Nazilli'de 1951 yılında temeli atılan Sümerbank Basma Fabrikası Camii, zamana meydan okuyan yapılar arasında yer alıyor. Bir zamanlar fabrikanın kalbi niteliğindeki cami, günümüzde hala ibadete açık ve eski çalışanların hatıralarında önemli bir yer tutuyor. Fabrikanın kapanmasıyla birlikte çevresindeki pek çok bina yıkılırken, Sümerbank ismini taşıyan tek yapı olarak ayakta kalan cami, eskiden burada çalışmış olanlar için özel bir anlam taşıyor.

Yıllar geçti, o cami hâlâ ayakta: Bir nesil için özel anlam taşıyor

“GİDEMESEK DE O CAMİ BİZİM”

Sümerbank emeklisi ve Nazilli Sümerbanklılar Derneği Kurucu Başkanı İlhan Öden, caminin kuruluş sürecini, ve Sümerbanklılar için önemini anlattı. Öden, “Zamanın Nazilli müftüsünün öncülüğüyle, fabrikamızın dokuma şefi rahmetli Mithat Ertana başkanlığında başlayan süreç 1957 yılında camimizin tamamlanmasıyla sonuçlanmış. Büyük ölçüde fabrika çalışanlarının katkısıyla yapılan camimize dönemin Başbakanı Adnan Menderes de 50 bin lira yardımda bulunmuş. Fabrikanın açık olduğu süreçte istisnasız her Sümerbank çalışanının maaşından küçük bir miktar cami için kesinti yapılırdı. Fabrika kapanıncaya kadar caminin, inşaat bakım, elektrik, su, marangozluk gibi işçilik ve bakım giderleri Nazilli Basma Fabrikası tarafından bedelsiz karşılandı. Sümerbank kurumunun bir parçası olarak camisine gözü gibi baktı, çalışanların da camide maddi ve manevi katkıları var. Herkes unutsa da yaşayan Sümerbanklılar, vefat eden Sümerbanklıların çocukları olarak ‘Gidemesek de, göremesek de o cami, bizim camimizdir’ diyoruz.” ifadelerini kullandı.

Yıllar geçti, o cami hâlâ ayakta: Bir nesil için özel anlam taşıyor

SÜMERBANK ADINI TAŞIYAN TEK YAPI

Fabrikanın ve çevresinin bugün geldiği durum nedeniyle yaşadıkları üzüntüyü dile getiren Öden, “Fabrika kapatılıp üniversiteye devredildi, lojmanlar ve okulumuz yıkıldı... Sümerbank adını taşıyan ne varsa hepsi tarihe karıştı. Bugün Sümerbank adını taşıyan tek yapı ‘Sümerbank Basma Fabrikası Camii’ bu bakımdan biz Sümerbank çalışanları için çok önemli.” diyerek caminin Sümerbanklılar için kıymetini dile getirdi.

Başkan Çerçioğlu, Ramazan’ın ikinci gününde de vatandaşlarla buluştu Başkan Çerçioğlu, Ramazan’ın ikinci gününde de vatandaşlarla buluştu

Yıllar geçti, o cami hâlâ ayakta: Bir nesil için özel anlam taşıyor

BAŞKA MAHALLEDEN GELEN OLUYOR

Sümerbank Basma Fabrikası'nda çalışan yaklaşık 20 bin kişinin, fabrikaya ait 580 adet lojmanda yaşadığını hatırlatan Öden, “Emekliler ve çocukları, zaman, zaman buralara gelip eski günleri yad ediyor. Gözleri Sümerbanktan kalan izler arıyor. O zamanlar camimiz şimdiki gibi değildi. Cuma günleri, Ramazan aylarında, bayram sabahlarında camide namaz kılacak yer bulunmazdı. Cami bahçesine hasırlar serilir, cami içindekiler kadar dışarıda cemaat olurdu. Bugün hala Nazilli'nin başka mahallelerinde oturan Sümerbank'lılardan namaz kılmak için camiimize gelenler oluyor.” dedi.

Yıllar geçti, o cami hâlâ ayakta: Bir nesil için özel anlam taşıyor

“CAMİNİN SAHİBİ GİBİ GURURLANIRDIK”

Caminin kendi hayatında özel bir yeri bulunduğunu da aktaran İlhan Öden, “1958 yılında Sümerbank lojmanlarında doğmuşum. Camimiz ben doğmadan bir yıl önce açılmış. Bu bakımdan camiyle tanışıklığımız, Sümerbank çalışanı olmadan çok önce başladı. Benim için camimiz, fabrika kompleksi içindeki hastane, okul, kütüphane gibi diğer sosyal ünitelerden pek farklı değildi. Fabrikanın önemli bir parçasıydı. Rahmetli dedem Recep Öden’in, camide imam olmadığı zamanlar ve Ramazan ayında fabrikadaki iş bitiminde camide Teravih namazı kıldırdığını biliyorum. Camimiz yapıldığı dönemde tartışmasız Nazilli'nin en güzel camisiydi, hala en güzellerinden biri… Kimse bizi zorlamasa da yaz tatilinde mahalleden arkadaşlarımızla camiye namaz surelerini ve Kur'an-ı Kerim öğrenmek için kursa giderdik. Kurs sırasında sık sık camimizi görmeye gelen ziyaretçiler olurdu, onların camimizin, mimarisini, renkli vitraylarını, kartonpiyerlerini, duvar motiflerini, hat levha ve ahşap kısımlarının işlemelerini hayranlıkla incelemelerini izler, sanki caminin sahibiymiş gibi gururlanırdık.” şeklinde konuştu.
Caminin 1950 yılında dönemin Marangoz Ustası Hüseyin Yılmaz ve arkadaşları tarafından tamamı gürgen ağacından hazırlanan maketi uzun yıllar Sümer Camii Yaptırma ve Yaşatma Derneği tarafından korundu. Derneğin fesh olmasıyla birlikte ise cami maketi Sümer Müzesi'ne devredildi.

Muhabir: MİNE EREN