Aydın Hedef Gazetesi'nden Murat Tan'ın haberine göre; Aydın’da özellikle kış aylarında beklenen yağışların gerçekleşmemesi, 17 ilçede tarımsal faaliyetlerini olumsuz etkiledi. Su kaynaklarının azalmasıyla birlikte çiftçiler, özellikle sulama konusunda büyük zorluklar yaşarken, zeytin üreticileri de söz konusu durumdan en çok etkilenen kesimlerden biri oldu. Kuraklıktan kaynaklı rekolte düşüklüğü beklenen zeytinyağı üretiminde fiyatların da halihazırda piyasadaki sektör temsilcilerinin müdahalesi ve ihracatta kısıtlama nedeniyle düşüş trendine girerken, Söke Ziraat Odası Başkanı Mustafa Tanyeri üreticinin mevcut şartlar altında ürünü hasat etmesinin mümkün olmadığına dikkati çekti.
“İHRACAT KISITLAASI KALDIRILMALIDIR”
Türkiye’nin zeytin üretiminde öncü illerinden biri olan Aydın’da, zeytin rekoltesinde bu sezon ciddi bir düşüş beklenirken, yaklaşık 2 ay sonra başlayacak olan zeytin hasadı öncesinde fiyatların düşme eğilimine girmesi üreticilerde endişeye neden oldu. Çine, Söke ve Karpuzlu ilçelerinde kuraklıktan kaynaklı olarak zeytin meyvelerinin yeterince gelişememesi, zeytinyağı üretimini olumsuz yönde etkilerken fiyatların düşme trendine girmesi üreticileri de adeta hasattan soğuttu. Konuyla ilgili olarak Aydın Hedef Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulunan Söke Ziraat Odası Başkanı Mustafa Tanyeri, “Ne yazık ki zeytinyağını 100 liraya kadar düşürmeyi planlıyorlar. Sektör temsilcilerinden tutun piyasa koşullarını belirleyen tüm paydaşlar sanki anlaşmış gibi zeytinyağında böyle bir suni düşüş eğilimi oluşturulmaya çalışılıyor. İşçi yevmiyesi bin liraya ulaşmışken fiyatlarda bu şekilde bir düşüşün devam etmesi öngörülülerimize göre zeytin üretimini sekteye uğratacaktır. Şu an Beşparmak Dağları’ndaki ağaçların yüzde 50’sinin üstünde zeytin var. Bunlar bir şekilde hasat edilecek ama fiyatlar tatmin edecek düzeyde değil. İhracatın bir an önce serbest bırakılması gerekiyor. Bu kısıtlama üreticiye değil iç piyasadaki tekelleşen birilerine yarıyor” dedi.
“ÜRETİCİ ÜRETTİĞİNDEN KAZANAMIYOR”
Halihazırda Suriye’den zeytinyağı geldiğine dair bazı duyumlar aldıklarına da değinen Tanyeri, “Hasat döneminde de ithalatın kısıtlanası gerekiyor. Aslında hasat döneminde hangi ürün olursa olsun o tarımsal ürün ihracatı mutlaka kısıtlanmalıdır. Ürün hasat döneminden sonra para yapıyor. Gerek zeytin ve gerekse pamukta da ne hikmetse bir takım fiyat oyunlarıyla üretici ürettiğinden ne yazık ki tam manasıyla kazanamıyor. Hasat döneminde her ürünün girdi maliyetinin üzerinde satılması tarımda sürdürülebilirlik için hayati bir önem taşımaktadır. Eğer üretilen ürün girdi maliyetinin üzerinde satılamazsa üretici nasıl dağdaki ürününü hasat etsin” ifadelerini kullandı.
