2025 yılı asgari ücreti yüzde 30 artışla net 22 bin 104 TL olarak açıklandı. Aydın Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Dr. Zeki Oymak, tutarı değerlendirerek “Allah yardımcımız olsun” dedi. Dr. Oymak, veriler üzerinden konuşarak, “TÜİK’in açıkladığı Kasım ayı sonu itibarıyla yıllık enflasyon yüzde 47,1. 2023 yılı Aralık ayı baz puan etkisiyle bu rakamın %45-46’ya gerileyeceği düşünülebilir. ENAG rakamlarına değinmiyorum. 2025 yılı yeniden değerleme oranı: %43,93. 27.11.2024 tarihli ve 32735 sayılı Resmî Gazete'de yayımlandı. Asgari ücretteki artış oranı ise yüzde 30. Bu; ‘Ben senin açlığınla, tokluğunla ilgilenmiyorum, ben alacaklarımı güncellerken yüzde 44 katsayısını, borçlarımı güncellerken yüzde 30 katsayısını kullanacağım. Sen ne halin varsa gör’ demek gibi bir şey” dedi.
“BUNUN İÇİNDE VİCDAN VE ADALET YOK”
Oymak, "Resmi veriler 2024 yılı asgari ücreti olan 17 bin 2 TL’nin 1 Ocak 2024 tarihinden bugüne yüzde 47 değer kaybettiğini, 1 Ocak 2024 tarihindeki değere ulaştırmak için yüzde 47 katsayısı ile çarpmak gerektiğini söylüyor. Devlet de bu rakamı, 2024 yılı enflasyonunun yüzde 44 olacağını tahmin ederek alacaklarını yüzde 44 katsayısı ile güncelliyor. Ama iş asgari ücrete gelince yüzde 30 diyor ve bir yıl öncesine göre en az yüzde 14 daha fakir yaşamaya mahkûm ediyor. Öncelikle söylemek gerekir ki bunun içinde vicdan ve adalet yok. Asgari ücret ile geçinmek zorunda kalanlara Allah kolaylıklar versin” diye konuştu.
“ASGARİ ÜCRET ARTIŞI HER TÜR ÜRETİMDE BİR MALİYET ARTIŞI DEMEK”
Asgari ücretin tarım üzerindeki etkisinden bahseden Dr. Oymak, “Asgari ücret her şeyi etkilediği gibi elbette tarımı ve tarımsal üretimi de etkiliyor. Çünkü asgari ücret artışı demek her tür üretimde bir maliyet artışı demek. Zaten kıt kanaat sürdürülen tarımı biraz da artan maliyetler zora sokacak gibi görünüyor. Zeytinyağında durum ortada; geçen yıl 280-290 TL/Kg’a işlem gören sızma yağın kilosu şu an 200 TL’ye kadar gerilemiş. Borcunu harcını ödemek zorunda olan üretici yağını 200 liraya satmaya razı. Sadece sıkma ücretini karşılayabilmek için yağını 150 liraya kadar fabrikaya bırakan üreticiler var. Yaşadığımız durum tarımı sürdürülebilir olmaktan çıkarıyor. Bu yıl belki zeytinin bir kısmı dalında kalacak. Çünkü bugünkü işçilik, nakliye ve sıkım ücretlerini zeytinyağı geliri ile ödemek pek mümkün görünmüyor. Zaten uzun süren kuraklık nedeniyle yağ randımanı da ortalamalardan çok düşük. Önümüzdeki günler ne getirir, ne götürür hep birlikte yaşayıp göreceğiz” ifadelerini kullandı.