Aydın Hedef Gazetesi Muhabiri Özge Çümlek'in haberine göre; Sökespor Kulüp Başkanı Gökhan Atalay, başkanlığa getirildiği süreçte Söke Belediye Başkanı Mustafa İberya Arıkan ile yaşananlar hakkında içinde CHP genel Merkezi'ne 4 milyon lira bağış yapıldığı ithamlarının da yer aldığı açıklamalarda bulundu.

Sökespor yeni hocasını buldu Sökespor yeni hocasını buldu

“Sökespor başkanı olduğumdan beri tüm yaşananları yazılı olarak bildirip bu görevde kalıp kalmayacağimi ailemle istişare edip karar vereceğim” ifadeleriyle sözlerine başlayan Atalay, Sökespor başkanı olmaya Belediye Başkanı Mustafa İberya Arıkan ve Yağız Pullukcu ile istişarelerimiz sonucu karar verdim. Sökespor için yapılması gereken projeleri kendilerine tek tek anlattım ve onaylarına sundum o günden beri yaşanan süreçte benim başkan olmamı ve bu projelerin uygulandığında Sökesporun maddi sorununun olmayacağı ve belediye yük olmaktan kişilere yük olmaktan çıkacağı konusunda anlaştık” diye konuştu. 

Sökespor’dan şok açıklama! Deplasmana taraftarı maça gelemeyecek Sökespor’dan şok açıklama! Deplasmana taraftarı maça gelemeyecek

“SÖKESPOR’A ZARAR VERMEMEK İÇİN SUSTUM”

Söke Belediye Başkanı Arıkan’ın o dönemde hiçbir projelerine hayır demediğini ama oyalayarak yaptırmadığını iddia eden Atalay, “Kendi ilişkilerini sanki Sökespor'un ilişkileri gibi kamuoyunda algı yarattırdı ve ben bugüne kadar Sökespor'a zarar vermemek için sustum. Aylarca bekletildikten sonra İlk projemiz olan sosyete pazarını yapmamız konusunda belediye başkanı beni  makamına davet etti ve bu projeyi tuhafiyeciler odasının yapması konusunda Yağız Pullukcu’dan talep geldiğini eski garajdaki projede illegal işler, yolsuzluklar yapıldığını ve bu konuların kulağına geldiğini benimle paylaştı. Bu projenin  Sökespor'un hakkı olduğunu, Sökespor'un kontratının eski yönetimlerin ödemediği kiralar yüzünden fesih olacağını, çarşamba pazarının borcunu ödemem gerektiğini ödediğim zaman mevzuatta yapılacak işlere karışılmayacağını söyledi ve belediye dilekçe ile burayı 3. şahıslara Çarşamba günü hariç kiraya verebilmemle ilgili dilekçe hazırlattı. Sadece dilekçeyi imzalayıp hukuk işlerine verdim ve bu konuda izin çıktı. Fesih edilmemesi için ödemem gereken meblağı ödeyip fesihle ilgili süreci ortadan kaldırdık. Ben de kendisine desteği için teşekkür ettim” dedi.

Whatsapp Image 2025 03 03 At 21.09.59

Bu süreç sonrasında yaşananların kendisi ve kulübü adına çok ilginç bir şekilde geliştiğini aktaran Atalay, Başkan Arıkan’ın proje için kendisine baskı yaptığını iddia ederek, “Bu projeyi 2 veya 2.5 milyon ücret karşılığında daha önceden tanımadığım hiçbir diyaloğumun olmadığı firmayla yapmam konusunda belediye başkanı tarafından baskıya uğramaya başladım. Belediye başkanı tarafından hem takım içinde futbolcular üzerinden hemde belediye tarafından bu teklifi kabul etmem konusunda baskıya uğradım. Başlangıçta Sökespor için bu yapılan baskıyı kabul etmedim direndim ama ekonomik süreç beni mecbur kıldı ve hem takım içerisindeki ödeme baskısından hemde belediyenin Sökespor’a destek vermeme baskısı yüzünden kabul ettim. Sosyete pazarını kuran firmayı belediye başkanımız Mustafa İberya Arıkan bulmuştur ve beni tanıştırmıştır. Kira kontratlarini belediye başkanımız kendi hazırlamıştır. Her yerden maddi manevi kıskaca alınıp bu projeyi imzalamam konusunda baskı kurulmuştur. En sonunda bu projeyi imzalamamın nedenlerinden diğeri de Sökespor’un bundan sonraki projelerini yapmam konusunda başkan tarafından söz verilmiş olmasıydı” ifadelerini kullandı.

Whatsapp Image 2025 03 03 At 21.09.58

KONTRAT İDDİASI 

Olayların ardından bir akşam Başkan Arıkan’ın makam odasına davet edildiğini söyleyen Atalay, “Aykut bey ile tanıştırıldım kontratlar yazılmış rakamlar belirlenmiş. ‘Ben Sökespor adına bu projeyi bu rakama imzalayamam burdaki oluşacak pazarın en az değeri 50 milyon ve bu paradan sadece Sökespor’a 2 veya 2.5 milyon almam beni zan altında bırakır, zor durumda kalırım’ dememe rağman buna karşılık belediye başkanımız ‘ya imzalarsın ya sana da kapıları kapatırım sonrasında yapacağın projelerin hiçbirine benden destek bekleme’ dedi. 3 milyon lira kiraya verilmesi karşılığında saat 20.00 civarı hiç elime alamadığım belediye başkan tarafından ‘bana güvenmiyor musun bende kalacak’ dediği kontrata imza attım birçok kez istememe rağmen kontratı alamadım” diye konuştu.

Proje için 4 milyon CHP Genel Merkezi’ne bağış yapıldığı ithamında bulunan Atalay, “O günden sonra devamlı oyalanarak bütün yük bana ve Sökespor'un omuzlarına bırakıldı ve ‘hep birlikte bu projeyi yaptığımızı açıklayalım artık’ dedigimde beni Sökespor için yapacağım projelere izin vermemekle kıskaca aldılar baskı kurup vazgeçirdiler. Sonrasında Aykut cansız beyin bana söylediği bu proje için 3 milyon Sökespor'a, 3 milyon belediyeye, 4 milyonda CHP genel merkezine bağış yapıldığı bu projenin 10 milyona anlaşıldığı; Eğer başkanın sözünden çakmazsam bana yeni projelerimde destek verileceği, karşıma alırsam şuanki durumdan daha zor durumda kalacağımla ilgili hem yazılı hem sözlü dikta edildi. Bundan sonra durum Sökespor ve benim için daha zorlaştı hergün üzerimde bu projeyi benim İzmirlilere sattığım konusundaki esnafın oluşturduğu baskı ile bir taraftan Sökespor'un çıkarları için susmak zorunda kaldım. Bu konuda cesur davranamadığım için tüm kamuoyundan özür dilerim” dedi.

Kulüp için yeni projeleri bir türlü başlatamadığını ve bu projeden dolayı üzerinde baskı oluştuğu ithamında bulunan Atalay, “Artık ‘bugün git yarın gel’ler başladı beni ‘nasıl olsa bu ay projeye başlayacaksın’ denilerek yavaş yavaş kulüp için borçlanmam sağlandı. Her istifa edicem dediğimde vazgeçirildim daha da çıkmaza sokuldum. Bu süreçte kulüp olarak ha bugün ha yarın belediye başkanı pazarı yapmamız konusunda açıklama yapacak diyerek 4 aydır bekletildim. Başlayabilirsin dendi tekstili çıkar açıkla dendi sonra olmaz dendi sosyete pazarının rantı düşer dendi pişmiş aşa su katma dendi bunların hepside yazılı olarak söylendiği konusunu da burdan yazabilirim” dedi.

Sürecin devamını anlatarak itham ve iddialarına devam eden Atalay, “İlk önce Aykut bey belediye başkanı gibi davranıp tekstil ürünlerini akşam panayırına koymamıza izin vermedi, sonra belediye başkanı üzerinden baskı artırıldı. Ben hariç herkes ortak olmuş bizim yaptığımız pazara yavaş yavaş her yaptıklarını anladım ama kabullenmeye güçlük çektim. Bu süreçte ‘futbolcular maça çıkmıyor antrenmana çıkmıyor’ baskıları ile kıskaca alınıp ödediğim halde futbolculara ödenmemiş ‘beş kuruş para almadı futbolcular’ diye diye kamuoyu baskısı da üzerimde arttırıldı. Ödenmiş 480’e yakın dekontu isteyen merak eden herkesle paylaşmaya hazırım. Çıkmaza sokulduğum bu süreçte futbolcuların ödemeleri yapılmazsa bu maça çıkmayacaklar, futbolculara prim ödenecek diye 416 bin lira arkadaşımız İbrahim Yegi’ye kredi kartına borçlandık. Kıyafetlerin geldiği firmaya 410 borçlandık 120 bin yemek ücreti 455 bin futbolcuların kaldığı otel ödemesi tüm borcumuz bu kadardır yöneticimiz Boran Aksüt’te kredi kartından formalar için yaptığı 90 bin TL ödemeyi geri isteyip arkamdan her türlü oyunu oynamaya devam etmektedir yönetici olarak bulunduğu süreçte hiçbir katkısı olmadığı gibi istifa etmeyi de devamlı reddetmiştir” dedi.

Sonrasında borçlandığı rakamlar ve bazı borçlandıkları adamlar üzerinden kulüp başkanlığını bırakması konusunda baskı yapıldığını ithamında bulunan Atalay, “Bunların basına açıklanacağı insanların şeref yoksunu tehditlerle üzerime gönderip rezil edilecegim imalari ve tehditleri başladı ama her şeyi WhatsApp yazışmaları ile kayıt altına aldığım bilindiği için arkadan dolaşıp benim tükenmemi bekleyip başka bir oyun sahneye alındı bi düşmesinin yakamdan verecek hiçbir şeyim olmadığını bildiğiniz halde bir yakamdan düşmediniz. 

“SÖKESPOR KISITLI İMKAN OLAA DA SAHAYA ÇIKTI”

Bu süreçten sonra kulüp başkanlığını bırakmamak için direnip dükkanındaki, evindeki tüm malzemeleri ikinci elci firmalara satıp takım sahaya çıksın diye uğraştığını iddia eden Atalay, “Elimde olduğu kadar her fedakarlığı yaptım. Bir taraftan içeriden bir taraftan dışarıdan gelen baskıları göğüslemeye uğraştım. Çünkü Sökespor için oluşturduğumuz yaklaşık 200 milyonluk gelir kalemine göz dikmiş adamları  tespit etmiştim ve ağrıma gitmişti yapılanlar. Dün akşam itibarı ile de başka bir oyun başladı. Futbolcular için tüm alacakları için teminat olarak kaptan Mustafa Şen’e verdiğim senet, bir çok sefer iade edin dememe rahmen bu arkadaşlara verilmiş, bu arkadaşların eline geçmiş beni yine ‘bu seneti işleme alacağız’ deyip tehdit ediyorlar görevi bırakmam için. Yanımdaki yöneticimize eski teknik direktörümüz tarafından mesaj atılıyor. Devam edin bakalım siz hepiniz ben tek diyorum. Bende hepsine şunu ifade edeyim ki, şu bilinsin ki kimseden 3.750 milyonluk bir borç almadım futbolculara verilen bu futbolcular maça çıkmayacak en azından o anki toplam alacak için bir senet verelim dendiği zaman ozaman dost olduğunu sandiğim dostlarıma güvenip verilen teminat senetidir. Sonrasındaki süreçte tüm futbolcuların karşılıklı anlaşılarak ayrılmalarına izin verilmiştir. Eski kaptan tarafından kulübe  teslim edicem deyip edilmeyen senet için gidip suç duyurusunda bulunacağımı burdan belirtmek isterim” ifadelerini kullandı.

Gelinen süreçte en son geçen pazar akşamı başkanlık görevini bırakacağı konusunda ailesiyle konuştuğunu, ailesine her şeyini Sökespor için kaybettiğini anlattığını belirten Atalay, “Kendi ailemden çocuklarımdan helallik aldım. Ve görevi, geçen pazar akşamı istifa ederek bıraktığımı birkaç insanlığına güvendiğim basın mensubuna söyledim. O gece saat 23.30 civarı Aykut Cansız Beyefendi aradı ‘belediye başkanı kesinlikle görevini bırakmanı istemiyor yarın başkanla bir toplantı ayarlayım sana’ dedi. Bende ‘bu görevi sürdürecek şansım yok artık konu çirkinleşiyor dedim başkan ile konuşmayı kabul ettim. Pazartesi saat 12’ de belediye başkanına maddi olarak tükendiğimi, bu görevi sürdürecek maddi imkanım kalmadığını, devamlı arkamdan iş cevrildiğini ve bu işi organize edenin sizin olduğunuza artık eminim  dedim. Çünkü Efes Oteli, çarşamba pazarı ve kafelerle ilgili ürettiğim projelerin maddi değeri Sökespor için 200 milyonu bulmaktadır. Dediğim her şeyi Lima benzeri kurduğunuz belediye iştiraki üzerinden yapacaksınız burdaki tek engel benim ve bunu ben de kamuoyu da zamanla görecektir. Sökespor zor durumda kalmasın diye açıklama yapmadan ayrılacağımı söyledim o da bana akşam panayırı konusunda levent beye paylaşım yapması konusunda talimat verdiğini zabıta komiseri Süleyman'a talimat verdiğini onlar ile birlikteyken beyan etti. Ben de yanlış düşündüğüm için tekrar özür diledim hem yazılı hem sözlü beni rezil olmaktan kulübü çıkmaza girmekten kurtardığı için teşekkür ettim. Ama bir ayak oyunuda burda oynandı bunu göremedim çünkü benim takımı sahaya bile çıkaramayacağımı, elimizde 5 tane lisanslı adam kaldığını transfer döneminin 28 Şubat’ta bittiğini kendisine ilettim. Bu durumu bildiğim için beni ve takımı daha çok rezil etmek konusunda bir plan olduğunu cuma günü saat 3 te takımın lisanslarını çıkarmak için İzmir'de federasyonda beklerken başkandan destek beklerken maddi ve manevi çarsamba pazarı konusunda projelerimizi paylaşacağını beklerken belediyenin açıklama yapmasını beklerken iyi belediye akşam panayırı ve oto pazarı olmayacağı konusunda paylaşım yaptığını sosyal medyadan ogrendim. Şu bilinsin ki Sökespor isterse bu pazarı izin almadan kurar hukukçularımız  böyle diyor ama ben biliyorum ki zorbalıkla açtırılmayan bir şeyden hayır gelmez. Ama bizim beklediğimiz verilen sözlerin tam tersi davranılarak kendi menfaatleri için Sökespor boyun eğdirildi sahaya çıkmaması için oyun oynandı ve son anda bu oyunu İdris müdür ve Emrah sevim kendi zorlamaları ile kendi maddi imkanları ve Sökespor’u seven insanlardan aldıkları destekle lisanslar çıkarıldı. Gökhan Atalay diz çöktürüldü belki ama Sökespor sahaya kısıtlı imkan ile de olsa çıktı. Hem Sökespor’dan hem benden kurtulmak için çok iyi planlamış bir oyundu” dedi.

“İNSANLARIN ŞEREFİYLE OYNAMAYI BIRAKIN”

Başkan Arıkan’a seslenen Atalay, “Burdan açıkça beyan ediyorum. Sökespor’a sahip çıkacaksanız görevi bırakmaya hazırım. Ama çıkmayacaksanız Sökespor’dan nefretinizi belirtmenize şahit olduğum için söylüyorum rant ve beklentileriniz için Sökespor’u harcamanıza gerek yok. Alın kulübü laik olduğu yere getirin bir Gökhan daha harcansın. Aksi taktirde alın çarşamba pazarı da sizin olsun kulüp binasında alın elimizden ‘yapıcam’ dediğiniz yaptırmadığınız akşam panayırı ve oto pazarını Efes otelinin restore edilip tarihi pasaja çevrilip ofislerin yapılması kafe yapacağımız yerleri siz yapın. Sizden Sökespor olarak tek beklentimiz, bu pazar yapılacaksa onu da siz yapın bütün yapılacak işleri siz yapın hepimiz rahatlayalım alın tüm gelirler sizin olsun. Sadece Sökespor’u kendi keyfi çıkarlarınız için düşürdüğünüz bu durumdan çıkarın. Bırakın dalga geçer gibi davranmayı bırakın bizle dalga geçmeyi bırakın her şeye herkese söz verip verip vermemiş gibi davranmayı bırakın. İnsanların şerefiyle haysiyetiyle oyun oynamayı bırakın. Alın gereğini yapın. Yoksa ben tüm whatsap yazışmalarımı Aykut beyin beni tehtit ettiği gibi aba altından sopa gösterdiğine bakmaksızın. Whatsap mesajlarını paylaşmanın suç işlemek olduğunu bildiğim halde paylaşmaktan ve Sökespor için birde ceza evine girmekten korkmayacağim” dedi.

Kaynak: HABER MERKEZİ