Türk Kızılay, kurulduğu günden bu yana yaptığı yardımlar ve sardığı yaralarla ülkenin en önemli kurumları arasındaki yerini koruyor. Ülke genelinde düzenlenen bağış kampanyaları ile de kan bağışında önemli farkındalık oluşturan Kızılay, 6 Şubat'ta yaşanan çadır krizi nedeniyle tepkilerle karşılaştı. Kan bağış kampanyalarını da olumsuz etkileyen sürecin ardından yapılan çalışmalarla vatandaşların kuruma olan güveni yeniden sağlandı. Konuyla ilgili bilgi veren Türk Kızılay Aydın İl Merkez Başkanı Sefa Şık, Kızılay bünyesinde çeşitli iştirakleri bulunduğuna değinerek bu sahalardan elde edilen gelirin ihtiyaç sahibi vatandaşların yararına kullanıldığını ifade etti. Kan bağışı konusunda Aydın İl Milli Eğitim Müdürlüğü’yle ortak yürüttükleri ‘Okulumda Kanpanya var’ çalışması neticesinde olumlu sonuçlar aldıklarını dile getiren Başkan Şık, bu çalışmayla 6 bin 981 ünite kan bağışı toplandığını belirtti. Ayrıca Başkan Şık, Aydın genelinde 2024 yılı içerisinde kan bağışçılarına 190 bronz madalya, 79 gümüş madalya, 70 altın madalya adet verildiğini de ekledi.
“KIŞ AYLARINDA KAN BAĞIŞLARI DÜŞÜYOR”
Kanın sürekli bir ihtiyaç olduğunu vurgulana Başkan Şık, “Genellikle 1,5-2 günlük bir kan stoğu bulunuyor, ancak hem kamu hem de özel hastanelerden gelen yoğun talepler nedeniyle bu stoklar hızla tükenebiliyor. Kış aylarında hastalıkların artması ve ilaç kullanımının yaygınlaşması, kan bağışlarını olumsuz etkiliyor. Çünkü ilaç kullanan kişilerden kan alınamıyor. Bu nedenle dönem dönem kan stokları kritik seviyelere düşebiliyor. Velilerimiz, öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz, Milli Eğitim Müdürlüğü’nün himayesinde gerçekleştirilen ‘Okulumda Kanpanya var” çalışmasına büyük katkı sundu. Bağışçılar ve veliler, kampanyaya ciddi bir özveriyle destek oldular ve toplamda 6 bin 981 ünite kan bağışı alındı. Bu anlamlı desteği sağlayan herkese teşekkür ediyoruz. Kan bağışı kampanyaları her yıl düzenleniyor ve bu sene yoğun bir katılım bekliyoruz. Vatandaşlarımız da büyük bir duyarlılıkla bağışa destek verdiler” dedi.
“RAMAZANDA KAN BAĞIŞI AZALIYOR”
Okullardan alınan kan bağışlarının büyük önem taşıdığına değinen Başkan Şık, “Ramazan ayında kan bağışı oranları ciddi şekilde azalıyor. Hava güzel olduğunda, vatandaşlar dışarıdayken bağış yapma eğiliminde oluyorlar. Ancak kış şartları ve ilaç kullanımı nedeniyle bağış seviyeleri düşebiliyor. Bu noktada, okulların verdiği destek büyük önem taşıyor. Onların katkıları sayesinde kritik seviyeye düşmemizin önüne geçildi. Bu nedenle velilerimize, öğrencilerimize ve öğretmenlerimize teşekkür ediyoruz. Ayrıca, kan bağışı kampanyalarına destek veren sivil toplum kuruluşları (STK) da sürecin önemli bir parçası. Bu tür kampanyaları sık sık düzenleyerek kan ihtiyacını karşılamaya çalışıyoruz. Ayrıca 2024 yılında kan bağışçılarımıza 190 bronz madalya, 79 gümüş madalya, 70 altın madalya adet verilmiştir” diye konuştu.
“KIZILAY ELEŞTİRİLERİN HEDEFİ HALİNE GELDİ”
6 Şubatta gündeme gelen çadır satma konusu ile ilgili de konuşan Şık, “Afet sürecinde Kızılay’ın çadır satışı konusu gündeme geldi ve bu durum kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Ancak burada önemli bir nokta var: Kızılay bünyesinde çeşitli iştirakleri bulunuyor. Bunlar arasında İçecek A.Ş., Lojistik A.Ş. ve Sağlık A.Ş. gibi anonim şirketler yer alıyor. Örneğin, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Kızılay’a bağışladığı maden suyu sahaları bulunuyor. Bu sahalardan elde edilen gelir, ihtiyaç sahibi vatandaşların yararına kullanılıyor. Bu gelirlerle yıl boyunca kıyafet yardımı yapılıyor, çeşitli insani ihtiyaçlar karşılanıyor. Dolayısıyla Kızılay’ın ticari faaliyetleri, elde edilen gelirlerin yeniden vatandaşın hizmetine sunulması için yürütülüyor. Kamuoyunda Kızılay’ın temel görevinin çadır dağıtmak olduğu düşünülüyor. Ancak bu doğru değil. Kızılay’ın Türkiye Afet Müdahale Planı’ndaki ana sorumluluğu beslenme hizmetidir. Afet bölgesinde sıcak yemek dağıtımı Kızılay’ın öncelikli görevidir. Çadır kurma ve dağıtma işi ise AFAD gibi diğer kurumların sorumluluğundadır. Kızılay çadır üretir ve bu çadırları AFAD’a, Sağlık Bakanlığı’na ve uluslararası kurumlara satar. Bu satışlar kuruma gelir sağlamak ve insani yardımları sürdürülebilir hale getirmek için yapılır. Ancak afet döneminde çadır satışı konusu seçim süreciyle birleşince, Kızılay haksız bir şekilde eleştirilerin hedefi haline geldi. Medyada olayın abartılması nedeniyle kamuoyunda büyük bir tepki oluştu” ifadelerini kullandı.
“AYDIN’DAN 49 TIR DOLUSU YARDIM GÖNDERDİK”
Oluşan yanlış algıyı düzeltmek için çalıştıklarını dile getiren Başkan Şık, “Yaşanan bu süreçte, bazı vatandaşlar "Kızılay’a kan vermeyiz, maden suyu almayız, bağış yapmayız" gibi tepkiler gösterdi. Ancak biz bu yanlış algıyı düzeltmek için büyük çaba harcadık. Aydın Kızılay Şubesi olarak, afet bölgelerine 49 tır dolusu yardım gönderdik. Ayrıca, yapılan ayni ve nakdi bağışlar doğrudan ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldı. Bölgedeki çalışmalarımızı bizzat yerinde gözlemledik. Efeler Şube Başkanımız ve ben, Hatay’a giderek yardımların gerçekten ihtiyaç sahiplerine ulaştığını gördük ve bunu kamuoyuyla paylaştık. O dönemde basında çok sayıda spekülasyon vardı; yardımların insanlara ulaşmadığı, yağmalandığı iddia ediliyordu. Ancak biz, resmi hesaplarımızdan yaptığımız paylaşımlarla ve sahadaki gözlemlerimizle durumun böyle olmadığını gösterdik. Kızılay, 158 yıllık bir kurum ve bu tür karalama kampanyalarına maruz kalmamalı. Ancak afet sürecinde oluşan yanlış algıyı gidermek için yoğun bir çaba sarf ettik. Vatandaşlarımızın gönül rahatlığıyla bağış yaptığını ve yardımların doğru yerlere ulaştığını gösterdik. Bu bizim için vicdani bir sınavdı ve bu sınavı başarıyla geçtiğimize inanıyorum. Kızılay olarak, afetin son anına kadar sahada olmaya ve ihtiyaç sahiplerine destek vermeye devam edeceğiz” sözlerine yer verdi.