Aydın Hedef Gazetesi'nden Murat Tan'ın haberine göre; CHP Aydın Milletvekili Evrim Karakoz, zaman zaman vatandaşlarla çevre gönüllülerinin tepkisine neden olan Beşparmak Dağları’ndaki madencilik faaliyetlerini TBMM’ye taşıdı. Karakoz, yazılı önergesinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar’a, son 5 yılda kaç adet maden arama ruhsatı, kaç adet maden işletme ruhsatı verildiği ve bölgede alınan koruma kararları sonrasında faaliyeti durdurulan maden olup olmadığı sorularını yöneltti. Önergeyi cevaplayan Bakan Bayraktar, Beşparmak Dağları’nda 2 adet arama ve 30 adet işletme ruhsatı bulunduğu bilgisini paylaşırken, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPFG)'in yaptığı incelemeler sonucunda bölgede faaliyet gösteren firmaların çalışmalarını mevzuata uygun şekilde gerçekleştirdiğine değindi.
“BAKANLIĞIMIZCA MÜSAADE EDİLMEMEKTEDİR”
Açıklamasında, maden sahalarında arama ve işletme ruhsat süreçlerinden sonra ruhsat sahipleri tarafından madencilik faaliyetlerine başlanabilmesi için “işletme izni” alınmasının gerektiğine vurgu yapan Bakan Bayraktar, “Mevcut sahaların çok küçük bir alanına tekabül eden ve fiili olarak madencilik faaliyetinin yürütüldüğü alanı ifade eden işletme izinli alanlarda faaliyete başlanabilmesi için izin alanına yönelik olarak Maden Kanunu'nun 7'nci maddesinde belirtilen; mülkiyet izninin (orman/mera/tapulu arazi vb.), ÇED Belgesi'nin, İş Yeri Açma ve Çalışma Ruhsatı'nın ve ilgili Bakanlık/Kurumlardan alınması zorunlu olan diğer tüm izinlerin (Sit, Mili Parklar, Turizm Bölgeleri Alanları ve Merkezleri ile Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgeleri ve duyarlı bölgeler için vb.) tamamlanması gerekmektedir. Yapılacak olan madencilik faaliyetinin çevreye olan etkilerinin yerel halkla beraber ilgili kurumlarca etraflıca değerlendirildiği söz konusu izin süreçlerini tamamlayamayan hiçbir ocağın açılmasına ise Bakanlığımızca müsaade edilmemekte olup, bu bağlamda tek başına arama ve/veya işletme ruhsatına sahip olunması fiili olarak madencilik faaliyetlerinin başlatılabilmesi için yeterli olmamaktadır” dedi.
“GEREKLİ ÖNLEM ALINMAYAN FAALİYETLER DURDURULUYOR”
Önergeye verdiği cevabnda, Beşparmak Dağları’nın MAPEG'in sistem kayıtlarına “İzin Alınarak Çalışılacak Saha-Potansiyel Koruma Alanı” olarak işlendiğini belirterek, bu alanla kesişimli 2 adet arama ve 30 adet işletme ruhsatı bulunduğunu belirten Bayraktar, “Beşparmak Bölgesinde son 5 yılda 4 adet maden arama ruhsatı verilmiştir. Maden sahaları madencilik faaliyetleri bakımından 3213 sayılı Maden Kanunu kapsamında MAPEG tarafından, çevresel etkiler bakımından 2872 Sayılı Çevre Kanunu kapsamında Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından, iş sağlığı ve güvenliği bakımından ise 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından periyodik olarak denetlenmektedir. Bakanlığımız tarafından yapılan denetimlere bakıldığında; 3213 sayılı Maden Kanunu ve ilgili Maden Yönetmeliği hükümleri kapsamında maden ocaklarına verilen ruhsatlar 4 ayrı gruba ayrılmış olup, çok az riskli ruhsatlar 24 ay, az riskli ruhsatlar 12 ay, riskli ruhsatlar 6 ay ve çok riskli ruhsatlar ise 3 ayda bir periyodik olarak MAPEG tarafından denetlenmektedir” Yapılan bu denetimlere ek olarak ilgili diğer kamu kurum/kuruluşlarının mevzuatları gereği yapacakları inceleme ve denetimlerde Kanun'a uygun çalışılmadığının tespiti halinde mevzuat çerçevesinde yapılacak işlemler yine MAPEG'e bildirilmekte, MAPEG tarafından çevre ve insan sağlığına zarar verdiği tespit edilen madencilik faaliyetleri de gerekli önlemler alınıncaya kadar durdurulmaktadır” ifadelerine yer verdi.
“FİRMALARIN ÇALIŞMALARI MEVZUATA UYGUN”
Bakan Bayraktar, konuya ilişkin açıklamasını şu ifadelerle noktaladı; “Beşparmak Dağları Milli Parkı ile kesişimli halde bulunan ruhsat sahalarında MAPEG tarafından yerinde yapılan incelemeler neticesinde mezkür bölgede faaliyet gösteren firmaların çalışmalarını mevzuata uygun şekilde gerçekleştirdiği tespit edilmiştir. 3213 Sayılı Maden Kanunu gereği bir ruhsat sahasının terk edilebilmesi için rehabilitasyon çalışmalarının tamamlanmış ya da doğal topoğrafyanın bozulmamış olması gerekmektedir. Koruma kararlarına ilişkin hususlar Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın görev alanına girdiğinden konuyla ilgili bu Bakanlıktan bilgi alınmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir”