Türkiye, 9 milyon 224 bin 881 adet arılı kovan varlığıyla bal üretiminde dünyada ikinci sırada yer almakta. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye'de geçtiğimiz yıl 114 bin 889 ton bal üretimine imza atıldı. Ülkedeki bu zenginliğin muhafazası büyük önem taşırken, bu süreçte arılara zarar veren zirai ilaçlamalar konusunda da hassasiyet bekleniyor.
Son Derece Dikkatli Olunması Gerekiyor
Prof. Dr. Ender Yarsan, arı varlığının korunmasının büyük önem taşıdığını, arıların sağlığının gözetilmemesi durumunda toplu arı ölümleri ve kolonilerin sönme durumu ile karşı karşıya kalındığını vurguladı. Yarsan, özellikle zirai ilaçlama yapılırken arılar noktasında dikkat edilmesi gerektiğine parmak bastı.
Aydın'daki Toplu Arı Ölümlerine İşaret Etti
Konuyla ilgili aydınlatıcı bilgiler veren Prof. Dr. Yarsan, "Bunları ortadan kaldıracak hususları özelikle ifade etmek gerekir. Bunların başında zirai mücadele ilaçları gelir. Pestisit adını verdiğimiz ilaçlar bilinçsiz kullanılırsa, arılığa yakın bir bölgede bu türden bir ilaçlama yapılırsa ve zamanlama doğru ayarlanmazsa... Örneğin Çukurova, Bursa ya da Aydın'da olacak şekilde yakın zamanda toplu arı ölümleri meydana gelmiştir. Bu anlamda pestisitler son derece önemli. Pestisitlerden kaynaklanacak çok önemli zehirlenmeler ve ölüm olayları şekillenmiş arılarda. 2018 yılından itibaren de yasaklanmıştır pestisitlerin kullanılması" ifadelerini kullandı.
İlaçların Bilinçli Kullanılması Gerekiyor
Prof. Dr. Yarsan, arı hastalıklarında uygulanan ilaçların da bilinçli kullanılmasının büyük önem taşıdığını ifade etti. Yarsan, arılarda önemli bir hastalık olan varroaya karşı kullanılan ilaçlar için Türkiye'de yapılan çalışmada yüzde 69 oranında dirençlilik tespiti yapıldığını sözlerine ekledi.
Arılara Yalancı Bahar Tehdidi!
Arılarda iklim değişikliğinin de olumsuzluklara sebebiyet verebildiğine işaret eden Yarsan, "yalancı bahar" tehdidine dikkat çekti. Prof. Dr. Yarsan, şunları kaydetti: "15 derecenin altına indiği zaman hava sıcaklığı kış uykusu adını verdiğimiz fizyolojik bir duruma geçerler. Yani kendilerini kapatırlar. Sıcaklık 'yalancı' olarak 15 derecenin üzerine çıkarsa hızlı bir şekilde sanki bahar gelmişçesine 'yalancı bahar' havasıyla kovanlarından dışarı çıkar polen ve nektar toplamak için. Ama ağaçlar da çiçeklenmediği için poleni bulamadıkları için arılar açısından olumsuz bir durum ortaya çıkar. Dolayısıyla iklim değişikliği ya da aşırı şekilde yağışların olması 'lösema' adını verdiğimiz bağırsak sistemiyle ilgili hastalıkları beraberinde getirir. Dolayısıyla bunlar iklim değişikliğinin arılar üzerindeki olumsuz faktörleridir."