Prof. Dr. Doğan Yaşar, İzmir Körfezi'nde son dönemde yaşanan ölü balıkların kıyıya vurması ve bölgede yayılan kötü kokular hakkında dikkat çekici bir açıklamada bulundu. Prof. Yaşar, yaşanan bu olayları "Son 25 yılın en kirli dönemi" olarak nitelendirerek, İzmir Körfezi'ndeki çevresel sorunların ciddiyetine vurgu yaptı. Körfezdeki kirliliğin, bölgedeki derelerin betonlanmasının bir sonucu olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Yaşar, İzmir Körfezi'nde yaşanan kirliliğin ciddi boyutlara ulaştığını ifade ederken, denizde görülen ölü balıkların ve kötü kokuların, ekosistem üzerindeki olumsuz etkilerin bir yansıması olduğunu açıkladı. Son yıllarda gözlemlenen bu tür olayların, kıyılardaki doğal dengeyi bozan ve deniz yaşamını tehdit eden ciddi bir sorun olduğunu vurguladı. Körfezdeki bu kirlilik, hem deniz canlıları hem de çevre üzerinde kalıcı hasarlara yol açma potansiyeline sahip.
Prof. Yaşar, kirliliğin kökenine dair yaptığı değerlendirmelerde, derelerin betonlanmasının bu sorunun önemli bir parçası olduğunu belirtti. Betonlaşmanın, su akışını ve doğal filtrasyon süreçlerini engellediğini, bu durumun ise denize karışan atıkların ve kirleticilerin doğal yollarla temizlenmesini zorlaştırdığını ifade etti.
“İzmir’de Dere Altlarının Betonlaşması Felaketi Getirdi”
Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, İzmir’in Bayraklı ilçesi sahilinde yaşanan çevresel sorunlara dair önemli açıklamalarda bulundu. Kıyıya vuran ölü balıklar ve bölgedeki kötü kokuların İzmir Körfezi’nin son 25 yıl içinde gördüğü en kirli dönemleri işaret ettiğini belirtti. Prof. Yaşar, bu kirliliğin derelerin betonlanmasıyla başladığını ve bu durumun bilimsel temellere dayanmayan hatalı bir uygulama olduğunu vurguladı.
Prof. Yaşar, İzmir Körfezi’nde yaşanan kirliliğin boyutlarını değerlendirirken, kıyıya vuran ölü balıkların ve bölgede yayılan kötü kokuların, körfezdeki ekosistem üzerindeki olumsuz etkilerin bir göstergesi olduğunu ifade etti. Kötü kokular ve ölü balıklar, deniz suyu kalitesindeki ciddi bozulmaların ve ekosistem dengesindeki sorunların bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Prof. Yaşar, yaşanan bu çevresel krizlerin, Körfez'deki deniz yaşamını tehdit ettiğini ve bölgedeki çevre sorunlarının derinleştiğini belirtti.
Prof. Yaşar, İzmir’de derelerin altlarının betonlanmasının bu kirliliğin başlangıcı olduğuna dikkat çekti. Bu uygulamanın bilimsel verilerle desteklenmediğini ve doğal su yollarının betonlaşmasının, suyun doğal akışını ve filtrasyon sürecini engellediğini söyledi.
Derelerin betonlanmasıyla birlikte, suyun doğal olarak temizlenme ve kirleticileri uzaklaştırma yeteneğinin azaldığını belirtti. Bu durumun kötü kokuların ve kirliliğin başlamasına yol açtığını vurguladı. Prof. Yaşar, bu hatalı uygulamanın çevresel sorunları adım adım artırdığını ve bu durumun İzmir Körfezi’nde derin bir ekosistem krizine neden olduğunu açıkladı.
İzmir Bayraklı Körfezi’nde Balıklar Neden Ölüyor?
Deniz Bilimci Prof. Dr. Doğan Yaşar, deniz ekosistemindeki sıcaklık artışı ve kirliliğin etkilerine dair önemli açıklamalarda bulundu. Prof. Yaşar, bu çevresel faktörlerin deniz ortamında nasıl olumsuz sonuçlar doğurduğunu detaylandırarak, planktonların aşırı artışının deniz yaşamı üzerindeki etkilerini ele aldı. Özellikle, sıcaklık ve kirliliğin birleşiminin plankton yoğunluğunu artırdığını ve bu durumun oksijen seviyeleri üzerindeki etkilerini vurguladı.
Prof. Yaşar, deniz ortamındaki sıcaklık artışının ve kirliliğin planktonların aşırı büyümesine neden olduğunu belirtti. Planktonlar, deniz ekosisteminin önemli bir parçası olmasına rağmen, bu organizmaların sayısındaki ani artışlar, ekosistem dengesi üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir.
Yüksek sıcaklıklar ve kirlilik, planktonların hızla çoğalmasına neden olurken, bu durumun deniz suyunda oksijen seviyelerini olumsuz yönde etkilediği ifade edildi. Artan planktonlar, deniz suyunda bulunan oksijeni tüketir ve bu da diğer deniz canlılarının yaşamsal fonksiyonlarını olumsuz etkiler.
Prof. Yaşar, özellikle bazı plankton türlerinin zehirli olabileceğini ve bu türlerin balıklara zarar verebileceğini vurguladı. Zehirli planktonlar, deniz suyu içinde toksinler yayarak balıkların ölümüne neden olur. Bu tür planktonların varlığı, deniz ekosisteminde ciddi problemlere yol açabilir ve balıkların yanı sıra diğer deniz canlılarının sağlığını da tehdit eder.