Aydın Hedef Gazetesi'nden Türker Kocakahya'nın haberine göre; Aydın İl Sağlık Müdürlüğü, meme kanseri konusunda farkındalık ayı olan ekime girilmesinin ardından sosyal medya paylaşımı yaptı. Önemli bilgiler verilen paylaşımda meme kanserinin, meme dokusunda yer alan hücrelerin kontrolsüz çoğalması ile ortaya çıktığı belirtildi. Erken tanıya değinilen paylaşımda, “Geçmişte ileri evrede teşhis edilen meme kanserinin, günümüzde dünyadaki çalışmalara paralel olarak ülkemizde de Bakanlığımızca yürütülen tarama programlarının etkisi ile daha erken evrede teşhis edilebilmekte ve erken tanı oranlarımızda artış sağlanabilmektedir” ifadeleri kullanıldı.
ÜCRETSİZ OLARAK HİZMET VERİLİYOR
İstatistiksel bilgiler de verilen paylaşımda, “En son ulusal kanser istatistiklerimizde yeni tanı alan meme kanserlerinin %48.2’si lokalize kanserler iken, %10.2’si uzak organ tutulumlu kanser olarak bildirilmektedir. Ülkemizde toplum tabanlı kanser taramalarına tüm illerimizde Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM) kurularak başlanmış, akabinde bu tarama programlarına Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) ve Sağlıklı Hayat Merkezleri (SHM) dahil edilmiştir. Sözü edilen merkezlerimizde Avrupa Birliği Kalite Standartlarına uygun tarama programları ile son teknoloji dijital mamografi cihazlarımız yoluyla halkımıza ücretsiz olarak hizmet verilmektedir. Yine bu merkezlerimizde halk eğitimleri, KKMM (Kendi Kendine Meme Muayenesi ) eğitimi verilmekte ve broşür dağıtımı da yapılmaktadır” denildi.
KANSER RİSKİ AZALTILABİLİR
Beslenme öneriler de verilen paylaşımda, “Tüm kanserlerde olduğu gibi; sebze ve meyveden zengin, uygun koşullarda hazırlanmış gıdaların tüketimi ile sağlıklı beslenme alışkanlıklarının yerleştirilmesi, fiziksel aktivitenin artırılması, sağlıklı kiloda olma, sigara ve alkol kullanımından uzak durma ile meme kanseri riski azaltılabilmektedir. Aile hekimine danışılarak sağlıklı kiloda olunup olunmadığı öğrenilebilir. Emzirmenin meme kanserinden koruduğuna dair çok sayıda çalışma bulunduğu için tüm annelerin bebeklerini en az 2 yıl süreyle emzirmeleri önerilmektedir” ifadeleri kullanıldı.
BU BELİRTİLERE DİKKAT
Meme kanserinde yaşam şekliyle ilişkili, değiştirilebilir risk faktörlerinin sedanter/hareketsiz bir yaşam sürmek, fazla kilolu ya da şişman (obez) olmak (özellikle menapozdan sonra 5kg.dan fazla kilo almak), sigara içmek, hiç doğum yapmamış olmak, otuz beş yaşından sonra anne olmak, hiç bebek emzirmemiş olmak, menopoz sonrası iki yıldan uzun süreyle, hormon ilacı kullanmak (HRT), alkol kullanmak olduğu belirtildi. Meme kanserinin en sık rastlanan belirtisinin; memede ağrısız, zamanla büyüyen bir yumrunun (kitlenin) ele gelmesi, hissedilmesi olduğu belirtildi. Ayrıca ele gelen yumru (kitle) olsa da olmasa da aşağıdaki görülebilen belirtilerin ise, bir memenin tamamının veya bir kısmının şişmesi (belirgin bir yumru hissedilmese bile), memede ya da meme ucunda ağrı, meme derisinde kaşıntı ve yanmayla belirgin yangısal durum (ekzema, mayasıl), meme ucunda çekilmeler, memede portakal kabuğu görünümü, meme derisinde tahriş, tek taraflı meme ucunda akıntı (özellikle kanlı akıntı), memenin bir kısmında veya tümünde şişlik, memede şekil değişikliği, meme ya da meme ucu derisinde kızarıklık, kabuklaşma, kalınlaşma olduğu belirtildi. Ayrıca bir diğer belirtinin ise koltuk altında yumru (kitle) olabileceği, bazen memede yumru hissedilmeden önce, kanserin koltuk altında veya köprücük kemiğinin etrafında şişme veya yumruya neden olabileceği de kaydedildi.
ERKEN DÖNEMDE TANI ÖNEMLİ
Paylaşım, “Bu belirtiler meme kanseri dışındaki durumlardan da kaynaklanabilmekle birlikte, yukarda sayılan belirtilerden her hangi biri görüldüğünde, nedeninin bulunabilmesi için bir genel cerrahi uzmanına muayene olunmalıdır. Meme kanseri ileri dönemlere gelene kadar belirti vermeyebilir. Bu nedenle yukarıdaki belirtiler tanı koymak için yeterli olmadığından en yakın sağlık merkezlerine başvurulması gerekmektedir. Meme kanserine erken dönemde tanı konması, tedavide başarıya ulaşma ve sağ kalım süresini artırmaktadır” ifadelerine de yer verildi.
Kendi kendine meme muayenesinin 20 yaştan itibaren ayda bir, klinik meme muayenesinin 20 yaştan itibaren 2 yılda bir, 40 yaştan itibaren yılda bir ve mamografinin 40-69 yaş arası kadınlarda 2 yılda bir yapılması gerektiği vurgulanan paylaşımda, “Taramanı aksatma, sağlığını şansa bırakma. Belki bir gün deme, bugün gel KETEM'e. Meme kanserini erken tanı ve tedaviyle yenilgiye uğrat. Birlikte kanserden daha güçlüyüz” ifadeleri de kullanıldı.