İzmir’de yaşayan ve Buca ilçesindeki tamirhanelerinde baba mesleğini sürdüren Adem (43) ve Haydar Demirkaya (47) kardeşler, sayıları az olan klasik otomobil ustaları olarak biliniyor. İki kardeş, şehir şehir gezerek, hurdaya çıkmış klasik araçları topluyor ve onları yenileyerek, ilk üretildikleri zamanki haline getiriyor.

A W250781 11

Ortalama 1 ile 3 yılda, ‘kullanılamaz’ denilen araçları ilk günkü yeniliğe kavuşturan iki usta, araçların bir kısmını satsa da çoğunu günlük hayatta kullanmak için garajlarında tutuyor.

A W250781 12

"ÇOCUKLUĞUMUZDAN BERİ SANAYİDEYİZ"
Çocukluğundan bu yana arabaların içinde büyüdüklerini belirten Adem Demirkaya, “Bu iş baba mesleği. Okul zamanında, evden çantayı bıraktığımız gibi kendimizi sanayide buluyorduk. Çocukluğumuzun filmlerinde bu arabalar vardı. Baba mesleğimiz olması, çevremizde bu arabaların olması, televizyonda bu arabaları izlememiz herhalde bizi buraya yönlendirdi. Uzun süreden beri hep sanayide, bu dükkanın içinde devam ediyoruz” diye konuştu.

A W250781 04

"ADIM HURDACI ADEM'E ÇIKTI"
Tamirhanedeki araçların birçoğunun yürümeyecek durumda olduğunu ve bakımını yaptıktan sonra hala kullandıklarını aktaran Demirkaya, “Bu kadar eski arabayla uğraştığım için herkes bana ‘bu arabalar hurda vaziyette. Sen hurdacı mısın?’ diye diye adım ‘Hurdacı Adem’ olarak kaldı. Yürümeyen, kötü durumda, milletin hurda dediği arabaları alıp restorasyon sürecinden geçirip yeniden trafiğe kazandırmayı seviyoruz.” ifadesini kullandı.

A W250781 10
Hurda araçları bulmak için Türkiye'nin her yerine gittiklerini vurgulayan Demirkaya, “Daha önce internet de yoktu. Arabaya binip köy köy, şehir şehir, mahalle mahalle gezdiğimiz oluyordu. Birçok şehir gezdiğimiz için artık tanınıyoruz. Bizi arayıp ‘burada bir araba var, bunu da alır mısın?’ diyenler oluyor. İnsanların aracını alıp yürür hale getirince onların da hoşuna gidiyor” ifadelerine yer verdi.

A W250781 02

BULUNMAYAN PARÇALARI KENDİLERİ ÜRETİYORLAR
Dükkana getirdikleri araçları ‘sil baştan’ yaptıklarını ifade eden Demirkaya, “Kaporta süreci, boya, döşeme, elektrik, mekanik, aksesuar, krom işleri, cam işleri, bunlar çok uzun bir süreç. Ortalama 1 ile 3 yıl süren arabalar var. Bulunmayan parçaları da elde yapıyoruz. Süreç uzun ama keyifli. Sevdiğimiz için bize zor gelmiyor” diye konuştu.

A W250781 03

Ölü balık kabusu yayılıyor! İzmir'den sonra orada milyonlarcası sahile vurdu Ölü balık kabusu yayılıyor! İzmir'den sonra orada milyonlarcası sahile vurdu

"BİR ARACIN MASRAFI 2,5 MİLYON TL'Yİ BULUYOR"
Depolarında 100’ün üstünde hurda aracın olduğunu söyleyen Demirkaya, “Mesela Adana'da Konya'da bir araba var, yürümüyor. Bizden parça istiyorlar. Bizde de olmayan parça varsa bunları yurt dışından getirtiyoruz. Bir araca; işçiliğine ve yapım süresine göre değişmekle birlikte; 500 bin ile 2,5 milyon TL arasında masraf etmişliğimiz var. Yaptığımız araçları çoğu zaman garajımıza koyuyoruz ve daha sonra kullanmak için saklıyoruz. Satmaya kıyamıyoruz. Şu an yapılmayı bekleyen çok aracımız var. Yapıp da satmadığımız ise 15-20 adet aracımız garajda bekliyor” dedi.

"KULLANMAK DAHA KEYİFLİ"
Demirkaya, kendisinde de yeni model araçların olduğunu ama bir yerden sonra onları kullanmanın rahatsızlık verdiğini ifade ederek, “Yeni arabamızı kenara bırakıp eski arabaya biniyoruz. Biz eski arabalarımızı daha kullanılır hale getiriyoruz. Direksiyon sistemlerini yeni modele çeviriyoruz. Frenleri, daha güvenli hale getiriyoruz. Yeni araç kullanmak belki güzel ama biz genelde araçlarımızı yeni gibi, günlük kullanıma uygun hale getirdiğimiz için bize daha çok keyif veriyor.” dedi.

Kaynak: İHA