Aydın Efeler’de her hafta cumartesi günleri kurulan semt pazarında, 88 yaşındaki Nuriye Tıraş ile 55 yaşındaki Ayşe Özcan arasında başlayan dostluk, zamanla gerçek bir anne-kız ilişkisine dönüştü. Yıllar önce annesini kaybeden Özcan’ın “Annem olur musun?” sorusuna Tıraş’ın tereddütsüz “Olurum” yanıtı vermesi, ikilinin Cumartesi Pazarı’nda 3 yıl önce kurduğu gönül bağının temelini attı.
Genç yaşta iş hayatına adım atan Tıraş, gençliğinde evde dikiş yaparak evin gelirine katkıda bulunurken aynı zamanda ev işleriyle uğraşarak eşine destek oluyordu. Kendisinin ve eşinin yaşlanması üzerine artık iş yapamayan Tıraş, sık sık uğradığı Cumartesi Pazarı’nda manevi kızı olarak gördüğü Ayşe Özcan ile hem özlem gideriyor, hem de ona destek oluyor.
Yaklaşık 15 yıldır pazarcılık ile uğraşan üç kız annesi Özcan, eşi ile yıllardır çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşarak geçimlerini sağladıklarını ifade etti. Üç kızının eğitim masraflarını bu şekilde karşılayan Özcan, bir kızını öğretmen, bir kızını hemşire bir diğer kızınınsa otel görevlisi olduğunu belirterek bu günlere çabalayarak geldiklerini ve zorlu bir hayat mücadelesi verdiklerini kaydetti.
“ARAMIZDA GERÇEK BİR ANNE-KIZ BAĞI OLUŞTU”
Özcan, her hafta Cumartesi Pazarı’nda kurduğu tezgahına müşteri olarak gelen Tıraş ile alışveriş esnasında başlayan sohbetlerinin kesintisiz bir şekilde devam ettiğini belirterek, “Nuriye teyze ile alışveriş yaparken tanıştık. O beni her zaman kızı gibi gördüğünü söylerdi. Ben de ona annem olur musun diye sordum. Hiç tereddüt etmeden kabul etti. Ve aramızda gerçek bir anne kız bağı oluştu” dedi.
“PAZARA GELME AMACIM KIZIM OLDU”
Evden genellikle hava almak için dışarı çıktığını söyleyen Tıraş, “Gençliğimde dikiş işi ile uğraşıyordum. O zamanlar yirmili yaşlarımdaydım. Eşim de yaşlanınca işi bıraktım. Evde sıkıldıkça dışarı çıkar dolaşır hava alırım. Cumartesi Pazar’ına evim yakın olduğu için sürekli uğrarım. Hem gezmiş oluyorum hem de alışveriş yaparken temiz hava almış oluyorum. Bu bana çok iyi geliyor. Şimdi pazara gelme amacım kızım oldu” dedi.
“ANNEM YOK DEDİ, KAYITSIZ KALAMADIM”
Pazara kızına destek olmak için geldiğini söyleyen Tıraş, “Biz 3 senedir gerçek anne kız gibi olduk. Cumartesi Pazarı’nda tanıştık. Ben kızımın tezgahına alışveriş yapmak için gitmiştim. Aramızda sohbet açıldı. Sürekli git gel yaptığım için artık daha da samimi olmaya başladık. Bir gün bana annesini birkaç yıl önce kaybettiğini söyledi. Daha sonra benden annesi olmamı istedi. ‘Annem yok’ dedi ve ben kayıtsız kalamadım. Ben olurum dedim ve ona sen de benim kızım olur musun? dedim. O da tereddütsüz onaylamıştı. Her pazara geldiğinde yanına gelir yardımcı olurum. Aramız çok iyi. Onu çok seviyorum” ifadelerinde bulundu.
“ZORLU BİR HAYAT MÜCADELEMİZ OLDU”
Pazarcılık işini severek yaptığını dile getiren Özcan, “Yıllarca eşime destek oldum. Üç kızımızı bu şekilde okuttuk. Hepsi meslek sahibi oldu. Biri öğretmen, biri hemşire biri otel görevlisi oldu. Bir kızımı evlendirdim şimdi diğer kızım için hazırlıklar yapıyorum. Onların bu günlere gelmeleri için çok çabaladık. 15 yıldır pazarcılık işindeyim. Eşimle beraber yaptık. Hayvancılık işiyle de uğraştım. Şimdi eşim hayvanlara bakıyor ben pazara. Zorlu bir hayat mücadelemiz oldu” dedi.
“BENİM İÇİN GERÇEK BİR ANNE”
Tıraş ile gerçek bir anne kız bağı kurduklarını, çocuklarının da Tıraş'ı çok sevdiğini belirten Özcan, “Nuriye teyze alışveriş için tezgahıma gelmişti. Sürekli sohbet ederdik. Zaman içinde daha da samimi olmaya başladık. O beni kızı olarak gördüğünü söylerdi. Bir gün ben ondan annem olmasını istedim. Kendisi hiç itiraz etmeden kabul etti. Her hafta Cumartesi Pazar’ında yanıma gelir. Gelirken susamışımdır diye soğuk su bile getirir öyle gelir. Onun derdi olur bana anlatır ben ona anlatırım. Birbirimize dert ortağı bile olduk. Benim için gerçek bir anne. Onu çok seviyorum” şeklinde aktardı.