CHP Aydın Milletvekili Tezcan, dün sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İmamoğlu'nun tutuklanma sürecine yönelik İstanbul Cumhuriyet Başsavcısına ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik tepki göstermişti. Tezcan, açıklamasında, "İmamoğlu’na darbe ve kumpas soruşturmasının savcısı, ne yaptığını biliyoruz. Suç yok, elin boş, hiçbir delil yok, rezil olacağını biliyorsun. Şimdi bu rezaleti örtbas etmek, dosyanın içini doldurmak için kendine yeni gizli tanıklar, iftira atacak birilerini arıyorsun" ifadelerini kullanmıştı.
İnsanların Tanıklık Yapılmaya Zorlandığı İddiası!
İnsanların Savcılığa çağrılıp tanıklık yapmaya zorlandığını da öne süren Tezcan, şunları kaydetmişti: "Ekrem İmamoğlu’nun 10-15 yıl önce Beylikdüzü'nden tanıdığı insanları, komşularını Savcılığa çağırıp tanıklık yapmaya zorluyorsun. ‘Siz iş yaptınız mı? Karşılığında bir şey verdiniz mi? Vermişsinizdir kesin, söyleyin’ diyorsun. Cezaevindeki tutuklu kadınlara SEGBİS ile bağlanıyor, 'Anlatacağın bir şey var ise son şansın, bir daha dinlemem seni, çocuğunu göremezsin yıllarca' şeklinde baskı ve tehdit uyguluyorsun. Erdoğan, turpun büyüğünü böyle mi arıyorsun? Turp bulmak için fazla mesai yaptırdığın savcıların suç işliyor. Kimsenin şüphesi olmasın, hepiniz işlediğiniz suçun hesabını vereceksiniz."
İddialar Üzerine Açıklama Yapıldı
Tezcan'ın yanı sıra benzer şekilde başka açıklamaların da yapılması üzerine, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi tarafından konuyla ilgili olarak paylaşım yapıldı. İddiaların yalanlandığı açıklamada, "Bazı sosyal medya hesaplarından paylaşılan, 'Ekrem İmamoğlu için sahte tanık arandığı' iddiası doğru değildir. Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre hiçbir tanık baskı altında ifade veremez, aksi takdirde bu ifadeler hukuken geçersizdir. Mahkumların SEGBİS aracılığıyla tehdit edilerek İmamoğlu aleyhine tanıklık yapmaya zorlandığına yönelik iddialar tamamen asılsızdır." ifadelerine yer verildi.
'Asılsız İddialara İtibar Etmeyiniz'
Açıklamanın devamında, şunlar kaydedildi: "Ülkemizde yargı süreçleri delillere dayalı olarak bağımsız mahkemelerce yürütülmektedir. Tanık beyanları, ancak diğer maddi delillerle desteklendiğinde geçerli kabul edilmektedir. Adli makamlar, herhangi bir suç şüphesi durumunda şüpheli veya tanıkları hukukun belirlediği çerçevede ifadeye çağrılmaktadır. Kamuoyunu manipüle etmeye yönelik asılsız iddialara itibar etmeyiniz."