Şüpheye Sebebiyet Verdi!

Düğümlenmiş naylon poşete anlam veremediklerini dile getiren Epözdemir, bu durumun kafatası ile kemiklerin sonradan bir poşet ile mezara konulduğuna dair şüpheye sebebiyet verdiğini ifade etti. Epözdemir, "Mezarın içerisinde bir adet düğüm içeren 30x30 cm boyutunda şeffaf naylon poşet olduğu görülmüştür' şeklinde tespitler yer almıştır. Bu 30x30 cm boyutunda şeffaf naylon poşetin nasıl, hangi koşullarda ve hangi amaçla mezarın içerisinde bulunduğu tarafımızca anlamlandırılamamaktadır" ifadelerini kullandı. 

Cem Garipoğlu'nun mezarından öyle bir şey çıkmış ki! Ne kemik ne kafatası, sır perdesi onunla aralanacak

Poşetin İncelenmesi Talebi!

Naylon poşete yönelik inceleme yapılması talebinde bulunduklarını dile getiren Epözdemir, şunları kaydetti: "Mezkur 30x30 cm boyutunda şeffaf naylon poşetin mezarın içerisinde bulunması, incelemeye esas alınacak olan kemiklerin ve kafatasının sonradan bir poşet vasıtasıyla mezarın içine konulduğuna dair derin şüphe ve kuşkular uyandırmaktadır. Bu nedenle, tarafımızca bugün itibariyle Silivri Cumhuriyet Başsavcılığına başvuru yapılarak bu poşete el konulması ve üzerinde parmak izi ve DNA incelemesi yapılması talep edilmiştir. Gereği kamuoyunun bilgilerine saygılarımızla sunulur."

Cem Garipoğlu'nun mezarından öyle bir şey çıkmış ki! Ne kemik ne kafatası, sır perdesi onunla aralanacak

Çok Manidar Ve Düşündürücü!

Epözdemir, poşet detayının sürecin en önemli düğüm noktası olacağına işaret ederek, şöyle dedi: "Adli tıp uzmanları kefenin bile 10 yıl içerisinde toprak içerisinde eriyebileceğini söylüyorsunuz başta asit olmak üzere. O zaman o poşet kefene göre hammaddesi çok daha yumuşak olan, çok daha niteliksiz olan poşet nasıl bu kadar uzun bir süre şayet o gün bırakılmışsa 10 sene önce, hiçbir bütünlüğü bozulmadan, düğümlü bir şekilde mezarın içerisinde bulunabiliyor? Bunu anlamak çok zor açıkçası, çok çok zor. Dolayısıyla bu bence bu sürecin en önemli düğüm noktası olacaktır. Bu olağan dışı poşetin mezarın içerisinde olması. Aynı zamanda üzerinde yıllar geçmişse ve yıllar önce konulmuşsa nasıl halen mezarın içerisinde, bütünlüğü korunacak şekilde görünüyor? Çok manidar ve düşündürücü açıkçası. Buraya odaklanılması gerektiğini düşünüyorum." 

Cem Garipoğlu'nun mezarından öyle bir şey çıkmış ki! Ne kemik ne kafatası, sır perdesi onunla aralanacak

Kamu Vicdanı Rahatlatılmalı

Bu noktada kamu vicdanının rahatlatılması gerektiğini dile getiren Epözdemir, sözlerini şöyle tamamladı: "Şayet sonrasında bırakılmışsa, yakın zamanda bırakılmışsa ki öyle görünüyor çünkü bütünlük arz eden bir poşet. Herhangi bir deformasyon yok. En azından parmak izi ve DNA incelemelerinden bırakan aktörler tespit edilebilir. 10 yıl öncesindeyse de bunun adli tıp ilmine göre açıklanması lazım, nasıl 10 yıl içerisinde kefeni eriten toprak poşetle ilgili onun bütünlüğüne halel getirecek bir etkisi yok? Dolayısıyla bu çok manidar ve düşündürücü. Umut ediyorum bu konuda kamu vicdanını da rahatlatacak bir çalışma yapılır. Umarım bizim de vicdanımızı rahatlatacak bir çalışma yapılır."

Kaynak: HABER MERKEZİ