Aydın Hedef Gazetesi'nden Özge Çümlek'in haberine göre; Aydın Efeler’de yaşayan 66 yaşındaki Macit Özer, yıllardır biriktirdiği antika eşyaları dükkanında sergileyerek yıllar önce hayal ettiği hayatı yaşıyor. Dükkan sahibi olana kadar yaşadığı süreci anlatan Özer, bugünlere nasıl geldiğini paylaştı.

Bohça çeyizliği satarak başladı: Hayali olan antika dükkanına kavuştu

BİR BOHÇA ÇEYİZLİKLE BAŞLADI 

İlk işinin pazarcılık olduğunu ifade eden Özer, “Ben ilk olarak 1980 yılında bir bohça çeyizlikle pazarcılık yapmaya başladım. Bodrum, Fethiye, Aydın gibi yerlerde satış yapıyordum. Antika ürünlere ilgim olduğu için de pazarcılık yaptığım yerlerde yaşayan birçok teyzemizden antika eşyalar aldım. Aldıklarımdan güzel olanları aralarından seçerek biriktirmeye başladım” ifadelerini kullandı.

Bohça çeyizliği satarak başladı: Hayali olan antika dükkanına kavuştu

PAZARCIYKEN DÜKKAN AÇMA HAYALİ VARDI 

Bu dükkanın hayalini çok önceden kurduğunu dile getiren Özer, “Pazarcılığa ilk başladığım günden beri antika eşya dükkanı açmak gibi bir hayalim vardı fakat maddi imkanım yoktu. Bodrum’da yaptığım satışlar dolayısıyla zamanla herkes beni tanımaya başladı. Bodrum’da evlenecek tüm kızlar benim yanıma uğramadan evlenmezdi” diye konuştu.

Bohça çeyizliği satarak başladı: Hayali olan antika dükkanına kavuştu

YILLARDIR BİRİKTİRDİĞİ ANTİKALARA DÜKKAN AÇTI 

1988 yılında Çine’de evlendiğini ve 1992 yılında Aydın’a taşındığını aktaran Özer, “Aydın’a taşındıktan sonra burada pazarcılık yapmaya ve antika eşya biriktirmeye devam ettim. 2015 yılında bu dükkanı aldım ve emekli olduktan sonra da pazarcılığı bıraktım. Topladığım antika ürünleri bu dükkana yerleştirerek sergilemeye başladım. O günden beridir burada bu eşyaları sergiliyorum fakat satmıyorum. Bu dükkan benim hayallerimin gerçekleştirebildiğimin kanıtı” dedi.

Aydın’a mevsimin ilk karı yağdı Aydın’a mevsimin ilk karı yağdı

Bohça çeyizliği satarak başladı: Hayali olan antika dükkanına kavuştu

ÇANAKKALE SAVAŞI’NDA KULLANILAN DÜRBÜN BU RAFLARDA 

Sergilediği ürünlerin en az 100 yıllık geçmişi olduğunu kaydeden Özer, “Ürünlerimin hepsinin bir anlamı ve hikayesi var. Bu rafların arasında Efelerimizin kullandığı oymalar, eski zamanlardan kalan oyalı krepler var. En önemli eserlerden birisi de Çanakkale Savaşı’nda kullanılan dürbün. Bu dürbün benim için en anlamlı eşyaların başında geliyor. Bu dürbün büyük bir savaş görmüş ve şimdi benim raflarımda tozlanıyor” ifadelerini kullandı.

Bohça çeyizliği satarak başladı: Hayali olan antika dükkanına kavuştu

Kaynak: HABER MERKEZİ