Aydın Hedef Gazetesi Muhabiri Ebru Görmez'in haberine göre; Söke’nin ünlü pazarlarından olan Çarşamba pazarı, günümüzde de güvenli satışın adresi olmaya devam ediyor. Söke’de çocukluğundan itibaren baba mesleği olarak pazarcılık yapan ve aynı zamanda Söke Manavlar Odası Başkanı olan Ümit Coşkun, pazarcı esnafının derdini anlattı. Coşkun, geçtiğimiz sene satışların daha iyi olduğunu ancak bu yıl domatesi tane tane sattıklarını söyledi.
“UYGUN FİYATA HİZMET VERİYORUZ”
Söke pazarındaki pazarcı esnafının hizmetini anlatan Coşkun, “Söke pazarları haftada 6 gün kuruluyor, bir tek pazar günleri kurmuyoruz. Aydın geneline bakıldığında şu anki potansiyelle, Söke Çarşamba pazarımız en büyük pazarlardan biri. Eskiden Türkiye’nin 3.büyük pazarıydık şuan küçülmeye gittik ama buna rağmen 10 dönüm üzerine kurulu bir alanımız var. Vatandaşlarımız bizim pazarımızı tercih ediyor. Market zincirlerinde olan ürünler ise hem kötü hem de pahalı satış yaptığından dolayı bizler Söke’de oldukça rağbet görüyoruz. Çarşamba günleri pazarımızda özellikle saat ikiden sonra bir yoğunluk oluyor. Pazarcılar olarak memnunuz bu durumdan. Vatandaşımıza uygun hizmet veriyoruz. Çevre ilçelerden gelen müşterilerimizi bekliyoruz.” dedi.
“BELEDİYELER SIRTIMIZA BİNİYOR”
Coşkun, pazarcı esnafının sorunlarından bahsederek, “Geçen senelerde fiyatlarımız daha uygundu, sezonlarımız da daha iyi geçmişti. Mesela geçen sene bu aylarda biberin fiyatı 20 liranın üstüne çıkmamıştı ancak bu sene biber 80 TL. Bundan dolayı da taleplerimiz azaldı, bu sene domatesi taneyle satmaya başladık. Her sene satışlar düşüyor. Bunlar varken pazarcı esnafının üzerine birde belediyeler biniyor. Bizim 5957 sayılı bir kanunumuz var, Meyve Sebzeciler mevzuatı diye. Bizim yönetmeliğimize göre yüzde 40 hakkı bize; yüzde 60’ı belediyeler vermiş. Burada belediyelerle aramızda olan yüzde 20’lik farkla belediyeler sırtımıza biniyor.” diye konuştu.
“PAZARCI ESNAFI RANT KAPISI DEĞİLDİR”
Yalnızca seçim dönemi gelen siyasetçiyi artık pazarda görmek istemediklerini söyleyen Coşkun, “Belediyeler pazarcı esnafına hizmet vermek zorunda. Resmi olarak alınması gereken para haricinde de belediyelerin esnaftan herhangi bir para alma gibi bir hakkı yok. Ben buradan tüm belediyelere sesleniyorum, küçük ve pazarcı esnafının sırtından inin. Pazarcılar, yağmurda, çamurda halka hizmet için çocuklarından ayrılarak, gecenin bir vakti tezgahlarını kuruluyorlar. Pazarcı esnafıyla sorununuz nedir? Hiç kimse pazarcı esnafının üşüdüğünü düşünmüyor mu? Sadece rant peşinde koşmak için mi kurulmuş bunlar. Pazarcı ekmeğini kazanacak, ailesine ekmek getirecek. Ürünlerimizde gramaj eksiğimiz olmaz, dolandırıcılık yapmayız. Ancak bazı zabıta arkadaşların döndürdüğü oyunlara da müsaade etmeyiz. Kendi işlerini kendileri görsün, pazarcı esnafı rant kapısı değildir. Biz seçimlerde bundan sonra siyasetçiyi pazarımızda görmek istemiyoruz. Turist bizim pazarımıza gelmiyor. Bizim eskiden pazarımız çok büyüktü, o dönemlerde geliyorlardı. Ancak ne zamanki Kuşadası Belediyesi orada tuhafiye pazarı kurdu, o zamandan beri bize turist gelmiyor.” ifadelerine yer verdi.