Ege Denizi'nde üst üste meydana gelen depremlerin ardından alarm durumuna geçildi. Yunanistan'ın güneydoğusunda yer alan Santorini Adası'nda depremler ve volkanik hareketlilik paniğe neden olurken, birçok kişi yaşadığı mekanları terk etti. Tüm bunların yaşandığı süreçte Türkiye kıyılarında birçok noktada deniz suyunun metrelerce çekilmesi, vatandaşların panik yaşamasına neden oldu.
Deniz Suyu 200 Metre Çekildi!
Muğla'nın Ula ilçesi Akyaka Mahallesi'nde deniz suyu karadan metrelerce çekildi. İzmir’in Seferihisar ilçesinde de deniz suyunun 200 metre çekildiği gözlendi. Birbiri ardına ortaya çıkan bu görüntüler, büyük panik yaşanmasına sebebiyet verdi. Deniz suyunun çekildiği yerlerde balıkçı tekneleri karaya otururken adacıklar oluştu.
Uzmanlar Konuyu Değerlendirdi
Konuyu değerlendiren uzmanlar, deniz suyu çekilmesinin depremle ilgisinin bulunmadığını aktararak panik yaşayan vatandaşları rahatlattı. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Coğrafi Bilgi Sistemleri Merkezi Müdürü ve Su Kaynakları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, litaratürde depremler ile deniz suyu çekilmesi arasında bir bağlantı olduğuna dair bilimsel bir çalışma olmadığına dikkat çekti.
'Depremlerle Herhangi Bir İlişki Mevcut Değil'
"Ege Denizi'nin güneyinde son 10 gündür ciddi sismik aktiviteler söz konusu. Bu aktiviteler halen devam ediyor. Birkaç gündür Ege ve Akdeniz kıyılarında da deniz çekilmesi söz konusu. Halkımızda deniz çekilmesiyle gerek deprem etkilerinin gerekse tusinamik etkileri arasında bir ilişki olup olmadığı dolayısıyla bir endişe söz konusu" diyen Özçelik, "Literatürde yapılan çalışmalarda şiddetli depremlerle gelgitler arasında herhangi bir ilişki mevcut değildir" ifadelerini kullandı.
'Şu An İçin Böyle Bir Risk Gözükmemektedir'
Özçelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Esas itibariyle tusinamik etkileri oluşturan da depremin şiddetli olmasıdır. Ancak düşük şiddetli depremlerle gelgitler arasında korelasyonu gösteren araştırmalar da mevcuttur. Ayın ve güneşin ve diğer gezegenlerin konumuna bağlı olarak aynı gelgit etkilerinin oluştuğu gibi suyun kabarıp alçalması gibi kara parçaları da gerek güneş, gerekse ay tarafından çekilip bırakılmaktadır. Bu da küçük de olsa yer kabuğunda bir etki oluşturabilmektedir. Ancak gerek tusinamik etkiler anlamında olsun, gerekse deprem açısından olsun şu an için böyle bir risk gözükmemektedir."
Daha Önce De Benzer Durumlar Yaşanmıştı
Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar ise özellikle Seferihisar'da benzer durumun 2022 yılında da yaşandığına işaret ederek deniz çekilmesinin ana nedeninin, poyraz rüzgarları olduğunu aktardı. Bu yıl çekilmenin daha geniş bir alanı etkilediğini belirten Yaşar, poyrazın Türkiye'ye ilk etkisinin soğuk havayı getirmesi, ikinci etkisinin ise deniz suyunun çekilmesi olduğuna parmak bastı.
Depremle Bir İlgisi Yok!
Ege Denizi'nde saatte 60-70 kilometreye hıza ulaşabilen poyraz fırtınası olduğunu dile getiren Yaşar, rüzgarın suyu Girit'e doğru ittiğini, bu nedenle deniz suyu seviyelerinin düştüğünü anlattı. Deniz çekilmesinin depremle bir ilgisinin olmadığını ifade eden Yaşar, tamamıyla rüzgar kaynaklı olduğunu, poyrazın etkisini kaybetmesi sonrasında denizin eski haline döneceğini sözlerine ekledi.
