Büyük Menderes Nehri, Afyonkarahisar'da doğup Denizli ile Aydın'dan geçerek Ege Denizi'ne dökülüyor. Geçtiği tüm noktalarda nehir, tarımın can damarı olarak görülüyor. Belirli zamanlarda nehirde oluşan kirlilik ve ortaya çıkan kötü tablolar ise herkesi üzüntüye sevk ediyor.
Çevreciler Harekete Geçti
Son olarak Büyük Menderes Nehri'nin siyaha bürünmesi, çevrecileri harekete geçirdi. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, çevredeki zeytinyağı fabrikalarının sularını arıtmadan direkt nehre akıtması nedeniyle kirliliğin oluştuğunu öne sürdü.
Zeytinyağı Fabrikalarına Dikkat Çekti
Son dönemde Söke ve Aydın Organize Sanayi Bölgeleri'ne büyük fabrikalar açıldığını, Denizli'de çok fazla tekstil fabrikası olduğunu ifade eden Sürücü, Uşak bölgesindeki dereler ve çaylar vasıtasıyla nehirdeki kirliliğin arttığına dikkat çekti. Zeytinyağı fabrikalarının kara atık sularını arıtılmadan direkt nehre vermesinin olumsuz tabloya neden olduğunu savunan Sürücü, "Fabrikalar özellikle yağmurlu günlerde atıklarını nehre veriyor. Büyük Menderes Nehri'ne yakın birçok yerleşim yerinde zeytinyağı fabrikası var. Bunların çok sıkı denetlenmesi lazım. Kara atık sularını Menderes'e dökenler için, ilgili kurumların yaptırımları uygulaması gerekir. Şu anda oksijen alamadığı için yavru balıklar suyun yüzeyine çıkmış durumda. İki gün önce binlerce küçük balık ölmüştü" ifadelerini kullandı.
'Çevre Felaketi Yaşanıyor'
Sürücü, şunları kaydetti: "Nehre kimyasallar, ağır metaller karışıyor. Bunun yanı sıra bir de katı atık kirliliği var. Katı atık kirliliği için Devlet Su İşleri tarafından İsveç'ten 3 tane yüzer bariyer sistemi getirildi. Şu anda bütün bu bariyerler kıyıda, bunların nehrin üzerine gerilmesi ve gelen çöpleri tutması gerekir. Bu yapılmayınca tüm çöpler Söke'ye bağlı Sarıkemer bölgesindeki Taşköprü'nün kemerlerini tıkayıp orada adacıklar oluşturuyor. Burada büyük bir çevre felaketi yaşanıyor. Aynı zamanda hayvan ölüleri de gelmeye devam ediyor. Tescilli olan tarihi köprünün bu kadar yükü kaldırması mümkün değil, yıkılma tehlikesi de var. Köprünün geleceği ve çöplerin denize gitmemesi için yukarı havzada kullanılmayan yüzer bariyer sistemlerden birinin bu noktaya takılması lazım."
İnsan Sağlığına Büyük Tehdit!
Sürücü ayrıca nehirdeki kirliliğin biyolojik çeşitliliği etkilediğine de parmak basarak, "Bu suyla tarım yapılıyor. Yediğimiz sebzeler, meyveler, tarımsal ürünler bu suyla sulandığı için doğal olarak bütün insan sağlığını da olumsuz etkiliyor. Büyük Menderes Nehri, 584 kilometre boyunca sürüyor. Aydın, Menderes Nehri'nin son noktası. Nehrin bütün kirlilik yükü Aydın bölgesine geliyor. Aydın'daki diğer kirlilikle Büyük Menderes'e yüklenerek olumsuz durumlar meydana getiriyor. Yaz aylarında su seviyesi daha da düştüğü zaman balık ölümleri meydana geliyor. Yazın su seviyesi düşünce daha felaket olacak. Özellikle tarım yapanlar zor duruma düşecek. Bu kirliliğin önüne geçilmesi gerekli. Kamu kurumlarının kirletici unsurları tespit edip gerekli yaptırımları uygulaması lazım" ifadelerine yer verdi.