Aydın Hedef Gazetesi Muhabiri Gizem İkizoğlu'nun haberine göre; Aydın’da 2024 yılının mart, nisan ve mayıs aylarında ciddi yağış eksikliğinin yaşanmasından kaynaklı olarak toprağın kuru kalması nedeniyle bitkiler çiçeklenemezken yeterince de gelişemedi. Söz konusu durum ilde arıların yeterli bal üretebilmesini de engellerken, verimde de düşüklüğe yol açtı. Konuyla ilgili olarak Hedef Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulunan Aydın Arı Yetiştiricileri Birliği tarımsal danışmanı Ziraat Mühendisi Özgür Tire, arılarının gelişimini sağlamak için özellikle yaylalara çıkan arıcıların, bu yıl beklenen verimi alamadığına değindi. Verim düşüklüğüne dikkatini çeken Tire, “Norrmalde üç çıta olarak çıkan bir arı kolonisi, dokuz çıtaya kadar büyüyebilir. Ancak bu yıl çıta sayısı aynı kaldı ve üretim yapılamadı” dedi.
“ELİMDEKİ KOVANLARIN YARISINI KAYBEDEBİLİRİM”
Kuraklığın yalnızca bal verimini değil, kolonilerin yaşam döngüsünü de olumsuz yönde etkilediğine değinen Tire, güz döneminde yeterli yağmurun yağmaması nedeniyle arıların yavru faaliyetlerinin azaldığını ve arı ölümlerinin artacağını da belirtti. Arı popülasyonlarının bu yıl zayıf kaldığına vurgu yapan Tire, “Güz döneminde doğan arılar, kış aylarını sağlıklı bir şekilde geçirebilir ancak bu yıl yağışsızlık nedeniyle yeterli polen üretilemedi ve arı popülasyonları zayıf kaldı. Bahara kadar elimdeki kovanların yarısını kaybedebilirim” diye konuştu.
MALİYETLER SEKTÖRÜ ZORA SOKTU
Kuraklıkla birlikte artan maliyetlerin de arıcılık sektörünü zora soktuğunu ifade eden Tire, “Halihazırda mazot fiyatları 45 lira civarında. Arıcılar yaylalara gitmek için nakliye maliyetlerini karşılamak zorunda. Ayrıca şeker fiyatları da arıcılar için ciddi bir yük getiriyor. Gelişim döneminde kovan başına bir çuval şeker gerekiyor. Eskiden 300 lira olan bir çuval şeker bugün 1400 liraya ulaşmış durumda. Girdi maliyetindeki bu yüksek artış da gelinen noktada arıcıları ekonomik açıdan zor duruma sokuyor” ifadelerini kullandı.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK İÇİN DESTEK ŞART
Arıcılık sektörünün sürdürülebilirliğini sağlamak için devlet desteğinin şart olduğunu belirten Tire, “Baharda şeker ve mazot desteği sağlanırsa arılarımızı besleyebilir ve gelişimlerini sürdürebiliriz. Mevcut koşullarda hem iklim değişikliği hem de artan maliyetler nedeniyle arıcılık ciddi bir krizle karşı karşıya. Türkiye’de yaklaşık 70 bin arıcılık işletmesi bulunuyor. Mevcut olumsuzlukların devam etmesi halinde bu sayının hızla azalabilme riski de var. Eğer gelecek bahar da bu yılki kadar kötü geçerse, sektörde büyük bir kaos yaşanabilir. Arıcılık yalnızca bireysel bir iş kolu değil, tarım ve ekosistemin temel taşlarından biridir” dedi.