CHP Aydın Milletvekili Evrim Karakoz, Aydın’ın İncirliova ilçesindeki süt üreticisini süt sağımı yaptığı sabah saatlerinde ziyaret ederek süt üretim aşamalarını ve süt üreticilerinin yaşadıkları sorunları yerinde gördü. Karakoz, besicilerin üretime devam edebilmeleri için gerekli önlemlerin alınması ve gerekli destekleri üreticilere sağlaması için hükümete çağrı yaptı. CHP İncirliova İlçe Başkanı Ümit Yaşar ile birlikte süt üreticisi Muzaffer Küçüksarı’yı besihanesinde ziyaret eden Karakoz, “Biz sıcak sütü soframızda içiyoruz, sütten yapılan peynirleri yiyoruz ama bu iş meşakkatli bir iş, besicilik yapmak zor ve emek isteyen bir iş, alın. Sabahın 6’sında Muzaffer Bey geldi hayvanları sağıma aldı. Bir de akşam tekrar sağacak. Tabii arada da yapması gereken besleme, yemleme gibi işler var.” dedi.
“ÜRETİCİMİZ ÇOK ZOR DURUMDA”
Et ve süt üreticisinin artan maliyetler nedeniyle çok zor günler geçirdiğine dikkat çeken Karakoz, “Gerçekten üreticimiz çok zor durumda. Maliyetler aşırı yüksek, üretici emeğinin karşılığını alamıyor. Üretici 18 liraya mal ettiği sütü 14 liradan zararına satmak zorunda bırakılıyor. Üreticimiz üretimi bırakma noktasına geldi.” dedi. Üreticinin üretime devam etmek istediğine dikkat çeken Karakoz, Ancak AKP iktidarı ne çiftçinin ne üreticinin sesini duymuyor. Devletin bu işe bir an önce el atması lazım, sorunları çözmesi lazım. Hem üreticimiz üretime devam edip para kazanmalı hem de vatandaşlarımız marketten, pazardan süt ve süt ürünlerini rahatlıkla alabilmeli. İktidarımızda et ve süt üreticilerimizin sorunlarını çözeceğiz, var bir çaresi Cumhuriyet Halk Partisi.” dedi.
“BU İŞİN SONUNA GELİYORUZ ARTIK”
Süt üreticisi Muzaffer Küçüksarı ise “Bugün sütün maliyeti ben kendim baktığım halde 18 lira. Bunun tankı var, elektriği var onları soğutup da veriyoruz. Bizden soğuk süt olarak 14 liraya alıyorlar. Bugün bir çuval yem 600-650 lira arası. Saman 30 lira, 40 lira paketi burada 150 lira. Neden? Nakliye parası var, 150 liraya burada saman satıyorlar. Girdilerimiz o kadar pahalandı ki yapacak bir şey yok bu işin sonuna geliyoruz artık. Bir de arkadan bu işi yapacak nesil yetişmiyor. Görüyor para kazanmadığımızı, gelmiyor. Zamanında ben bir inekle başladım bu hale getirdim. Ama şu anki durum kötüye gidiyoruz devamlı.” dedi.
Atatürk’ün “milletin efendisi, çiftçidir, köylüdür” sözünü hatırlatan üretici Küçüksarı, “Ama şimdi milletin efendisi değiliz, biz köle olduk. Benim yaşım 64. Ben saat 5’te kalkıyorum, ineklerimi sağıyorum, buzağılarımla ilgileniyorum, yemliyorum. Benim burada 40-50 tane hayvanım var. Büyütemiyorum, çoğaltamıyorum. Neden? Bakamıyorum ki nasıl büyüteyim. Mazot çok pahalı, elektrik çok pahalı. Her ay bir, iki tane hayvanımı satıp kendimi idare edebiliyorum. 18 liraya mal ettiğim bir şeyi 14 liraya satarsam ne olur? Zararına çalışıyorum. Tüketici yiyemiyor, üretici satamıyor. O kadar kötü olduk ki” ifadelerini kullandı.
“ZARARA NE KADAR DAYANABİLİRİM?”
Küçükken çiftçi olacağım diye ağladığını ve okumadığını belirten Küçüksarı, “Okula babam gönderdi, ben hayvancılık yapacağım diye gitmedik. Ama şimdi evlatlarımız buradan kaçıyor, gelmiyor. Neden? Çünkü karşılığı yok. Çiftçilik hakkı 40 yıl var; bu sene olmazsa seneye olur” derlerdi. Hani nerede? 40 günü çıkaramıyoruz” dedi. Küçüksarı ayrıca, “Bu mazot girdileriyle, yem fiyatlarıyla bu işler olmayacak, bu işler bitecek. Bakıcı sorunu var, girdi sorunları var, bedelleri var, hastalığı var. Yani bunun hepsi kâr diye bir şey yok. Ben zarara nereye kadar dayanabilirim? Burada belli bir düzenim var, bir işim var diye hadi devam ediyorum. Böyle giderse çok kötü bir duruma düşülür, dışarıdan et ithal edeceğiz, süt ithal edeceğiz. Devletin buna bir çözüm bulması gerekiyor” ifadelerini kullandı.