Aydın Hedef Gazetesi Muhabiri Ebru Görmez'in haberine göre, gün geçtikçe büyüyen ve durmadan göç alan Didim, gelişmeye devam ediyor. Birçok sektörden 3 bine yakın üyesi olan ve “Didim’in Hikayesi” ile topladığı beğeniyle beraber gündemde olan Didim Ticaret Odası Başkanı Hilmi Erbaş, Didim’i anlattı. Didim’in gelişmesi için ilçeye yapılan yatırımların doğru yönlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Erbaş, her anlamda zengin olan Didim’in bir inci gibi işlenmesi gerektiğini de vurguladı.

oda-baskani-erbas-didim-turizmi-6-aya-cikti-internet-gazete-477566-caf7b2b955411b8e203dd6715989d566.jpg

“DİDİM POTANSİYELİNİ DOĞRU KULLANAMIYORUZ”

Didim’in yalnızca turizm açısından değil birçok açıdan zengin olduğunu söyleyen Erbaş, “Didim’in turizm potansiyeli, doğru adımların atılması sonucunda son derece yüksek bir potansiyele ulaşabiliriz. Ama bugün itibariyle 'Potansiyelimizin tamamını kullanabiliyor muyuz?' diyorsak, hayır. Bir kere tarihi ve kültürel anlamda çok ciddi bir tarihi ve arkeolojik mirasımız var. Kültür turizmi anlamında çok ciddi bir potansiyelimiz var. Bir diğer tarafta deniz-kum turizmi anlamında da çok ciddi sıralarımız var. Tarımsal anlamda da eğer tarımla turizmi entegre edebilirsek, tarımsal ürünlerimizi gelen misafirlerimize doğru bir endüstriyel ürün haline getirip paketleyebilirsek ve bu ürünleri sunabilirsek orada da bir potansiyelimiz var. Diğer yandan turizmin çeşitliliği anlamında çok ciddi bir Ege mutfağımız var, eğer gastronomiyi kullanabilirsek buradan da kazanç sağlayabiliriz. Ciddi bir havamız var ve hava kalitesi konusunda da kendisini kanıtlamış bir şehiriz. Bu havanın birçok sağlık problemine iyi gelmesinin yanı sıra, en çokta astımlı hastalara iyi gelmesinden kaynaklı bir potansiyelimiz var. Sağlık turizmi anlamında gerçekten hem Türkiye'nin birçok bölgesi hem de Didim'de özellikle ağız ve diş sağlığına ilişkin yurt dışından hasta geliyor ve burada bizim diş kliniklerimiz, onlara hizmet sunuyorlar. Keza var olan marinamız ile yatçılık var burada. Bütün bunları üst üste koyduğumuz zaman Didim’in çok boyutlu, çok katmanlı bir yapısı var. Eğer bunlar doğru yönlendirilebilirse ve bu sektörlere ilişkin doğru adımlar atıp doğru kararlar verilebilirse bugün içinde bulunduğumuz potansiyeli çok çok ileriye taşıyacak bir potansiyelimiz söz konusu” dedi.

oda-baskani-erbas-didim-turizmi-6-aya-cikti-internet-gazete-477566-43097f3dab31deb4c46bd593500e7d6d.png

“İLÇEYE YAPILAN YAPILAR KONTROL EDİLMEZSE TURİZME ZARAR VERİR”

Erbaş, ilçe genelinde yatırımların özellikle inşaat ve gayrimenkul üzerinden olmasını eleştirerek, “İlçemize yeni yapıların yapılıyor olması, eğer doğru yönlendirilemez ve planlanamazsa, turizme zarar verici bir yönü var. Ama bunu doğru yönetebilir ve turizmle ilişkilendirebilirsek, daha düşük yoğunluklu, kendi kimliğini tanımlayan, doğal, estetik, ergonomik olursa bu o zaman turizme zarar vermez. Ama bunun da bir sınırı ve bir kısıtı olmalı. Şu anda bir kısıtla hareket edildiğini düşünmüyorum ama bu konuda bir karar verilmesi gerektiğini düşünüyorum. İlçe kapsamında normlarla ilgili, kimlikle ilgili, yoğunlukla ilgili, sayıyla ilgili bir takım kısıtlar getirmemiz gerektiğine inanıyorum. Kendi başına giden bu süreci durdurup, kendi kontrol edebildiğimiz bir sürece evirmemiz lazım. Mevzuatlar çerçevesinde gidiyor ama bu bizim ihtiyacımızı karşılamıyor. Bir şeyin imar kanununa uyması ya da yönetmeliğiyle uyması bizim ihtiyacımızı karşılamıyor. Bizim ihtiyacımız bahsettiğim orta uzun vadede nüfus projesini tanımlamamız lazım. İhtiyaçlarımızın ne olduğunun yanında nüfusu ne kadar artırmayı planlıyoruz, bilmemiz lazım. Bu kente gelerek yerleşmek isteyen, buranın hemşehrisi olmayan insanlara ne sunacağız? Ne tarz yapılar sunacağımızla ilgili kararı bizim vermemiz lazım.” ifadelerine yer verdi.

oda-baskani-erbas-didim-turizmi-6-aya-cikti-internet-gazete-477566-c0508397df8d277e138bf63545b487fd.png

“DİDİM’İN KAYNAKLARI KISITLI”

Erbaş, ilçede kontrolsüzce yapılan yapıların, şehrin kaynaklarını kısıtladığını söyleyerek, “Kaynak kısıtımız var. Didim’in nüfusunu çok büyük, devasa bir yere getirmek ilk olarak turizme zarar verirken, buraya getirdiğimiz insanların ve burada yaşayan nüfusun sosyal, ekonomik ihtiyaçlarının, teknik ihtiyaçlarının, su ve enerji gibi ihtiyaçların ve bunların atıkları gibi sorunların hepsinin çözülmesi lazım. Bunlar planlanmadan, bu şekilde gayrimenkul yatırımı yapmak, kente hiçbir kimlik kazandırmadan sürekli bina yapmak tabii ki benim onayladığım, doğru bulduğum bir şey değil. Bir alanı tarımsal faaliyette kullanmanın da bir gideri var. Ekonomik ve çevre olarak olumlu ve olumsuz olarak. Ya da turizm ile tarım yatırımlarının birleşmesinden ortaya çıkan bir gider tablosu var. Bir faaliyetin ekonomiye kattığı değer, çevreye zarar vermemek koşuluyla, iktisadi faaliyetimizin sürdürülebilirliği açısından hangisi ülkemizin lehine ise onun tercih edilmesinden yanayım. Eğer bu ülke zenginleşecek, büyüyecek ve kalkınacaksa kaynaklarımızı doğru yere tahsis etmiş olmamız lazım.” diye konuştu.

“NÜFUS ARTIŞI DİDİM İÇİN BÜYÜK BİR PROBLEM"

Gittikçe göç alan Didim’de nüfusun suni olarak artmasının ilçeye zarar vereceğini söyleyen Erbaş, bu kaynakların doğru kullanılması gerektiğini vurgulayarak, “Kontrolsüz bir çarpık yapılaşmayla gelen hızlı nüfus artışının bir problem olduğunu düşünüyorum. Bunları kontrol edemediğimiz zaman kentler üzerine ağır bir yük oluşuyor. Çünkü buraya gelen bir nüfus başka bir yerden, Anadolu'yu boşaltıp geliyor. Bugün İstanbul 16-17 milyona gelmiş durumda. Bu sayıda şehre turist olarak gelenleri saymayarak, resmi rakamları söylüyorum. Bu, kent için çok ağır büyük. Keşke 4 milyonda kalsaydı. Biz Türkiye'nin yaptığı ihracat kadar İstanbul'dan turizmden para kazanabiliriz iddia ediyorum. Biz elimizdeki varlıkların kıymetini bilmiyoruz. Onun için nüfusun, kontrolsüz bir şekilde değil, bölgenin gelişme hızına göre ilerlemesi lazım. Suni bir şekilde nüfusun artması, kent için büyük bir problemdir. Kaynak problemidir bir kere. Mesela Didim için konuşalım. Şimdi 100 bini geçmişiz. Yaz nüfusumuzla beraber baya artıyor. Bu insanlara su lazım ancak suyumuz az. Suyu bulmanın haricinde atık problemleri ve devamında bu atıkların getirdiği yük var. Buna ilave olarak altyapı gerekir. Buna sosyal ve teknik alan gerek. Ve biliyoruz ki kamunun bütçesi de buna yetmiyor.” dedi.

oda-baskani-erbas-didim-turizmi-6-aya-cikti-internet-gazete-477566-8ff1f9d78cdd55b64067733934f3ba94.jpg

“DİDİM’İN GELİŞMESİ İÇİN PROJELER ÜRETİYORUZ”

Oda olarak ilçenin faydasına projeler geliştirdiklerini dile getiren Erbaş, “2024-2028 yılı için hazırladığımız stratejik planımızı şu anda yürürlüğe koyduk, meclisten geçirdik. Didim'de bir kolektif ve rasyonel aklın geliştirilmesi, ilçede işbirliği imkanlarının geliştirilmesi, Didim'in hem turizmde hem tarımda hem sürdürülebilir kentleşmede daha kıymetli bir değer olması noktasında tüm kamu kurum ve kuruluşlarımızla beraber işbirliği içerisinde dinamik bir süreç yürütmek istiyoruz. Aksiyon, proje, görüş üreten ve bunun hayata geçmesi için de sıkı takipte bulunan bir oda olmak için gayret gösteriyoruz. Nihayetinde bir ticaret odasıyız, fikirleri, düşünceleri ortaya koyabiliriz. Ama Didim’de turizmin, ticaretin, ekonominin, tarımın gelişmesi, ilçenin sağlıklı ve sürdürülebilir bir ivme yakalaması, gelecekte de bunun daha iyiye doğru evirilmesi noktasında projeler geliştirmeye devam ediyoruz. Mesela sadece kent kimliğiyle ilgili gibi değişik konularda değişik çalışmalar yapmayı düşünüyor ve planlıyoruz önümüzdeki dönemlerde.” ifadelerine yer verdi.

“DİDİM TURİZMİ EN AZ 6 AY ŞU AN”

Son olarak ilçe esnafının kanayan yarası olan, 3 aylık turizmin 6 aya kadar çıktığını açıklayan Erbaş, şunları kaydetti: “Didim turizmi artık 3 ay değil, en az 6 ay şu an. Mayıs ayından Ekim ayına kadar uzadı Didim turizmi ve birçok tesisimiz işletmelerini Nisan ayında açmaya başladığı için nisana doğru gidiyor. Hatta ekim ayıda değil, kasımın ortasına doğru gidiyoruz. Dolayısıyla şu anda turizmin 7 aya çıktığını varsaymamız lazım. Şu anda '3 ay turizm var' dersek hatalı bir iş yapmış oluruz. Ancak ilçede bulunan her şey dahil otellerde bulunan her şey dahil sistemi ile birlikte gelen müşterinin otelden dışarıya çıkartılmaması meselesini konuşmamız lazım. Çünkü bu konumda gelen müşteri Didim’i değil, oteli tanıyor ve Altınkum esnafı evet sezona geç başlamak durumunda kalıyor. Bir de şöyle bir durum var, son dönemdeki yüksek enflasyonla beraber hizmetler pahalı hale geldi. Bugün ulusal ve uluslararası basında da Türkiye Yunanistan'dan pahalı, Türkiye Almanya'dan pahalı gibi başlıklarla yer alıyoruz. Bu pahalılığın getirdiği bence bir duraksama var. Tabi yazın biraz daha bu durumu daha net olarak göreceğiz. Bir diğer konu da, her şey dahil nitelikli tesislerimiz dolu ancak küçük tesislerimiz de doluluk az. Bu alana çalışmak lazım. Küçük tesislerimiz niye dolu değil? Sadece büyüklerimiz dolu. Orada bir parantez açmak lazım. Küçükleri de gezdik çünkü. Onlarda daha az bir doluluk oranı varken çoğu da boştu.”


Kaynak: Haber Merkezi