Ankara'da 32 yıldır faaliyetlerini sürdüren Aydınlılar Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği, Ankara’da Aydınlılar için çeşitli sosyal ve kültürel etkinlikler düzenlerken, toplumsal farkındalık oluşturma konusunda da önemli bir rol üstlenmeyi sürdürüyor. Dernek olarak halihazırdaki çalışmaları, misyon, vizyon ve amaçlarına ilişkin Aydın Hedef Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulunan Aydınlılar Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Halil Apaydın, derneğin kurulduğu ilk günden bu yana Aydınlı olmanın bilinciyle Ankara'da yaşayan herkesi bir araya getirerek, ayrım gözetmeksizin birlikte paylaşım yapmayı hedeflediğine vurgu yaptı.
Aydınlıları bir araya getirip onlar arasındaki bağı güçlendirmek amacıyla kurulan Aydınlılar Derneği’nin önemli hedefleri olduğuna değinen Apaydın, Aydın'ın milli ekonomiye katkısının yeterli olmadığını vurgularken, bu nedenle de ülkenin başkenti olan Ankara’da Aydın adına lobi faaliyetlerinin güçlendirilmesi gerektiğini dile getirdi.
“DERNEĞİN İLK YILLARINDA FİZİKSEL MEKANIMIZ YOKTU”
Kendisinin 1990 yılında Ziraat Fakültesi’nin kazanmasından bu yana Ankara’da yaşadığını belirten Aydın Bozdoğanlı 53 yaşındaki Apaydın, “1994 Yılında Ziraat Fakültesinden mezun olmamızın hemen ardından 1996 yılında Aydınlılar Derneği ile tanıştım. O yıldan beri derneğin çeşitli kademelerinde görev yaptım. Derneğin gençlik kollarında yönetim kurulu üyesi ve genel sekreterlik görevlerinde bulundum. Halihazırda da yaklaşık 8 yıldır dernek başkanı olarak görev yapıyorum” dedi.
Ankara'da 1992 yılında 13 arkadaşın girişimiyle kurulan derneğin o dönemde fiziksel bir mekana sahip olmadığını belirten Apaydın, “Dernek faaliyetlerini o yıllarda üyelerin ofislerinde sürdürüyordu. Daha sonra Mithatpaşa'da bir lokal edinerek daha geniş kitlelere ulaşmaya başladık. 1999 yılından 2013 yılına kadar bu lokalde faaliyetlerimize devam ettik, ancak sonrasında mekan değişikliği yaparak faaliyetlerimize Gazi Mustafa Kemal(GMK) Bulvarı'nda sürdürmeye başladık” diye konuştu.
“DERNEĞİMİZE KAYITLI 800 ÜYEMİZ VAR”
Derneğin kurulduğu günden bu yana Ankara’da Aydınlılar için çeşitli sosyal ve kültürel etkinlikler düzenlediğini söyleyen Apaydın, “Dernek olarak toplumsal farkındalık oluşturmak konusunda da önemli bir rol üstlenmiş durumdayız. Bugün de GMK Bulvarı'nda faaliyet göstererek bu misyonumuzu sürdürmeye devam ediyoruz. Ankara'da yaklaşık 800 üyemiz bulunmakta olup, ayrıca Ankara’da bulunan veya bulunmayan 3 binden fazla Aydınlı ile de sürekli iletişim halindeyiz. Üyelerimiz arasında üniversite öğrencileri, kamu kurumlarında çalışan memurlar, iş adamları ve milletvekilleri gibi çeşitli kesimlerden insanlar yer alıyor.
Ankara'da faaliyet gösteren derneğimiz, Aydınlı hemşehrilerimizin birlik ve beraberliğini sağlamak ve kültürümüzü yaşatmak amacıyla çeşitli etkinlikler düzenleyerek hemşerilik bağını daha da güçlendiriyor” dedi.
“AYDINLI ÖĞRENCİLERE BURS VERİYORUZ”
Dernek olarak en önemli faaliyetlerinden birinin Ankara'da okuyan Aydınlı üniversite öğrencilerine burs vermeleri olduğuna vurgu yapan Apaydın, “Bu programı 2017 yılından beri düzenli olarak sürdürüyoruz ve her yıl artan bir ivmeyle daha fazla öğrenciye destek oluyoruz. Bu bizim için büyük bir başarıdır. Bunun yanında derneğimizin kültürel faaliyetleri arasında da geleneksel ‘Zeybek Kursları’mız büyük önem taşımaktadır. 1996 yılında başlayan bu kurslarla, Aydınlı hemşehrilerimize zeybek oyunlarını öğretmeyi amaçlıyoruz.
Türk Sanat Müziği korosu ile konserler düzenliyoruz. 2005 yılında kurduğumuz bu koroyla kültürel mirasımızı yaşatmak için uğraşıyoruz. Esasen tüm vatandaşlara Aydın kültürünü de tanıtmak istiyoruz. Aydın'ı anlatan yerel halk kültürüne dair bir kitap yayınladık, içeriğinde Aydın'daki zeytinyağı üretimi, sabun yapımı, kekik suyu yapımı gibi çeşitli makalelere de ayrıntılarıyla yer verdik” ifadelerini kullandı.
“AYDIN’IN ÖZGÜ OTLARI ANKARALILARLA BULUŞTURUYORUZ”
Geleneksek olarak düzenledikleri ve Aydın yöresine ait çeşitli otların satışa sunulduğu ‘Otlar Festivali’ne her geçen yıl rağbetin de çok fazla olduğunu belirten Apaydın, ”Ankara'da düzenlediğimiz "Otlar Festivali"nde ise Aydın Yöresine özgü otları Ankaralılarla buluşturuyoruz. Bu etkinlikte yöresel ürünlerimizi ayrıca yemek olarak da sunarken, hem de taze olarak satışını gerçekleştiriyoruz” dedi.
Ankara'da yaşayan Aydınlıların 1992 yılında 13 kişi tarafından bir dernek çatısı altında bir araya gelmeden önce de çeşitli yemekler ve toplantılar düzenleyerek bir araya geldiklerini belirten Apaydın, “1992 yılında resmi olarak kurulan derneğimizde bugüne kadar toplam 5 başkan görev yaptı. Kurucu başkanımız rahmetli Metin Karamenderes'tir. Daha sonra onu Necip Erbil, Ender Vardar, Yusuf Özdemir takip etti ve en son başkanlık görevini de ben üstlenmiş bulunmaktayım” diye konuştu.
“HEMŞERİLERİMİZİ BİR ARAYA GETİRİYORUZ”
Derneğin Aydınlı olmanın bilinciyle Ankara'da yaşayan herkesi bir araya getirerek, ayırım gözetmeksizin birlikte paylaşım yapmayı hedeflediğine değinen Apaydın, “Her ayın ilk haftası, ilk pazar günü dernek merkezimizde düzenlediğimiz kahvaltılarla hemşerilerimizi bir araya getiriyoruz. Bu etkinliklerle büyük şehirlerde yaşayan insanların kendi kabuklarından çıkıp birbirleriyle kaynaşmalarını sağlıyoruz. İnsanlar burada birbirlerinden haberdar oluyor, sosyalleşiyor ve rahatlıyorlar. Bu kahvaltılarımızı sosyal bir etkinlik olarak görüyoruz ve bu sayede Aydınlıların birbirleriyle daha yakın ilişkiler kurmalarını sağlamayı amaçlıyoruz” dedi.
“KURUMLARIMIZLA İŞBİRLİĞİ HALİNDEYİZ”
Dernek olarak Aydın’daki kuruluş, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve meclisteki milletvekilleriyle aktif bir diyalog ve işbirliği içinde olduklarını vurgulayan Apaydın, “Dernek olarak, Aydın'daki seçilmiş milletvekillerine göreve geldiklerinde hayırlı olsun mesajları gönderiyoruz. Yine göreve yeni seçilen belediye başkanlarımıza da başarı dileklerimizi sunan mektuplar yazıyoruz. Dernek olarak her türlü belediye ve kamu kurumuna da destek vermeye hazırız. Belediyelerin ihtiyaçlarına yönelik çözümler sunmak amacıyla, kurumlarımızla işbirliği içinde çalışmaya devam ediyoruz” diye konuştu.
Belediyeleri ziyaret ederek doğrudan iletişim kurdukları gibi ayrıca Aydın Ticaret Odası, Sanayi Odası, Ticaret Borsası ve Söke Ticaret Odası gibi ticari kuruluşları da ziyaret ederek zaman zaman istişarelerde bulunduklarını kaydeden Apaydın, “Ayrıca, Aydın Valiliği, Aydın Büyükşehir Belediyesi ile de doğrudan etkileşim halindeyiz. Bu iki kurumumuza da derneğimizin imkanları ve destekleri konusunda bilgi sunmaktayız” ifadelerini kullandı.
“AYDIN’DA GİRİŞİMCİ RUHUNUN DESTEKLENMESİ ŞART”
Aydın’ın Ankara’da lobi faaliyetlerinde bulunma konusunda eksiklikler olduğunu belirterek, bu eksiklikleri milletvekilleri ve yerel yöneticilerle işbirliği yaparak gidermeleri gerektiğinin altını çizen Apaydın, “Aydın'ın milli ekonomiye katkısı ne yazık ki yeterli düzeyde değil. Bu nedenle lobi faaliyetlerinin ciddi anlamda güçlendirilmesi gerekiyor. Biz Aydın'ın kültürel ve ekonomik değerlerini tanıtmak amacıyla dernek üyeleri olarak adeta kültür elçileri gibi hareket ediyoruz. Aydın'da düzenlenen etkinlikleri de yakından takip ediyoruz. Bu paydadan baktığımızda eksik bulduğumuz bazı yönleri gidermek için zaman zaman tanıtım çalışmaları da yapıyoruz” dedi. Özellikle bayram dönemlerinde kültürel geziler düzenlediklerini ve sosyal medya aracılığıyla Aydın'ın güzelliklerini tanıttıklarını söyleyen Apaydın, “Aydın'ın daha yaşanabilir bir kent haline gelmesi için girişimci ruhunun desteklenmesi şart. Bunun için de herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor” diye konuştu.
“AYDIN’IN POTANSİYELİNİ ARTIRMALIYIZ”
Siyasi parti ayrımı gözetmeksizin kurum ve kuruluşlarla işbirliği yaparak eksikliklerin giderilebileceğine inandıklarını dile getiren Apaydın, güç birliği yapıldığı takdirde çözülemeyecek hiçbir sorun olmadığını söyleyerek, “Bu çerçevede dernek olarak Aydın'ın potansiyelini artırmak ve bölgeye daha fazla yatırım çekmek için de çalışıyoruz. Bizim gelecekteki planlarımız arasında Aydın'ın gelişimi için daha fazla katkı sağlamak da var” dedi. Aydın’ın değerli tarım ürünleri ve yöresel lezzetleriyle ünlü bir şehir olmasına rağmen tanıtım konusunda ciddi eksikliklere sahip olduğunu da belirten Apaydın, “Bu anlamda Aydın’a özgü markalanmış ürünlerin sayısının artması gerek ve dökme ürünlerin sadece üretici tarafından satılmak yerine marka haline getirilmesi de gerekiyor.
Örneğin Aydın kestane üretiminde birinci sırada yer alıyor ancak kestane şekerinin tanıtımı Aydın’a değil, Bursa gibi diğer şehirlere kalıyor. Biz bu durumun Aydınlı üreticileri ve girişimcileri de üzdüğü kanaatindeyiz. Bu örnek üzerinden bakıldığında kestane şekerinin Aydın'da da katma değer kazandırılıp üretiminin yapılarak üreticiler tarafından daha geniş bir pazarlama stratejisiyle tanıtılması ve markalaştırılması gerekiyor. Bu çabalar, hem yerel ekonomiye katkı sağlayacak hem de Aydın'ın tarımsal zenginliklerinin daha geniş kitlelere duyurulmasını sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.
