(TÜRKER KOCAKAHYA) Hedefini ise Avrupa ve olimpiyatlar olarak koyuyor. Dünyaya sağlıklı bir şekilde geldiğinizi ve 9 yaşına kadar da sağlıklı bir hayat sürdükten sonra görme engelli olduğunuzu düşünün. Daha çocuk yaşınızda dünyanızın tabiri caizse karardığı, artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı hissi içinde hayat size ‘artık yola böyle devam edeceksiniz’ diyor. Bu hikaye, ne bir filmden ne de çok satan bir romandan. Bu, hayatın önüne çıkardığı engeli spor gücüyle aşan, pes etmeyen ve hedeflerine inatla kulaç atan Elfin Pehlivan’ın hikayesi. 14 yaşında yazdığı başarı hikayesiyle geçtiğimiz günlerde katıldığı Türkiye Şampiyonası’nda 3 farklı dalda altın madalya kazanan ve Türkiye Şampiyonu olan Elfin, hayata karşı dik duruşuyla örnek bir sporcu. Yücel – Sevim Pehlivan çiftinin tek çocukları Elfin, annesinin de desteğiyle engelleri bir bir aşarken, başarısının sırrını da bizlerle paylaşıyor. Şimdi söz, havuzların cesur kızında…

Kendini tanıtır mısın?
Dr. Fevzi- Mürüvvet Uğuroğlu Ortaokulu son sınıf öğrencisiyim. 9 yaşında geçirdiğim bir atakla görme rahatsızlığı yaşadım.

Yüzme konusunda ilk ne zaman adım attın?
6 yaşımda hobi olarak yüzme ve baleye başladım. Görme kaybından sonra Denizli’de görme engelliler okulunda eğitimime devam ettim. Beden eğitimi öğretmenim Hüseyin Atmaca’nın girişimleri ve desteğiyle Denizli Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nde görevli Yüzme Antrenörü Mustafa Akyürek’le tanıştık. Benim yetenekli olduğumu, yüzmemi geliştirmem gerektiğini tavsiye etti. İlerleyen zamanda ilk yarış tarihine kadar yüzme antrenmanlarına başladık. Okul eğitimimle birlikte yüzme çalışmalarını bir arada yürüttük. İlk olarak Şubat 2016’da Türkiye Görme Engelliler Federasyonu’nun düzenlediği yarışlara okulumuzun spor kulübü sporcusu olarak katıldım ve Türkiye 2’ncisi oldum. Devam eden zamanlarda ara vermeden tatillerde de çalışarak yüzme antrenmanlarına devam ettim. 3 yılın sonunda en son Mart 2019 GESF yarışlarında 3 kategoride Türkiye Şampiyonu oldum.

Alanında ilerlemenin sırrı nedir?
Benim bütün öğretmenlerimle diyaloğum iyiydi ve hep değerli öğretmenlerim oldu. Yüzme konusunda ise Hüseyin Atmaca ile tanışmam benim en büyük şansımdı. Öğretmenimin yeteneğimi ortaya çıkarması ve yarışlara yönlendirmesiyle bugünlere geldim. Şu anda Adnan Menderes Üniversitesi havuzunda görevli antrenör Korkut Firet hocamla çalışmalarımıza devam ediyoruz. Antrenörüm bilgili ve deneyimli biri, beni havuz dışında da beslenme ve kara antrenmanları konusunda bilgilendiriyor. Bazen yönlendiriyor ve başarının bir ekip çalışması olduğunu söylüyor. Son yarışlarda ciddi rakiplerime rağmen bu sayede başarıyı yakaladım.

Eğitim hayatı ile spor beraber zor oluyor mu?
Biraz zor oluyor tabi. Sabah erken kalkıp 08:30’da okula gidiyor, 15:30’da okul çıkışında antrenmana gidiyorum.

Antrenör Korkut Firet ile iletişimin nasıl?
İletişimimiz iyi, hocam disiplinli biridir. Ama fedakarlıkla benim en iyisini yapana kadar, uzun çalışma saatleri boyunca, sabırla, ilgi ve alakayla iyi bir sporcu olmam için beni yönlendirir. Bana destek olur. Beslenmemle, havuz dışı antrenmanlarımla da ilgileniyor. Şu anki teknik seviyemi tamamen ona borçluyum.

Eğitim hayatında hedefin nedir?
Spor lisesine devam etmek istiyorum. Daha sonra da üniversitede Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulunu seçmeyi düşünüyorum, bu konuda henüz karar vermedim.

Yarışmalarda unutmadığın anın var mı?
Alanya’daki yüzme yarışmalarında ilk derecemi alıp 2. oldum, gümüş madalya aldığımda çok heyecanlıydım, çok mutlu olmuştum, hiç unutmuyorum. Ayrıca ben 25 metrelik havuzlarda çalıştığımdan 50 metrelik havuzda ilk yarışmaya gittiğimde biraz çekindim, korktum, yarış başladı ve biraz ilerledikten sonra yapamayacağımı düşünüp 50 metrede yarışı bıraktım. Diskalifiye oldum.

Yüzmede hedefin nedir?
Öncelikli hedefim inşallah ülkemizi Avrupa yarışlarında temsil etmek. Daha sonra da olimpiyatlara katılmayı hedefliyorum ve istiyorum. Tabi ki bayrağımızı başarıyla temsil etmek istiyorum.

Önündeki ilk organizasyon hangisi?
27-30 Nisan 2019’da Alanya’da düzenlenecek olan Okullar Arası Türkiye Şampiyonası’na katılacağım.

Senin gibi spor yapmak isteyen engelli bireylere ne önerirsin?
Ben sporu çok seviyorum. Yer cimnastiği, bale, yüzme ve kısa süre de atletizm yaptım. Engellerini hiç kafalarına takmasınlar. Ben kendimi çoğu zaman eksik görmem. Spor sayesinde derslerimdeki başarım da özgüvenim de arttı. Sporu hiç bırakmasınlar. Özgüvenleri ve sosyal hayatları da olumlu gelişecektir. Spor konusunda takdir gördükçe hayatta ben de varım ve başarılıyım diyecekler. Engelleri ne olursa olsun, engellerine, yaşına, fiziklerine uygun mutlaka bir spor dalı bulup spor yapsınlar. Hayat devam ediyor.

ANNE SEVİM PEHLİVAN İLE YAPILAN RÖPORTAJ
Elfin’in annesi Sevim Pehlivan, başarıdan başarıya koşan kızının en büyük destekçisi. Antrenmanlarında kızını yalnız bırakmayan Sevim Pehlivan, hayata kulaçlar atan kızının sporda yaşadığı gelişimi bir anne gözüyle anlatıyor.

Elfin’in engelleri aşma sürecini anlatır mısınız?
Kızım sağlıklı bir şekilde doğdu. 9 yaşına kadar da sağlıklıydı. Geçirdiği bir atakla görme kaybı yaşadı. Doktorlar genetik bir hastalık olduğunu, şu anda bir tedavisinin olmadığını, tıbbın gelişim halinde olduğunu, ilerde bir imkanın olabilmesi için tıbbın ve teknolojik gelişmelerin takip edildiğini söylediler.

Bu süreçte neler yaşadınız?
İlk etapta kolay olmadı tabi ki, ben de çocuğumu anlayıp, nasıl davranmam gerektiği konusunda destek aldım. Hem kendim hem de kızıma yararlı olduğunu düşünüyorum. Böylece hayatımız biraz kolaylaştı.

Çocuğunuzun her zaman yanında olmuşsunuz, zamanla duruma alıştınız mı?
Hayat hiç kimse için hiçbir zaman mükemmel değildir. Önemli olan bize sunulan şartlarda ve imkanlarda sahip olduğumuz zeka ve yeteneklerimizi değerlendirip mutlu olmaya çalışmaktır.

Kızınıza spor çalışmalarında nasıl destek oluyorsunuz?
Okul çıkışı birlikte havuza gidiyoruz, 16:30 gibi antrenman başlıyor ve 18:00 gibi bitiyor. Sonra eve geliyoruz. Yemekten sonra bazen biraz dersleri varsa günlük ödevlerini yapıyoruz. Tabi ki erken yatıyor. Sporcunun erken yatıp dinlenmesi gerekir. Ayrıca kızım gelişme çağında olduğundan erken yatması gerekir. Antrenmanları da yorucu olduğundan 21:30 gibi yatar.

Elfin’in başarısında emeği olanlara ne demek istersiniz?
Elfin’in başarılarının arkasında birçok kişinin varlığı bilinmelidir. En başta ailemize, Elfin’in eğitiminin her aşamasında emeği geçen ilkokul, ortaokul öğretmenlerinin hepsine ve antrenörlerine ve bu imkanı bize sunup kızımın durumunda olan kişilere örnek olmamızı sağlayan gazetenizde emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler.

ANTRENÖR KORKUT FİRET
Elfin’in başarısında bir diğer pay sahibi isim ise antrenörü Korkut Firet. Adnan Menderes Üniversitesi Yüzme Antrenörü Firet, Elfin ile tanışma hikayesinden altın madalyalara uzanan süreci paylaşıyor. Engelli sporculara ‘Başarının engeli yoktur’ diye seslenen Firet, Elfin’le bir ekip olarak yakaladıkları başarıları anlatıyor.

Elfin ile tanışmanız nasıl oldu?
Mart’ta girdiği yarışma öncesinde 4 aylık dönem için geldi. Ben de kendisiyle hiçbir ücret talep etmeden gönüllü olarak çalışmak istedim. Başlarda çok teknik hataları vardı. Dayanıklılık konusunda sorunlar yaşıyorduk ve hızlanma konusunda da sıkıntılar vardı. Ancak 4 ay içinde yaptığımız ağır antrenmanlarla tüm eksiklerini tamamladık ve Alanya yarışında üst seviyede başarı yakaladık.

Elfin’i nasıl anlatırsınız?
Kendisi ve ailesi çok fedakarlık yaptı. Bizler de elimizden geldiği kadar sporcumuza yardım etmeye çalıştık. Benim diğer sporcularıma da başarının engelinin olmadığını gösterdi. Engelinin sonradan olması da çok daha üzücü ama şampiyon olması ve iyi dereceler almasıyla özgüveni yükseldi. Sosyal hayatında çocuğun gelişimini fark ediyoruz. Elfin gerçekten çok hırslı ve çok güçlü bir kız. Bu avantajların hepsini birleştirip başarıya ulaştı.

4 aylık süreçte neler yapıldı?
Aile benimle çalışmak istedi. Kasım ayında çalışmaya başladık. Çık kısa sürede güzel bir gelişme yakaladı. Yarıştığı yarışmacılar çok zorluydu. Elfin’den çok daha uzun zamandır yüzen sporculardı.

İlk başta zorluk yaşadınız mı?
Ben ilk defa görme engelli bir sporcu ile çalışıyorum. Çocuğun duygularını bilemiyordum. Elfin’in hissiyatlarını bilemiyordum. Elfin ile diyalogumuz çok hızlı geliştiği için onun ne hissettiğini anlamaya çalıştım.

Hedef ne koymuştunuz?
Birinci olmak hedefimizdi ve ona ulaştık. Ama şimdi asıl hedefimiz Milli Takım’da yer alması. Orada da güzel başarılar elde edip ülkemize güzel başarılar kazandırmasını hedefliyoruz. Türkiye Okullar Şampiyonası’na katılacak. İki yarışma arasında çok yoğun özel antrenmanlar yapılıyor. Fiziksel yapısına göre antrenmanlar ve beslenme programı uygulanıyor. Her açıdan çok zorlayıcı ama Elfin çok iyi geliştirdi kendini.

Elfin’in antrenman programı nasıl?
Haftanın 5 günü çalışıyor. Bir gün dayanıklılık antrenmanı yapıyor. Diğer günlerde teknik ve sprint antrenmanlarımız oluyor. Sistem bunun üzerine işledi. Bunda da iyi başarılar aldık. Günlük en az 3 bin metre, en fazla ise 6 bin metreye yüzüyor.

Engelli sporculara antrenör olarak neler söylersiniz?
Kesinlikle bir spor dalında uğraşsınlar. Hiçbir şeyden korkmasınlar. Çok güzel başarılar elde edebiliyoruz. Başarının engeli yoktur.
Son olarak destek verenler için ne söylersiniz?
Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Yüzme Antrenörü ve cankurtaranı olduğum için üniversitemizin havuzundan faydalanabiliyoruz. Bu imkanı bize sağlayan Rektörümüz Prof. Dr. Osman Selçuk Aldemir’e çok teşekkür ediyorum. Yine desteklerinden dolayı Aydın Gençlik ve Spor İl Müdürü Ökkeş Demir’e de teşekkür ederiz.

engelleri-yuzerek-asiyor-103113-ebede4cd038e1bfc4c5ba1065a4f0c64.jpgengelleri-yuzerek-asiyor-103113-185488a23ab205903d7aa7fe48af12b4.jpgengelleri-yuzerek-asiyor-103113-15b1822fe56a9cde9c4e3ddc8dc2664e.jpg

Kaynak: TÜRKER KOCAKAHYA