Aydın Hedef Gazetesi'nden Kevser Dayan'ın haberine göre; Aydın’da yaşı 60’yi aşanlar da dijital fırsatları kullanmaya heveslenerek, akıllı telefon sahibi olmak için yarışıyor. Kimi boşa geçen yıllarına kimi yeni dünyanın nimetlerinden faydalanmadan geçen ömrüne yanıyor. Ancak yarım asırlık hayatı geride bırakanlar, hem teknoloijinin sıcak ilişkileri bozduğundan şikayet ediyor hem de akıllı telefonlara sahip olmaktan geri kalmıyor
Gelişen teknoloji ve dijitalleşme her yaştan insanın hayatını etkisi altına alırken, Aydın’da da son dönemde yaşlı vatandaşların akıllı cep telefon kullanımının yaygınlaştığı gözleniyor. Kimi yokluk içinde geçen yıllarına kimi dijital teknolojilerin nimetlerinden yararlanma isteğinin kalmamasından yakınıyor. Ancak şikayet ettikleri teknolojinin imkanlarından yararlanmayı da ihmal etmeyen yaşlılar, “Gençler kafasını telefonlardan kaldırmıyor, eski sıcak ilişkiler yok. Ancak biz de onların dünyasında yer almak zorundayız. Güncel gelişmelerden haberdar olmak, uzaktaki akrabalarla görüntülü görüşmek için akıllı telefon almak zorunda kalıyoruz” görüşünde birleşiyor.
PANDEMİ ZORUNLU KILDI
Aydın Efeler’de yaşayan vatandaşların akıllı cep telefonuna ilgisi özellikle pandemi döneminden sonra arttı. Tuşlu telefonla sadece konuşma ihtiyacını karşılarken pandemi döneminde hem salgınla ilgili bilgilendirmeleri anında öğrenmek hem görüşme imkanı olmayan yakınlarıyla görüntülü görüşebilmek için akıllı telefona geçtiklerini belirten 60’lı yaşlara giren vatandaşlar, görüşlerini Hedef İnternet Sitesi muhabiri Kevser Dayan’a açıkladı.
Yaşlı vatandaşlar açıklamalarında, gelişen ve değişen teknolojilerinden yararlanarak daha etkin iletişim kurmak, ülkede ve dünyada olup bitenlerden haberdar olmakla birlikte hayatlarını daha da kolaylaştırmak için akıllı telefonlara ve sosyal medya uygulamalarına yöneldiklerini belirtti. Sosyal medyanın olmadığı döneme de özlem duyduklarını aktaran yaşlı vatandaşlar, teknolojinin insan ilişkilerini olumsuz etkilediği görüşünü savundu. Efeler ilçesindeki vatandaşların dijital teknoloji ve akıllı cep telefonu kullanmakla ilgili görüşleri şöyle:
“ÇOCUKLARIN BEYNİNE GİRİYORLAR”
ORHAN TÜTÜNCÜOĞLU: Sosyal medyanın çocukları olumsuz etkilediğini düşünüyorum. Benim hiç aram yok. Ben mesaj atmasını bile bilmiyorum ama yeni nesil elinden düşürmüyor. Ben kullanmalarını istemezdim. Çocukların beynine giriyorlar. Çocukların huyu suyu değişti. Eskiden büyüklere saygı vardı, şimdi yok. Sosyal medya her şeyi bozdu. Doğru kullanılırsa hayatı kolaylaştırıyor. Kötü amaçlarla kullananlar da var. Özellikle gençler gününün tamamını akıllı telefonlarla oyun oynayarak geçiriyor.
"SOSYAL MEDYA KİRLİLİĞİ VAR"
YAŞACAN AYDIN: Sosyal medya ve akıllı telefonlarla aram iyidir. Sosyal medyanın içeriklerinden rahatsızım. Tek kelimeyle azıttılar. Gençlerin aşırı kullanmasından rahatsızım. Müstehcenlik dahil her türlü şeyi paylaşıyorlar. Kirlilik, pislik var. Sosyal medya kirliliği diyoruz. Akıllı telefonlar her şeyi bitirdi. Eskiden özlem vardı, insanlar birbirini özlerdi, şimdi görüntülü aramalarla özlem diye bir şey kalmadı. Bir alo ile tüm özlem gideriliyor. Şimdi ne konuşma ne başka bir şey var.
"TORUNLARIM KADAR BİLMİYORUM"
AYŞE UYGUÇ: Akıllı telefonlardan hiç anlamam. Akıllı telefonum var ama hiç kullanamıyorum. Torunlarım bir şeyler öğretmeye çalışıyorlar. Onların gösterdikleri kadar biliyorum. Akıllı telefonlar yeni nesil için hem iyi hem kötü. Olmayacak şeylere bakıyorlar. Olmayacak yorumlar, işler var orada. Güzel kullanılırsa iyi olabilir ama kötüye kullananlar da fazla. Sonuçlarını görüyor, üzülüyoruz. Keşke iyi yönde kullananları örnek alsalar, kendilerini geliştirecek işlerde kullanabilseler…
"UYUM SAĞLADIĞIMI DÜŞÜNÜYORUM"
MERAL ALSAÇ: Instagram’a sık sık göz atıyorum. Ancak bunun sağlıklı bir alışkanlık olmadığını da biliyorum. Boş kaldığım her an Instagram’a bakıyorum. Akıllı telefonlarla aram iyi ama bunun çok doğru olduğunu düşünmüyorum. Elimize aldığımızda ne yazık ki kaptırıyoruz. Özellikle gençlerin kötü içerikleri kullandığına tanık oluyoruz. Hatta bazılarının dijital tuzaklara düşüp paralarını, itibarlarını kaybediyor. Akıllı telefonları kullanmak zorunda olanların dikkatli davranması gerekir.
"SOSYAL MEDYAYI ANLAMIYORUM”
ABDURRAHMAN KARADAĞ: Akıllı telefon kullanmak zorundayım. Ancak sosyal medyaya hiç ilgi duymuyorum. Sevmiyorum da… Sosyal medyadan anlamıyorum, anlamak da istemiyorum. Zaten sevmiyorum ve ihtiyaç duymuyorum. İleri yaşına rağmen işini gücünü bırakıp kendini sosyal medya paylaşımları yapmaya, takip etmeye adayan arkadaşlar var. Bunları tuhaf karşılıyorum. Biraz da ayıp oluyor. Çocuklarına, torunlarına da mahcup olmuyorlar mı?
"PAYLAŞIM YAPMIYORUM, İZLİYORUM”
LÜTFİYE BAŞKORU: Akıllı telefon kullanıyorum. Instagram’da video izlemek için geziniyorum. WhatsApp’tan mesajlaşıyorum, Instagram'da paylaşım yapmayı tercih etmiyorum, daha çok içeriklere bakıyorum. Memnun muyum? Hayır. Çünkü boşu boşuna zamanımı harcıyor. Aslında çevremdeki insanların çoğu artık dijital medyayla bağ kurunca eski yüz yüze konuşma, görüşme isteği de duymuyor. Bu yönden iyi olmadı. Çok tuhaf değil mi? Hem şikayet ediyoruz hem kullanıyoruz.
"ESKİ İNANLAR DAHA GÖRGÜLÜYDÜ"
AYŞE YÖRÜK: Sosyal medya insan ilişkilerini bozdu. Yeni neslin sosyal medya ile iç içe olmasını hoş karşılamıyorum. Hatta bu kadar iç içe olmasını ayıplıyorum. Eskiden insanlar daha terbiyeliydi, daha aktiflerdi. Şimdi öyle mi? Değil. Böyle olmasında sosyal medyanın etkisi var. Özellikle gençler, paylaşımlara bakıp gördüklerine inanıyor ve renkli bir hayata özeniyor. Bunu yaşamak için de her türlü yolu deniyor. Saygı ve başkalarının fikirlerine tahammül de kalmıyor.
"BU YAŞTAN SONRA NE İŞİM OLUR"
GÜRSEREN GÜR: Sosyal medyaya karşı kesin tavrım var. Ben akıllı telefon kullanmıyorum, tuşlu telefon yetiyor. Bu yaştan sonra işim olmaz. Durum hiç iyi değil. Sosyal medya çocukları kötü etkiliyor. Eskiden her şey daha güzeldi. Bence sosyal medya yasaklanmalı. Bu çocuklar için, gençler için önemli. Bunu yasaklamak belki imkansız ama ailelere büyük görevler düşüyor. İyiyi kötüyü ayıramayan çocukların eline akıllı telefonu verirseniz, elbette geri dönüşü olmayan kayıplar yaşanır.
"HERKES TELEFON BAŞINDA"
AYSUN ALTINTAŞ: Sosyal medyada vakit geçirmek aile bağlarını zayıflatıyor. Ben de bazen sosyal medyaya dalıp gidiyorum. Ama yararlı içeriklerle vakit geçiriyorum. El işi videoları izliyorum ama bazen fazla dalıyorum. Torunum hiç başını kaldırmıyor. Eskiden komşular birbirini tanırdı, şimdi herkes telefon başında. Ne aile içinde bir etkinlik ne başka bir şey var. Aile içinde herkes telefon başında. Eskiden her şey çok daha güzeldi o günleri özlüyorum.
