Küçük yaşlardan itibaren moda dünyasına ilgi duyan Zeynep Ece Sarı, annesiyle birlikte KOSGEB desteğiyle bir tekstil atölyesi kurarak iş hayatına atıldı. İstanbul’da moda tasarımı eğitimi alan Sarı, modellik kariyerine de devam ediyor. Sarı, modellik serüvenine Kuşadası’nda bir atölyede çıraklık yaparken başladı. Çalıştığı atölyede kıyafet denemeleri için modellik yaparken ajanslarla da bağlantı kurdu. Modellik deneyimini, aldığı tasarım eğitimiyle birleştirerek sektörde güçlü bir yer edinmeyi hedefleyen Sarı, annesi Aslı Tehmen’in desteğiyle işletmeciliğe başladı. Sarı, annesinin pazar alanında uzman olduğunu, kendisinin ise tasarım işlerini yürüttüğünü ifade etti.
Miss Turkey macerasını Aydın Hedef Gazetesi’ne anlatan Sarı, disiplin gerektiren yarışmadan heyecan duyduğunu, moda sektöründe çalışan patronunun ve yakın çevresinin teşvikleriyle yeni bir yola girdiğini söyledi. Zeynep Ece Sarı, genç yaşına rağmen modellik, eğitim ve işletmeciliği bir arada yürütüyor. Disiplini ve azmiyle sektörde adını duyurmaya devam eden genç girişimci, gelecekte uluslararası başarılar elde etmeyi hedeflediğini dile getirdi.
Damla Gümüş: Modellik kariyerinize nasıl başladınız? Bu alana yönelmenizde en büyük etken neydi?
Zeynep Ece Sarı: 16 yaşındayken Kuşadası’nda annemin tanıdığı bir atölyede çırak olarak çalışıyordum. Diktiğimiz kıyafetleri giyip poz vermemi istediler. Orada modellik yapmaya başladım. Şu anda da bir ajansla çalışıyorum.
Damla Gümüş: Miss Turkey'e katılmaya nasıl karar verdiniz? Süreç sizin için nasıl ilerledi?
Zeynep Ece Sarı: Miss Turkey’e katılmak başlangıçta aklımda yoktu. Bir moda evinde staj yaparken patronuma modellik yaptığımı söyledim, o da bana yarışmaya katılmamı önerdi. Aynı zamanda arkadaşlarım ve özellikle annem çok destekledi. Böylece başvurmaya karar verdim ve iyi ki katılmışım.
Damla Gümüş: Yarışma sürecinde sizi en çok zorlayan ve en çok keyif aldığınız anlar nelerdi?
Zeynep Ece Sarı: Yarışma oldukça disiplinliydi, her sabah çok erken kalkıyorduk. Bir hafta boyunca kamptaydım ve yoğun prova süreçlerinden geçtik. En keyif aldığım anlardan biri de saç ve makyajımızın profesyonel ekipler tarafından yapılmasıydı. Bu çok güzel bir histi.
Damla Gümüş: Modellik ve tasarım eğitimi almak size nasıl bir perspektif kazandırıyor?
Zeynep Ece Sarı: Modellik sayesinde birçok ünlü tasarımcıyla tanışıyorum. Bu, moda tasarımı eğitimimi daha verimli hale getiriyor. Sınıf arkadaşlarıma göre daha avantajlıyım çünkü sektördeki insanlarla birebir çalışma fırsatı buluyorum.
Damla Gümüş: Annenizle birlikte tekstil atölyenizi işletiyorsunuz. İş hayatında anne-kız olmak nasıl bir deneyim?
Zeynep Ece Sarı: Annemle iş yapmak bana güç veriyor. Annem iş konusunda çok deneyimli, ben ise tasarım kısmına odaklanıyorum. Birlikte iş bölümü yaparak çalışıyoruz.
Damla Gümüş: Gelecekte ne tür planlarınız var?
Zeynep Ece Sarı: Evet, şu anki tekstil atölyemizde iş kıyafetleri üretiyoruz fakat amacım tasarım kıyafetleri üretmek. Mezun olduktan sonra markalaşma sürecine odaklanacağım. New York’ta kendimi geliştirerek işletmemi oraya da taşımak istiyorum.
Damla Gümüş: Türkiye’de modellik ve tasarım alanında ilham aldığınız isimler kimler?
Zeynep Ece Sarı: Modellikte Tülin Şahin’i örnek alıyorum, hatta beni ona benzetiyorlar. Tasarımcı olarak ise Bülent Uçmak’tan ilham alıyorum, onunla staj yapmıştım.
Damla Gümüş: Aydın’ı temsil etmek nasıl bir his?
Zeynep Ece Sarı: Aydın’ı temsil etmek gurur verici. Çocukluğum Kuşadası ve Söke’de geçti, oradaki insanların beni desteklemesi beni çok mutlu ediyor.
Damla Gümüş: Kızınızın modellik ve tasarım alanındaki başarısını görmek size nasıl hissettiriyor?
Aslı Tehmen: Kızımın istediği alanda sevdiği şeyleri yapması beni çok mutlu ediyor. Hiçbir zaman baskıcı ve dediğim dedik bir anne olmadım. Onun yetenekleri ve isteklerini göz önünde aldım. Benim için en önemli şey kızımın istediği ve yetenekleri doğrultusunda başarılı olabileceği şeyler yapması, üretken olması vatana millete hayırlı bir birey olması.
Damla Gümüş: Onun bu yolculuğunda en büyük desteğiniz ve öğüdünüz ne oldu?
Aslı Tehmen: Lise 2’de yetenekleri ve üniversite seçimi konusunda ciddi bir danışmanlık aldık ve kızımın sanat tasarım gibi alanlarda daha başarılı olabileceğini tespit ettik. Dolayısıyla tasarım konusunda ilerlemek istediği için ona özel dersler aldırdık. Moda tasarımın mutfağı olan dikiş kalıp gibi derslerden özel ders aldı kendini geliştirdi ve Türkiye’nin en ciddi moda tasarım okulu İTÜ’de öğrenim almaya hak kazandı. Bu bölüm aynı zamanda Amerika New York’ta iki yıl öğrenim görmesini de gerektirecek. Ona her zaman en büyük öğüdüm istediğin alanda ilerle yeteneklerini keşfet.
Damla Gümüş: Miss Turkey süreci nasıl başladı?
Aslı Tehmen: Bebekliğinden itibaren yediklerine dikkat eden bir anneyim her anne gibi. Cimnastik, yüzme ve birçok kursa gönderdim kendisini. Zeynep de hep fiziğine dikkat eden bir çocuktu. Allah vergisi bir güzelliği olduğu için tüm arkadaşlarım bu yarışmaya katılmasını söylerdi yıllarca. Zeynep’in bu yarışmaya katılmasını biraz da ben zorladım. Kendisi daha çekingen kalıyordu ve ben tüm yüreğimle onun belli bir başarı elde edeceğini düşünüyordum. İlk 20’de yarışması ve katılımcılar arasında yaşça en küçük olmasına rağmen büyük bir başarı gözüyle bakıyorum. Söke’de karşılaştığım herkesten aynı olumlu tepkiyi alıyorum.
Damla Gümüş- Bir kadın işletmeci olarak kadınlara ve erkeklere bir çağrıda bulunsanız ne söylemek istersiniz?
Aslı Tehmen: Girişimcilik hikayem çok yeni. Yıllarca İngilizce öğretmenliği yaptım. Emekli olduktan sonra kızım Zeynep’in moda tasarımı kazanması bana cesaret verdi ve tekstille ilgili Söke’de ilk personel kıyafetleri imalatı ve dükkanını kurduk. 3 yıllık yeni bir maceranın içerisindeyiz. Umarım bu yolculukta başarılı oluruz. Girişimciliğin kendine özgü büyük avantajları ve dezavantajları mevcut. Yıllar süren memurluktan sonra girişimci olmak beni zorlayan bir durum oldu. Ancak rahmetli babam zaten Söke’de bilinen bir girişimci. Her daim ondan girişimcilik konusunda çok şey öğrendim. Kızımın da yetenekleri doğrultusunda başarılı bir girişimci olarak yoluna devam etmesini çok istiyorum.