcılık yapılıyor, yaban hayvanlarının barındığı, beslendiği yerler. Tertemiz bir doğa varken bunu yok etmelerine izin vermeyeceğiz. Bu aşamada halkı bilinçlendirme, bilgilendirme toplantıları yapıyoruz. 9 Mayıs’ta yapacakları halk toplantısına da gerekli hazırlıklarımızı yapıyoruz. Çevre halkını bilgilendiriyoruz. Orada hazır bulunacağız. İtirazlarımızı dile getireceğiz. Ve her ne olursa olsun sonuna kadar takipçisi olacağız. Ve bu tesisi açtırmayacağız.” dedi.