Aydın’da son dönemlerde yeraltı sularının aşırı kullanılmaya başlanması, bir süredir bazı çevrelerce tıpkı Konya Ovası’da olduğu gibi obruklaşma riskini akıllara getirdi.

aydin-konya-gibi-olmayacak-aydini-rahatlatan-haber-aydinda-obruk-riski-yok-475585-2e6fb917410351ab3f8efb4293f24d71.jpg

Konuyla ilgili olarak Aydın Hedef Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulunan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Jeoloji Mühendisleri Odası Aydın İl Temsilcisi Salih Kaymak, ilde obruk oluşumlarının beklenmediğine dikkat çekerken, acilen ‘Su Yönetimi Çalıştayı’ yapılması çağrısında bulundu.

aydin-konya-gibi-olmayacak-aydini-rahatlatan-haber-aydinda-obruk-riski-yok-475585-585f655342e43f7d10e5b78ef92a5fca.jpg

“AYDIN’A YENİ TARIMSAL ÜRETİM PLANI ŞART”
Açıklamasında, Aydın’da kuraklığa bağlı olarak, barajlardaki su seviyesinin düşük olması neticesinde vahşi ve kaçak bir şekilde aşırı yeraltısuyu kullanımının tarım, sanayi ve turizm sektörlerinde içme ve kullanma suyunun teminini kritik düzeye getirdiğini vurgulayan Kaymak, “2 Haziran Dünya Su gününde de bahsettiğimiz üzere; herkesin de bildiği gibi artık ülkemiz, su zengini bir ülke değil, “su sıkıntısı çeken” bir ülkedir. Su kaynaklarının kısıtlı olması veya aşırı kullanımı artık hepimizi ilgilendirmektedir, ilgilendirmelidir.

aydin-konya-gibi-olmayacak-aydini-rahatlatan-haber-aydinda-obruk-riski-yok-475585-7fa437061f607f7f2f1ccb0570df7dc3.jpg

Bu nedenle Vahşi Sulama yöntemi olarak adlandırdığımız klasik sulama yönteminden vazgeçilerek, daha modern, planlı sulama yöntemlerine geçilmesi gerekmektedir. Su havzalarımız ve beslenme alanları, sanayi ve kentsel yerleşim bölgeleri haline getirilmiştir. Su havzalarımız korunmalıdır, mevcut politika ve planlarla bu koruma sağlanamamaktadır. Bu nedenle biran önce yeni tarımsal üretim planı gerekmektedir. Tarımsal sulama ve sanayide kullanılan su miktarını en düşük seviyelere indirerek, en yüksek gelir elde edilen ekonomik ve modern modeller tasarlanmalıdır” dedi.

aydin-konya-gibi-olmayacak-aydini-rahatlatan-haber-aydinda-obruk-riski-yok-475585-81ab6d995f22386375a016635059cc83.jpg

“YERALTI SU DÜZEYLERİ DÜŞTÜ”
Türkiye’deki su havzalarına bakıldığında, Büyük Menderes su havzasının kuraklık tehlikesi altında olduğuna değinen Kaymak, “Büyük Menderes su havzası "yok olma" tehdidi altındadır. Yüzey sularının süreç içinde aşamalı olarak 2100 yılında yüzde 50 azalacağı belirtilmektedir. Aydın kentimizde kuraklığa bağlı olarak, barajlarımızdaki su seviyesinin düşük olması vahşi ve kaçak bir şekilde aşırı yeraltısuyu kullanımı tarım, sanayi ve turizm sektörlerinde içme ve kullanma suyun teminini kritik düzeye getirmiştir. (14 Mart 2024 tarihli DSİ verilerine göre Aydınımızın baraj doluluk oranı yüzde 38 dir.) Yeraltı suyu akiferleri yeteri kadar araştırılmadan ve izleme sistemi kurulmaksızın tüketime açılmış, aşırı tüketim sonucu yeraltı su düzeyleri hızla düşmüştür, öyle ki 2008, 2011, 2018 ve 2021 yıllarında Germencik bölgesinde 375 metre uzunluğa kadar 2 santimetre, 55 santimetreye varan genişlikte, bazı yerlerde 70 santimetreye varan deriliğe sahip çizgisel oluşumlar (çatlak ve yarık) tespit edilmiştir. Ayrıca kıyı akiferlerinde deniz suyu girişleri ile tuzlanma yaşanmış, yeraltısuyu akiferlerimiz yanlış kentleşme, sanayileşme ve tarım politikaları sonucu hızlı bir şekilde kirlenmeyle yüz yüze bırakılmıştır” diye konuştu.

aydin-konya-gibi-olmayacak-aydini-rahatlatan-haber-aydinda-obruk-riski-yok-475585-7148d63f5ffc31578016a3c368a725b8.jpg

“OBRUK OLUŞUMLARI BEKLENMEMEKTEDİR”
İldeki bazı nedenlerden ötürü oluşan obruk ve yarıklarla ilgili farklı yorumlarda bulunan kişi ve kuruluşları hayretle izlediklerini de belirten Kaymak, “Bu durumların dışında halk arasında mesleği, bilgisi ve uzmanlığı olmadığı halde mesleğimizi ilgilendiren konular hakkında (obruk ve yarıklar) yorum yapan kişi ve kuruluşları da hayretle izlemekteyiz. Aydın Bölgesi’nde jeolojik yapı unsurları dolayısıyla deprem vb. tektonik hareketlerin dışında obruk oluşumları beklenmemektedir. Fakat bilinçsiz sulama ve aşırı su tüketimine bağlı yeraltı sularında aşırı azalma, kirlenme, tuzlanma ve yer üzerinde uzun metrajlarda ve genişlikte çatlaklar ve yarıklar oluşumu mümkündür. Bu sebeple daha önce kurum ve kuruluşlara yaptığımız çağrımızı yeniliyoruz. Aydın’da derhal ‘Su Yönetimi Çalıştayı’ yapılmalıdır.

aydin-konya-gibi-olmayacak-aydini-rahatlatan-haber-aydinda-obruk-riski-yok-475585-c8e40d6496d367c854ad9ca94a10bbf5.jpg

Jeoloji Mühendisleri Odası Aydın İl Temsilciliği uzunca zamandır, Aydın Valiliği, Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğü arasında koordinasyon kurmaya çalışarak ‘Su Yönetimi Çalıştayı’ yapmaya çalışmaktadır. Bir an önce bahsi geçen bu kurumlarla bu çalıştayın yapılması Aydın kentimizin ekonomik ve sosyal geleceği için hayati öneme sahiptir” ifadelerini kullandı.

aydin-konya-gibi-olmayacak-aydini-rahatlatan-haber-aydinda-obruk-riski-yok-475585-da81858052a23a55531940d6b21a45eb.jpg

“CAYDIRICI ÖNLEMLER GETİRİLMELİDİR”
Düzenlenecek çalıştayda koordine edilmesi gereken konulara da dikkati çeken Kaymak, şu maddeleri sıraladı; “Havza bazlı yeraltısuyu potansiyeli belirlenmeli, yapılan yeraltısuyu tahsisleri izleme sistemi kurularak takip edilmelidir. Yeraltısuları rezervini doğru ve sağlıklı olarak belirleyebilmek için ülke çapında yeraltısuyu havzalarının hidrojelojik çalışmaları hızlı bir şekilde yapılmalı, 167 Sayılı Yeraltısuları Hakkında Kanun ve ilgili mevzuatında değişiklikler yapılarak özellikle yeraltısularının korunmasına yönelik ciddi ve caydırıcı önlemler getirilmeli, kontrolsüz kuyu açılması önlenmelidir. Suların da bir gün çeşitli nedenler ile tükenebileceği gerçeğinden hareketle insanlarda "su tasarrufu" bilinci oluşturulmalı, bu kültürü oluşturma ve geliştirme amacıyla içme, kullanma, sulama, endüstri vb. her alanda, toplumsal eğitime önem verilmelidir.

“ATIK SU KULLANIMI YAYGINLAŞTIRILMALIDIR”
Atıksularımız özellikle su kıtlığı çekilen yerlerde yeniden kullanılabilir hale getirilmeli, şehir ve sulama şebekelerinde kaçakların önlenmesine yönelik tedbirler alınmalı, kent içi rekreasyon alanlarında yüzey suyu depolanması işlevi de görev peyzaj düzenlemeleri yapılmalıdır. Tatlı su kaynaklarımızın yüzde 20’si gibi büyük miktarda su kullanılan sanayi sektöründe de önemli ölçüde su tasarrufu sağlanabilmesi için ileri teknolojiler ile beraber atık su kullanımı yaygınlaştırılmalıdır. Ülkemizde tatlı su kaynaklarının yüzde 70 gibi büyük kısmının kullanıldığı tarım alanlarımızda aşırı sulama sebebiyle tuzlanma ve çoraklaşma yaşanmasına karşı, tarımsal faaliyetlerde toprağın jeolojik yapısına uygun sulama yöntemi seçilmeli, çiftçi sulama konusunda etkin bir şekilde eğitilmelidir. Kentleşme, sanayileşme ve tarım politikaları yeniden gözden geçirilerek yüzey ve yeraltısuyu kirliliğine neden olan unsurlar önlenmeli, yeraltısuyu akiferleri ve beslenme havzalarının üzerinde veya kenarında yer alan yerleşim birimlerinin planlanması süreçlerinde bu akiferlerin korunmasına özel önem verilmeli, bu alanlar planlama süreçlerinin dışına çıkarılmalıdır.

Başta Büyükşehir Belediyeleri olmak üzere, kentlerimizin su temin işleri ile sorumlu Genel Müdürlükleri tesisat hizmetleri yapan birimler olmaktan çıkarılmalı, yeniden yapılandırılarak kentlerin su temin stratejilerini oluşturan, bu stratejilerin gerçekleştirilmesi konusunda çalışmalar yüreten birimler haline dönüştürülmelidir. Ülkemizin jeolojik yapısına bağlı olarak küçümsenemeyecek miktarda (2-3 trilyon m3) statik rezerv ve fosil su potansiyeli bulunması ihtimali dikkate alınarak, bu suların kesin rezervlerinin belirlenmesi için detaylı jeolojik-hidrojeolojik araştırmalar yapılmalıdır”

“AYDIN’A HİZMET ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Aydın genelindeki yeraltı-yerüstü suları ve kaynak sularının mevcut durumunun tespitine de değinen Kaymak, “Su kaynaklarının korunması için neler yapılabileceği, yeraltı suyu açısından olası kötü etkileşimlerin önlenmesi, suyun içme ve kullanma suyu açısından kısa, orta ve uzun ölçekte planlamalarının yapılması sayılabilir. Ayrıca yapılaşmanın, hızlı kentleşme, ekolojik dengenin bozulması, imar alanlarının, dere yataklarına ve dere taşkın alanlarına yapılması sonucu ani ve coşkun yağışlarla oluşan sel ve taşkınlar sonucu son yıllarda yüzlerce vatandaşımızı kaybettik. Aydın kentimiz içinde ani ve fazla yağışlarla oluşabilecek sel ve taşkınlara karşı gerekli önlemlerin ve tedbirlerin alınması gerekmektedir. Hayat demek olan suyun varlığı, korunması, yaşamsal ve ekonomik sürdürülebilirliği açısından bilimsel yaklaşım, uygun planlama ve alt yapı yöntemlerinin Aydın kentimizin geleceğinin temin edilmesine hizmet etmeye devam edeceğimizi bildirerek, ‘’Susuzluk bizi yönetmeden biz suyu yönetelim’’ diyoruz. Daha yaşanabilir bir dünya için ekolojik dengenin temel unsuru olan denizlerimize, sulak alanlarımıza, göllerimize, nehir, çay ve derelerimize, yeraltısularımıza sahip çıkarak saygılarımızı sunuyoruz” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Haber Merkezi