Asgari Ücret Artışı Beklentisi
Türkiye'de milyonlarca asgari ücretli, mevcut ekonomik şartlar altında geçim savaşı veriyor. Asgari ücretin 17.002 TL olduğu bu günlerde, bir aile için zorunlu aylık gıda harcamaları bile bu rakamı aşmaktadır. Bu durum, asgari ücretliler için ekonomik anlamda büyük bir baskı oluşturuyor. Söz konusu finansal baskının hafifletilmesi için ara zam yapılması yönünde çağrılar yükselirken, ekonomi yönetiminin bu taleplere kapalı kaldığı gözlemleniyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, geçtiğimiz dönemlerde asgari ücretin artırılmayacağını ve bu konuda bir gündemlerinin olmadığını belirtmişti. Bakan Işıkhan'ın bu açıklaması, asgari ücretin enflasyon karşısında eriyerek bireylerin alım gücünün düşmesine yol açtı. Yüksek enflasyon oranları karşısında maaş zamlarının neredeyse etkisiz hale geldiği bu dönemde, milyonlarca asgari ücretli, ekonomik zorluklarla başa çıkmak için mücadele etmek zorunda kalmıştır.
Enflasyon Karşısında Eriyen Ücretler
Yapılan planlar ve öngörüler, zaman içerisinde enflasyonun etkisiyle çürümüş gibi duruyor. Ocak ayında 17.002 TL olarak belirlenen asgari ücret, Mayıs ayına gelindiğinde enflasyonun da etkisiyle 13.500 TL seviyelerine kadar düşmüş durumda. Eğer yıl sonuna kadar bir ara zam yapılmazsa, asgari ücretlilerin maaşları nominal olarak değil ama alım gücü açısından geçen yılın zamlı rakamlarının bile altına düşecek. Bu durum, asgari ücretle geçinen bireyler için yaşam koşullarının daha da zorlaşacağını gösteriyor.
Zam Beklentileri ve Ekonomik Tahminler
Asgari ücret artışı için gözler yıl sonuna çevrildi. Ekonomi yönetimi, 2025 yılı için beklenen enflasyon oranları üzerinden bir zam yapılması gerektiğini düşünüyor. Kulislerde dolaşan bilgilere göre, 2025 yılında asgari ücrete uygulanacak zam oranı yüzde 15,2 olarak hedeflenmiş. Ancak bu oranın yüzde 20'ye çıkabileceği öngörülüyor. Eğer bu tahminler gerçekleşirse, 2025 yılının başında asgari ücret 20.402 TL seviyesine ulaşacak. Bu gelişme, asgari ücretliler için bir nebze olsun rahatlama sağlayabilir ancak sürekli artan yaşam maliyetleri karşısında bu zammın yeterliliği tartışma konusu olmaya devam edecektir.
