Aydın’da son yıllarda insanlar estetik cerrahların kapısını daha sık çalmaya başladı. Bunun en büyük etkenlerinden biri sosyal medya olurken, görsel kültürün hızla yayıldığı günümüzde estetik anlayıştaki değişim de kaçınılmaz hale geldi. Sosyal medya platformlarında karşılaşılan mükemmeliyetçi fotoğraflarla videolar bireylerin kendilerini sorgulamaya iterken, Aydın’da da estetik cerraha olan talep günden güne hızla artış göstermeye başladı. Aydın’da 5 yıldır estetik cerrahlık yapan Op. Dr. Mustafa Öksüz, estetiğe dair merak edilenlere Aydın Hedef Gazetesi olarak gerçekleştirdiğimiz röportajda ayrıntılarıyla cevap verdi. Röportajımızda, kadınlarda talebin en çok göğüs ve burun estetiği üzerine olduğunu belirten Op. Dr. Mustafa Öksüz, son zamanlarda ildeki erkeklerinse botoks, saç ekimi ve kadınsı meme dokusuna yönelik estetik operasyon olan jinekomastiye ciddi rağbet gösterdiğini belirtti.
“EN FAZLA TALEP KUŞADASI BÖLGESİNDEN”
Kevser Dayan: Aydın'da estetiğe talep nasıl?
Op. Dr. Mustafa Öksüz: Kuşadası bölgesinden çok talep alıyoruz ve çoğunluk gurbetçi oluyor. Bunun dışında çevre illerden gelen çok kişi de oluyor. Talebin fazla olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle yaz aylarında daha fazla oluyor.
Kevser Dayan: Aydın’da en çok hangi işleme talep var?
Op. Dr. Mustafa Öksüz: Ağırlıklı talep göğüs estetiği ve rinoplasti (burun estetiği) oluyor. Talep olarak bu işlemleri karın germe, liposakşın, kepçe kulak, yüz germe takip ediyor. Bunun dışında cilt kanseri ve yanık hastalarının da tedavilerini yaptığımız için bunlarda da talep oluyor. Elbette onların tedavileri daha farklı oluyor. Bunun dışında yaralanmalar, doku hastalıklarına da bakıyoruz. Estetik cerrahi aslında geniş bir alana yayılıyor.
“HASTA İÇİN KÖTÜ SENARYOLAR BELLİDİR”
Kevser Dayan: Estetik fiyatları nasıl, insanların fiyatlara tepkisi ne oluyor?
Op. Dr. Mustafa Öksüz:
Elbette bir ücretlendirme politikamız oluyor. Hepimizi biliyoruz ki Türkiye bir sağlık turizminin lokomotif ülkelerinden birisi. Bu alanda dünyada ilk beşteyiz. Çok aktif bir döngü söz konusu. Bu aktif döngünün başrol oyuncuları plastik cerrahlar, tüm plastik cerrahlar. Yani ister istemez tabii ki estetik cerrahinin bir maliyeti olmak zorunda. Çünkü bir açıdan keyfi bir hizmet. O yüzden de estetik cerrahide kötü sürprize en az yer olması gereken branş. Hekim olarak biz de böyle, hastalar açısından da öyle. Şimdi bir apandisit sorunu için gelen hasta için kötü senaryolar bellidir. Bunlar peritonittir, bağırsak iltihabıdır vb. bunlar olabilecek şeyler. Hasta bunu makul karşılayabiliyor. Ama plastik cerrahide nadiren olabiliyor ama hasta bunu iyi tolere etmez. O yüzden plastik cerrahide ameliyatlar incelenip sık dokunan ameliyatlardır.
“KULLANDIĞIMIZ ÜRÜNLER BARKOTLU OLUYOR”
Kevser Dayan: Günümüzde güzellik salonlarında da işlem yaptıranlar var. Bu tür yerlerde işlem yaptırmak isteyenlere ne tavsiyelerde bulunabilirsiniz?
Op. Dr. Mustafa Öksüz: Daha önce İzmir’deki polikliniğime bir hastam geldi. Genç 25 yaşlarındaydı. Bir semtte işlem yaptırmış. Kime yaptırdın diye sorduğumda ‘doktordu’ diyor. Ne uzmanı olduğunu sorduğum zaman bilmediğini dile getiriyordu. Doktor olduğundan bile emin değildi. Bunlara çok dikkat edilmeli. Bize geldiği zaman korktuğunu söyledi. Çünkü yüzünde şekil değişiklikleri oluşmaya başlamıştı. Hangi ürünü kullandıklarını sorduğumda yine bilmediğini söyledi. Burada bizler onay formu imzalatıyoruz. Kullandığımız ürünler barkotlu oluyor. Bu barkotlar taratılarak bilgi sahibi olabiliyorsunuz. Hasta ileri bir zamanda bir şikâyet ile başvurduğu zaman arşivden hangi ilacı nasıl kullandığımızı bildiğimiz için tedavisini yapabiliyoruz. Özellikle de dolgu materyali çok fazla. Daha geç eriye, hiç erimeyen kalıcı dolgular var. Bunları bilmek lazım. Hekimler her zaman en güvenli en işlemleri yapmakta sorumluyuz. Bu kullanılan ürünler de Sağlık Bakanlığı’nın onayladığı ürünler. Doktorlarda zaten onaylı olmayan ürünleri kullanmaz. Her zaman risk vardır ama biz plastik cerrahlara düşen en büyük görev bu riskleri en aza indirmek. Araştırılıp işlem yapılmalıdır. Örneğin, hasta gelip dolgu ya da botoks istiyor ya da bir ameliyat olacak biz bu ameliyattan alabileceği faydayı öngörebiliyoruz. Eğer fayda çok düşükse bunu hastamıza anlatıyoruz. Açık bir şekilde konuşuyoruz. Bunun dışında başka yerlerde birkaç defa aynı işlemi yaptırıp gelen hastalar oluyor fayda olmayacaksa açık açık söylüyoruz.
“HASTANIN TAKİBİ DÜZENLİ ŞEKİLDE YAPILMALI”
Kevser Dayan: Geçen günlerde güzellik salonunda estetik operasyon yaptırdığı sırada bir influencer hayatını kaybetti. Bu tarz şeyler nadir de olsa ülkemizde gündeme geliyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Op. Dr. Mustafa Öksüz: Aslında bu sorunun sorulması çok iyi oldu. Farklı ülkelerden de gelen hastalarım oluyor. Bu tür haberler çıktığı zaman dışarıdan gelenlerde rahatsız olmaya başlıyor. Bunlar sayesinde ister istemez bir döviz girdisi oluyor. Bu tür olaylar yüzünden ülkede aslında ekonomik kayıp oluyor. Zamanla kendi ülkemizdeki insanlarda başka ülkelere giderek operasyon yaptırmayı düşünüyorlar. Bu ülkede cari açığa sebep olur. Bu anlamda bazen Türkiye’yi kara propaganda tarzında kötülüyorlar. Sonra istatistiklere dönüp bakıldığında başak ülkelerde de bu tür şeylerin çok fazla olduğunu görebiliyoruz. Yani büyük ameliyatlarda (7-8 saat süren gibi) maalesef bu riskler oluyor. Burada tabi önemli olan cerraha düşen görev. Bunları öngörebilmesi gerekir. Riskleri minimalize edeceğiz. Detaylı taramalar kontroller yapılmalı. Hastanın takibi düzenli şekilde yapılmalı. Risk olduğu zaman hastamıza açık açık ifade ediyoruz. Hasta ve hekim arasında iyi bir güven ortamının oluşması lazım.
“BİZ SİHİRBAZ DEĞİLİZ CERRAHIZ”
Kevser Dayan: Sosyal medyanın estetik üzerindeki etkileri nelerdir?
Op. Dr. Mustafa Öksüz: Günümüzde neredeyse sosyal medya kullanmayan yok. Bu bir gerçek. Ama aslında sosyal medya bazen özellikle bizim alanımızda negatif bir duruma neden oluyor. En basitinden dudak dolgusu yaptırmak isteyen hastam fotoğraf gösterdi bana. Angelina Jolie dudağı istiyor. Görseldeki kişi ile kadının anatomik yapısı bambaşka. Olası bir şey değil. İnsanlar filtre kullanıyor fotoğraflarda. O fotoğraftaki halini istiyor. Bazen ışık öyle bir ayarlanıyor ki kusurlar gizleniyor fotoğraflarda. Mükemmel diyor ve bizden onu yapmamızı istiyor. Mümkün değil. Sosyal medyanın bu yönü insanlarda çok fazla talep oluşturuyor, memnuniyet talebi. Biz sihirbaz değiliz ne yazık ki mucize yaratmıyoruz. Bizler cerrahız ve tıbbi olarak ne yapabileceksek onu yapıyoruz. Hastalar büyük beklenti içinde geliyorlar. Özellikle gençler. Bazen basit görüyorlar. Marketten geçerken bir şey alırmış gibi yaklaşıyorlar. Ama çocuk oyuncağı değil. Belki pratikte öyle görünüyor ama cerrahi bir işlem olduğunu unutmamak lazım.
Kevser Dayan: Psikoloğa yönlendirdiğiniz hastalar oluyor mu?
Op. Dr. Mustafa Öksüz: Hastalarımızı kırmadan, üzmeden yönlendirdiğimiz oluyor. Bazı kişilerde algı bozukluğu olabiliyor. Vücudunu her zaman farklı algılayabiliyor. Yönlendirdiğimiz genelde bu tarz oluyor. Yüzde birlik bir kısmı kapsıyor diyebilirim. Kişi her şeyinde bir kusur buluyor. Bu konu hakkında fazla bir şey söylemeyi de doğru bulmuyorum. Şunu söyleyebilirim, cerrah hastaya dürüst yaklaşmalı. Karşı tarafa hayali şeyler satamaz.
ERKEKLERDE ‘JİNEKOMASTİ’YE İLGİ YOĞUN
Kevser Dayan: Erkeklerin en çok hangi işleme talepleri oluyor?
Op. Dr. Mustafa Öksüz: Aslında estetik sadece kadınlara özgü zannediliyor ama değil. Çok istekli erkek hastalarımız oluyor. Genellikle botoks çok tercih ediyorlar. Bunu yanında göz çevresi estetiği, saç ekimi, jinekomasti. Aydın’da en çok yaptıklarımdan biri de jinekomasti. Çünkü erkekte kadınsı meme dokusu gerçekten rahatsız edici.
Kevser Dayan: Son olarak ne söylemek istersiniz?
Op. Dr. Mustafa Öksüz: Röportör için teşekkür ederim. Yani bu işin cerrahi bir iş olduğununum biz fazlasıyla bilincindeyiz ve hastalara da bunu aktarmak için aslında bu röportaj bir vesile oldu sizin sayenizde. Yani bilmek lazım, önemsemek lazım, böyle çok basit bir iş olarak algılamamak lazım. Özellikle büyük ameliyatlardan bahsediyorum. Teşekkür ederim.