Efeler’in Cumhuriyet Mahallesi’nde yer alan atölyelerinde kabak süsleyen Figen Aydınoğlu ve Eylül Barka, Halk Eğitim Merkez’inden aldıkları kursu kendi işleri haline çevirdi. Uzun yıllardan beri arkadaş olduklarını belirten Aydınoğlu ve Barka, dostluklarına yeni bir yol kazandırdıklarını ifade etti. Her kadının çalışması gerektiğine vurgu yapan Aydınoğlu ve Barka, bir sanatla uğraşmanın psikolojiye iyi geldiğini de dile getirdi.
“BİR ŞEYLER YAPMAMIZ LAZIM”
Atölye açma sürecini değerlendiren Figen Aydınoğlu, “Yaklaşık iki senedir bu işi yapıyorum. Biz Halk Eğitim Merkezi kurslarına gidiyorduk. Bir gün halk eğitimin sergisinde bu kabakları gördüm. Stanttaki hocaya gidip bu kursa kaydolmak istediğimi söyledim. Kurslara başladım. Yaz kursu, dönem kursu derken baya bir eser yaptım. Ondan sonra eşim de bana ‘Artık bunları değerlendirmen lazım. Hani bir şeyler yapmamız lazım’ dedi. Evde de çalışıyorum, o da artık bir yere kadar olmaya başladı. Sonra küçük bir yer açmakla başladık. Sonra bir şeyler yapmaya başladık. Lazer kesim makinesi aldık. Onunla anahtarlık yapıp müşterilerimize teslim ettik. İlk baştaki dükkanımız daha küçüktü sonra buraya geldik. Burası hem depolama alanı olarak hem çalışma alanı olarak daha rahat geliyor. Usta öğretici belgemi de aldım. Şimdi de işte burada güzel şeyler yapmaya çalışıyoruz" dedi.
"KABAKLARI KENDİM EKTİM"
Kabakları bu sene ilk defa kendi ektiğini belirten Aydınoğlu, "Onları bekliyorum. Şimdilik İncirliova ve Bozdoğan'ın yanı sıra Kütahya ve Mersin'den alıyorum. Ayrıca internetten de kabak alıyoruz. Kabak dikilen yerleri araştırdık. Uygun fiyatlı olanları alıp kullanıyoruz. Kendi arkadaş çevremiz başkalarına tavsiye ediyor. Mesela bir çiçek alacaksınız, şöyle bir şey yapabilirsiniz diyorlar. Onlara da mantıklı geliyor. Hem bu aydınlatma olarak kullanılıyor hem de dekoratif bir şekilde kullanılıyor” dedi.
“KADINLAR ÇALIŞSIN”
Kadınların çalışması gerektiğine değinen Aydınoğlu, “Psikolojik açıdan, ben sabahleyin bir ürüne başlıyorum. İlk önce odaklanmaya çalışıyorum. Odaklandıktan sonra da kendiliğinden bir şeyler geliyor. Rahatlıyorum. Onunla oyalanırken kafamdaki bütün sıkıntılar veya başka bir şeyler, düşünceler varsa dağıtıyorum. Sadece oraya odaklanıyorum. Oraya odaklandığım zaman zaten çok daha farklı şeyler çıkıyor. Sanki psikiyatriye gitmişsin de işte antidepresan kullanıyor gibi oluyorsun. Terapi gibi bir şey oluyor. O an hoşumuza gidiyor. Kafamızı dağıtıyoruz. Herkesin yeteneği var, ben her zaman için ona inanıyorum. ‘Ben bunu asla yapmam, ben bunu asla sevmem’ demesin kimse. Bence illa bir iş yeri açmayla değil, evde en azından hobiyle başlayabilirler. Halk Eğitim kurslarına gidebilirler. Ondan sonra kendilerini geliştirip de en azından ev ekonomisine katkıda bulunabilirler diye düşünüyorum. Bence herkesin içinde bir yerlerde gizli kalmış yeteneği var. İlla kabak yapmak zorunda değil, boya da yapabilir. Ahşap da boyayabilir. Kadınlar çalışsın” ifadelerini kullandı.
“YAPARIZ DEDİK VE YAPTIK”
Kabak süsleme sanatıyla tanışmasını anlatan Eylül Barka ise, “Ben genelde böyle Halk Eğitim kurslarını çok severim. Bana yatkın olanlarla yol almayı seviyorum. Kabak benim aklımda hiç yoktu. ‘Ne buluyorsunuz kabakta, tozu falan pis’ diyordum. Sonra bir bulaştım ve gerisi geldi. Şimdi de bunun dışına çıkmak istemiyorum. Öğrenme süreci güzeldi, bir şeyleri başarabiliyor olma süreci çok keyifliydi. Ev hanımlığından kurtulduk bir defa. Ben zaten kursa gidiyordum. Ben önceden ‘Ben hiçbir şey bilmem, ben yapamam edemem’ diyenlerdendim. Dediğim gibi bir bulaştım artık ayrılamıyorum. Biz zaten Figen ile yıllardır arkadaşız, birlikte bu yola girdik. Yaparız dedik ve yaptık” şeklinde konuştu.
“PSİKOLOJİK AÇIDAN İYİ GELİYOR”
Bir işle uğraşmanın psikolojiye iyi geldiğini aktaran Barka, “Valla ben çok mutluyum. Çok yol alıyorum, ciddi kararlar alıyorum. Makinanın sesiymiş, tozuymuş, öyleymiş böyleymiş bunlar beni çok etkilemiyor yani bilakis işe yaradığımı hissediyorum. Psikolojik açıdan da iyi geliyor, tavsiye ederim. Herkesin kendi becerilerini görmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.