Tarım ve Orman Bakanlığı'nın, özel mülkiyette olan ve iki yıl üst üste işlenmeyen tarım arazilerinin kiralanmasına ilişkin hazırladığı yönetmelik geçtiğimiz günlerde yürürlüğe girdi. Bu kapsamda açıklamalarda bulunan Aydın Ziraat Odaları Koordinasyon Kurulu ve Efeler Ziraat Odası Başkanı Kendirlioğlu, Ziraat Mühendisleri Odası Aydın Şube Başkanı Oymak ve Türkiye Ziraatçılar Derneği Aydın Şube Başkanı Tusu, Aydın’da bu nitelikte bir tarım arazisi olmadığını ve bu kararın Aydın’da uygulanmasının mümkün olmayacağına değindi.
“AYDIN TARIMI İÇİN SÖZ KONUSU DEĞİL”
Konuya ilişkin yaptığı açıklamada, Aydın’da 2 yıl üst üste ekilmeyen tarım arazisi olmadığını belirten Kendirlioğlu, “Şu anda bu çıkan kararname bizi çok ilgilendirmiyor. Çünkü Aydın özelinde baktığımızda hiçbir zaman iki yıl üst üste ekilmeyen bir arazimiz yok. Onu bir önce bir belirtmemiz lazım. Çünkü bizim topraklarımız gayet münbittir. Dağ kesimine bile baktığımızda kestaneden tutun ceviz, zeytin, incire kadar aklınıza gelen her türlü meyve yetişiyor. Burada zaten boş kalması diye bir durum söz konusu değil. İkincisi, ekilebilir tarım arazilerine baktığımızda yani Büyük Menderes Nehri ve etrafındaki arazilerdeyse bırakın 2 yıl üst üste ekilmemeyi, aynı yılda iki ürün ekilebiliyor. Biz de bu bakımdan herhangi bir sıkıntı yok. İlerleyen süreçte yani 10-20 yıl sonra ne olur orasını bilemeyiz fakat bugün itibariyle böyle bir durum Aydın tarımı için söz konusu değil” dedi.
“BİZE SORULMASI GEREKİYOR”
Bu kararın doğurabileceği sıkıntılardan bahseden Başkan Kendirlioğlu, “Ancak bu daha çok kuru tarım yapılan sadece kışlık ekilebilen, kışlık sebze, arpa buğday gibi kışlık ekim yapılan illerle ilgili. Orta Anadolu, Doğu Anadolu gibi yerleri ilgilendiriyor diye tahmin ediyorum. Şimdi orada da şöyle bir durum söz konusu; Eğer çiftçi iki yıl üst üste zarar ettiğinden kaynaklı, para kazanamamaktan kaynaklı ekmiyorsa devletimizin 2 yıl sonra başkasına vermesi icar yapan yani kiralayan kişinin nasıl para kazanacağı konusunda soru işareti doğuruyor. Mal sahibi kendi tarlasından para kazanamıyorsa kira tutan kişi nasıl kazanacak? Bazı yerlerde de bu sıkıntılı durumlara yol açabilir. Mal sahibiyle tutan kişinin arasında bazı husumetlere de neden olabilir. Yani onu kestirmek biraz zor. Esas önemli olan o arazilerin neden boş kaldığının sorgulanması gerekiyor. Çünkü bu tür yerlerde bir de şöyle bir durum söz konusu. Bu tür yerlerde nadas diye bir kavram vardır. Yani bir yıl boş, bir yıl dolu. Yani bir yıl ekilmez, dinlenir arazi, daha sonra ekilir. Şimdi ekileceği zaman o vatandaş, tarlanın sahibi farklı nedenlerden dolayı ekemiyorsa ne oluyor, iki yıl üst üste boş kalmış oluyor. Bu şekilde çıkan kararlar öncesinde bize sorulması gerekiyor. Bu işi bizzat yapan ziraat odalarımız var. Ziraat odası başkanlıklarımız var. Bu işi yapan bizleriz. Bu tür bir karar çıktığında muhakkak bize sorulmalı. Biz eksiğini, fazlasını, yanlışını, doğrusunu söyleriz. Ona göre bir karar alınır. Şimdi yukarıda ben yaptım oldu mantığıyla hareket edilmemesi gerekiyor. Çünkü yapılan bir yanlış daha sonra çok zor düzeliyor. Yanlışlar yanlışları getiriyor. Sonuçta da mağdur olan, sıkıntıyı çeken bizler oluyoruz. Bunu bu şekilde de değerlendirmekte fayda var” diye konuştu.
“POZİTİF KATKISI OLACAĞINI DÜŞÜNMÜYORUM”
Aydın’da uzun süreli boş kalan arazi olmadığını ifade eden Ziraat Mühendisleri Odası Aydın Şube Başkanı Oymak, “Aydın’da ekili olmayan tarım arazileri büyük ova niteliğindeki ovalar içindedir ve bu ovalarda üst üste boş kalan tarım arazisi yok denecek kadar azdır. O nedenle yönetmeliğin Aydın tarımına herhangi bir pozitif katkısı olacağını düşünmüyorum. Ancak gelecek günlerin ne getirip ne götüreceğini öngörmek zor. Örneğin bu yıl pek çok tarım ürünü beklenen geliri sağlamadı. 2023 yılı fiyatlarının altında bir fiyatla ürününü satmak zorunda kalan Aydın çiftçisi örneğin birinci ürün buğdaydan ciddi bir gelir elde edemedi. İkinci ürün olarak ektiği pamuk ve mısırın durumu henüz belli değil. Ovaya Temmuz ayı ortalarından itibaren yeterli su verilemedi. Kendi bireysel olanakları ile sulama yapabilen çiftçiler hariç, ciddi bir verim düşüklüğü bekleniyor. Bu koşullarda her çiftçi üretim yeteneklerini sürdüremeyebilir. Bu koşullarda arazisini ekemeyen çiftçinin arazisini kiraya vermeye kalkışmak çok ahlaki görünmüyor. Söylediğim gibi bu durum birkaç yıl sonra ortaya çıkması muhtemel bir durumdur. Şu an için en azından yakın zamana kadar uzun süreli boş kalan arazi Aydın ovalarında yok denecek kadar azdır” ifadelerini kullandı.
“ÇİFTÇİNİN ARAZİSİNİ KİRAYA VERMEK ÇÖZÜM DEĞİL”
Yönetmeliğin uygulanabilirliğinin mümkün olmadığını vurgulayan Oymak, “İç, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde, verimliliği düşük, daha çok nadaslı üretim yapılan arazilerin yaygın olduğu illerde pek çok arazi tarımsal gelirlerin düşüklüğü nedeniyle terk edildi. Bu bölgelerdeki arazilerden bütünlüğünü koruyabilmiş olan parsellerde üretim bir şekilde sürdürülebiliyor. Ancak küçük parsellerde üretimin sürdürülmesi mevcut tarımsal gelirle ile mümkün değil. Belki yönetmelik yan yana olan bu tür küçük arazilerin birlikte işlenmesini sağlayabilir ve böylece üretime kazandırılabilir. Bunun dışında yönetmeliğin uygulanabilirliği yok gibi görünüyor. Kâr edemediği için arazisini ekemeyen ve üretimini sürdüremeyen çiftçinin arazisini devlet zoru ile kiraya vermek Türkiye tarımının çözümü olamaz. Bu işin çözümü, girdi maliyetlerinin düşürülmesi, işletme faaliyetlerinin sürdürülmesini hedef alan yeterli düzeyde bir desteğin zamanında verilmesi, küçük parsellerin birleştirilerek kooperatifler eliyle işlenmesinin sağlanması olmalıdır” dedi.
“UYGULANMASI MÜMKÜN DEĞİL GİBİ GÖRÜNÜYOR”
Aydın ve ilçelerinde arazilere teknik gezide bulunduğunu belirten Türkiye Ziraatçılar Derneği Aydın Şube Başkanı Tusu “Gezip gördüğüm kadarıyla bizim Aydın'da bu tarz bir arazimiz yok. Yani Aydın'da işlenebilir ve işlendiği takdirde tarımsal olarak gelir kazandırabilir ve sahibi tarafından da iki yıldan daha uzun süredir işlenmeyen, herhangi bir şekilde tarımsal bir faaliyet olarak kullanılmayan bir arazi olduğunu düşünmüyoruz. Daha yakın zamanda Söke, Didim ve Germencik’te bir teknik gezimiz olmuştu. Aydın'ın batı tarafında bu tip bir arazi olmadığını biz değerlendirdik. Yani bu şekilde bir araziyi biz bulamadık yani. Aydın özelinde uygulanması mümkün değil gibi görünüyor” dedi.
“AYDIN’DA DEĞERLENDİRİLMEYEN ARAZİ YOK”
Aydınlı çiftçilerin arazilerini boş bırakmadığını belirten Tusu, “Aydın’ın toprakları hali hazırda gerçekten değerli olduğu için dağda bile olsa, işlenmesi güç yerde bile olsa zeytin, incir tarımı gibi yüksek düzeyde gelir getirici faaliyetlerle değerlendirilebilmesi söz konusu olduğu için çiftçi araziyi boş bırakmıyor. Boş bırakacaksa bile mutlaka birisi kiraya alıyor ve tarla çalışmaya devam ediyor. Aydın'da bu şekilde Tarım ve Orman Bakanlığı'nın tarımsal kiralama amaçlı olarak yükseklerde veya ovada değerlendirilmesi mümkün olup da değerlendirilmeyen bir arazi yok. Olsa bile demek ki kayda değer büyüklükte değil ki bize denk gelmedi" diye konuştu.