Muğla’nın doğal zenginliklerden biri olan Köyceğiz Gölü, doğal kanallarla denize bağlanan dünyadaki yedi gölden biri olarak dikkat çekiyor. Köyceğiz Gölü çevresinde nisan ve mayıs aylarında çiçek açan beyaz nilüfer bitkisi, bilim dünyasında ilk kez kapsamlı bir araştırmaya konu oluyor. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Kozmetik Ürünler Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin danışmanlığında yürütülen projede, nilüfer bitkisinin kimyasal fonksiyonları inceleniyor.
Araştırmayı yürüten ekip, beyaz nilüferin kozmetik, gıda ve ilaç sektörlerinde kullanım potansiyelini keşfetmeyi hedefliyor. MSKÜ Kozmetik Ürünler Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Nazan Demir, gölde yetişen bitkilerin endemik olmasının yanı sıra yetiştikleri şartların bitkilerin değerini artırdığını belirtti.
“BÜYÜK POTANSİYELE SAHİP”
Prof. Dr. Demir, “Beyaz nilüfer bitkisi, biyoaktivitelerinin belirlenmesiyle endüstriyel kullanım alanları açısından büyük bir potansiyele sahip. Çalışmalar sonucunda elde edilecek ürünlerin, bölge halkına ekonomik fayda sağlaması ve eko-turizme katkı sunması bekleniyor. Köyceğiz Gölü’nün beyaz nilüferini dünyaya tanıtmayı hedefliyoruz” dedi.
EFSANELERLE BEZELİ BİR ÇİÇEK
Beyaz nilüfer (Nymphaea alba), Eski Mısır’dan bu yana efsanelere konu olan bir bitki. Efsaneye göre, nilüferin açmasıyla yaşam yeryüzüne yayılmış ve karanlık sona ermiştir. Nilüfer çiçekleri 8-10 gün içinde solsa da, alt kısımdan gelen yeni tomurcuklarla çiçeklenme devam eder.
Projede, beyaz nilüferin endüstriyel değerinin yanı sıra ekosisteme olan katkısı da inceleniyor. Çalışmalar kapsamında, bitkinin biyoteknolojik olarak üretimine yönelik adımların atılması da planlanıyor. Bölgenin doğal kaynaklarını tanıtmak ve korumak adına bu tür projelerin önemine dikkat çekiliyor.
Köyceğiz Gölü’nün zengin ekosistemi, yalnızca bilimsel çalışmalarla değil, aynı zamanda bölge halkının doğal kaynaklarını koruma çabalarıyla da destekleniyor.
