Ulusal Pamuk Konseyi tarafından düzenlenen 7. Ulusal Pamuk Zirvesi'ne Aydın Ticaret Borsası ev sahipliğinde gerçekleştirilirdi. "Türk Pamuğunun Geleceği" ana temasını taşıyan zirve, Aydın Ticaret Borsası Konferans Salonu’nda düzenlendi. Programın başlangıcında Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürü İhsan Emiralioğlu ve Ulusal Pamuk Konseyi ve Aydın Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Fevzi Çondur konuşmalarını yaptı. Zirveye İYİ Parti Aydın Milletvekili Ömer Karakaş, Aydın Vali Yardımcısı Mehmet Yüce, Germencik Belediye Başkanı Burak Zencirci, ADÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Mustafa Sürmen, Tarım ve Orman Aydın İl Müdürü İbrahim Altıntaş, Aydın Sanayi Odası Başkanı Gökhan Maraş, Efeler Ziraat Odası Başkanı Mehmet Kendirlioğlu, ziraat odaları başkanı, STK’lar, üreticiler ve vatandaşlar katıldı.
“AYDIN PAMUĞUN MERKEZİ”
Açılışta konuşma yapan Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürü İhsan Emiralioğlu, Aydın’ın önemine vurgu yaparak, “Aydın bakanlığımız açısından ülkemizin en önemli illerinden tarım potansiyelinin yüksek olduğu ve her zaman verilerine dikkat ettiğimiz, üretimini takip ettiğimiz illerden bir tanesi. Bu anlamda Aydın'da üreten, emek veren, çalışan tüm üreticilerimize teşekkür ediyoruz. Aydın Zeytin'in merkezi, Aydın incirin merkezi, Aydın kestanenin merkezi, Aydın aynı zamanda pamuğunda merkezi pamuğun da en önemli üreticilerinden bir tanesi. Bu anlamda biz tüm üreten üreticilerimize teşekkür ediyoruz. Pamuk çok önemli bir sanayi ürünü birçok sektöre dokunan ve bu coğrafyanın kadim bitkilerinden bir tanesi. Biz de bakanlık olarak pamuk üretimini pamuk üreticisini her zaman her dönemde yakından takip ettik. Üreticilerimizin karlı ve sürdürülebilir bir üretim yapmaları noktasında gerekli tüm tedbirleri alma noktasında elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Dünyada pamuk üretiminin yüzde 87’si pamuk üreten 7 ülkede gerçekleştiriyor ve biz de bu ülkeden bir tanesiyiz” dedi.
“TEŞEKKÜR EDİYORUM”
Müdür Emrialoğlu, konuşmasının devamında, “Tarımsal üretim planlamasıyla ilişkilendirilmiş temel girdi mazot ve gübre gibi maliyetlerini içeren temel girdi desteklerimiz sade, etkin ve yönlendirici tarımsal destekler modu hayata geçirilmiştir. Biz artık tarımsal desteklemeleri çiftçimizin en temel girdisi olan mazot gübre fiyatlarını da endekslemiş durumdayız. Mazot gübre maliyetleri ne kadar artarsa bizim destekleme birim fiyatlarımızda da o ölçüde artış gerçekleşecek. Bu anlamda girdi temelli, girdi maliyetlerini etkileyen bir destekleme modeline geçmiş durumdayız. Ben tekrar başkanıma ve bütün düzenleme heyetine böyle bir program düzenledikleri için teşekkür ediyorum. Tabi 2010 yılında başlayan pamuk zirvesi bugün 7’ncisini gerçekleşiyor. Zirveleri sürdürebilmek devamlı hale getirebilmek önemli. Ulusal Pamuk Konseyimiz bunun 7. yaparak artık bunu geleneksel bir zirve halinde getirmiş olması, bunu sürdürülebilir kılmış olması ve üreticisini, sanayicisini, çiftçisini, tecrübenin bütün tarafları toplamış olması bu önemli bir başarı. Ben tekrar bu başarıya imza atan Pamuk Konseyi Başkanımızı ve tüm yönetim kurulu ve emeği için herkesi ayrı ayrı teşekkür ediyorum, tebrik ediyorum” diye konuştu.
“ATB’NİN EV SAHİPLİĞİNDE GERÇEKLEŞTİRMENİN GURURUNU YAŞIYORUZ”
ATB Başkanı Çondur, “Bugün burada, ülkemiz tarımının ve tekstil sektörümüzün en önemli hammaddelerinden biri olan pamuğun mevcut durumunu değerlendirmek, karşılaştığımız sorunlara çözüm yolları aramak ve geleceğe yönelik stratejiler geliştirmek amacıyla bir araya gelmiş bulunuyoruz. İlk olarak 2010 yılında Adana’da başlattığımız ve ardından Şanlıurfa, İzmir, Kahramanmaraş ve Hatay’da başarıyla sürdürdüğümüz ulusal pamuk zirveleri geleneğimizin yedincisini, pamuk üretiminde stratejik bir öneme sahip olan Aydın’da ve Aydın Ticaret Borsası’nın ev sahipliğinde gerçekleştirmenin gururunu ve mutluluğunu yaşıyoruz. Bu buluşmayı mümkün kılan herkese en içten teşekkürlerimi sunuyorum. Başta Tarım ve Orman Bakanlığımız olmak üzere Valiliğimize, bu önemli organizasyona verdikleri güçlü destekle bizleri bir araya getiren değerli sponsorlarımıza da teşekkür ediyorum. Pamuk, ülkemiz için sadece bir tarım ürünü değil, aynı zamanda ekonomimizin lokomotif sektörlerinden biri olan tekstilin temel taşıdır. Türkiye, dünya genelinde pamuk üretimi ve tüketimi açısından önemli ülkeler arasında yer almakta olup, pamuk, sanayimizde büyük bir değer zinciri oluşturmaktadır. Bunun yanı sıra, yem ve yağ sanayisinde birçok ürüne hammadde sağlayarak katma değeri yüksek bir tarımsal ürün olarak öne çıkmaktadır. Tarladan sanayiye uzanan bu geniş kullanım alanı sayesinde pamuk, ekonomimize sadece tarım sektörüyle değil, farklı endüstrilere sağladığı girdilerle de büyük bir ivme kazandırmaktadır. Ancak son yıllarda pamuk üretiminde yaşanan dalgalanmalar, girdi maliyetlerinin artışı, küresel rekabet koşulları ve iklim değişikliği gibi faktörler, üreticilerimizin karşı karşıya olduğu temel zorluklar arasında yer almaktadır” ifadelerini kullandı.
“TÜRK PAMUĞU İÇİN HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR”
Yıllara göre pamuğun durumuna değinen Başkan Çondur, “Hepimizin hatırlayacağı gibi, pamuk ekim alanları, 2020/21 sezonunda desteklemelerin yetersiz olmasından dolayı son kırk yılın en düşük seviyesi olan 359 bin hektara kadar gerilemişti. İzleyen 2021/22 sezonunda ekim alanları 432 bin hektara yükselmiş, 2022/23 sezonunda ise desteklemelerdeki iyileştirmeler sayesinde ekim alanları 573 bin hektara ulaşmıştır. Üreticilerimizin kurak ve sıcak iklim koşullarına ustalıkla uyum sağlaması sayesinde, tarla verimi korunmuş ve ülkemiz pamuk üretiminde 2022 yılında rekor seviyeler olan 2 milyon 750 bin ton kütlü pamuk ve 1 milyon ton lif pamuk seviyesine ulaşmıştır. Ne var ki, küresel ve ulusal ölçekte yaşanan yüksek enflasyon nedeniyle üretim maliyetleri olağanüstü artmış, ancak ürün fiyatları bu maliyet artışına paralel bir yükseliş göstermemiştir. Konseyimizin önerilerine rağmen yeterli desteklerin sağlanamaması sonucunda, 2023/24 sezonunda pamuk ekim alanları yüzde 17 daralarak 477 bin hektara, tarla verimindeki yüzde 16'lık kayıpla birlikte rekolte ise yüzde 25 azalarak 777 bin tona düşmüştür. Sürdürülebilir pamuk üretimi için üreticimizin korunması ve destek mekanizmalarının daha etkin hale getirilmesi artık bir zorunluluk haline gelmiştir. 2023 yılında 11 ilimizi etkileyen Kahramanmaraş merkezli deprem bize bir kez daha Türkiye’deki deprem gerçeğini hatırlattı. Bu depremle birlikte kamu yatırımları ve harcamaları büyük ölçüde deprem bölgesindeki imar çalışmalarına aktarılmaktadır. Ancak pamuk sektöründeki yüksek maliyet artışları, enflasyon ve pamuk fiyatlarının bu artışlara paralel artış göstermemesi sebebi ile devlet desteklerinin artırılması Türk pamuğunun geleceği için hayati önem taşımaktadır” sözlerine yer verdi.
“TÜRK PAMUĞUNU HAK ETTİĞİ KONUMA TAŞIYACAĞIZ”
Başkan Çondur, konuşmasının sonunda şu ifadeleri kullandı: “Bu yıl zirvemizi iki önemli oturum çerçevesinde gerçekleştireceğiz. İlk oturumda, tarımsal üretimde planlı model, destekleme politikaları ve üreticilerimizin yaşadığı sorunları ele alacağız. Verimli ve sürdürülebilir bir pamuk üretimi için izlememiz gereken yolları hep birlikte değerlendireceğiz. Çiftçimizin emeğini koruyarak, üretimde kaliteyi artırmak ve dünya pazarlarında rekabet gücümüzü yükseltmek en büyük hedefimizdir. Pamukta üretim maliyetlerinin düşürülmesi, destekleme mekanizmalarının güçlendirilmesi ve iklim dostu üretim modellerinin benimsenmesi gibi konular, bu oturumun temel gündem maddeleri arasında yer alacaktır. İkinci oturumda ise tekstil sektöründe Türk pamuğunun yeri ve önemi üzerinde duracağız. Bilindiği gibi, Türkiye dünya tekstil sektöründe önemli bir aktördür. Ancak bu gücümüzü koruyabilmemiz ve artırabilmemiz için yerli pamuk üretimini desteklemeli, sanayicimizle üreticimizi daha güçlü bir iş birliği içinde buluşturmalıyız. Dünya çapında organik ve sürdürülebilir pamuk üretimi giderek önem kazanırken, Türk pamuğunun yüksek kalite standartlarına sahip olması, uluslararası pazarlarda rekabet avantajımızı artıracaktır. Pamuk ekim alanlarının korunması, verimliliğin artırılması, çiftçimizin refah seviyesinin yükseltilmesi ve sanayimizin ihtiyacını karşılayacak sürdürülebilir bir üretim modeli için hepimize büyük sorumluluklar düşmektedir. Tarım ve Orman Bakanlığımızın ve ilgili kurumlarımızın destekleriyle, üreticilerimiz ve sanayicilerimizle birlikte el ele vererek Türk pamuğunu hak ettiği konuma taşıyacağımıza inanıyorum. Bu önemli zirvenin verimli ve faydalı geçmesini temenni ediyor, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.”