Bu risk, sigara ya da alkol kullanmayan kişilerde bile kendini gösteriyor. Uzmanlara göre, içeceklerde sıklıkla kullanılan yüksek fruktozlu mısır şurubu, ağız içindeki bakteri dengesini bozarak kanser oluşumunu tetikleyebilir.
ARAŞTIRMANIN ÇARPICI SONUÇLARI
160 binden fazla kadının verileri üzerinde çalışan araştırmacılar, ayda birden az şekerli içecek tüketenlerle, her gün bu tür içecekleri içenleri kıyasladı. Sonuçlar ise endişe verici: Şekerli içeceklere günlük olarak yönelen kadınların ağız kanserine yakalanma ihtimali, nadiren tüketenlere göre yaklaşık 5 kat fazla. Araştırmanın, son yıllarda kadınlar arasında artış gösteren ağız kanseri vakalarıyla bağlantılı olabileceği öne sürülüyor. Ancak kesin bir sonuca varmak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğu da ifade ediliyor.
LİMONATA VE BUZLU ÇAYLAR LİSTEDE
Araştırmada tüketilen içecek markalarına yer verilmezken, şekerli gazlı içeceklerin yanı sıra limonata ve buzlu çay gibi şekerli içeceklerin de risk oluşturduğuna dikkat çekiliyor. Katılımcıların, her dört yılda bir doldurduğu anketler doğrultusunda hazırlanan çalışmada, 30 yıllık süreçte toplamda 124 ağız kanseri vakası kayda geçti. Günde bir ya da daha fazla şekerli içecek tüketen kadınların risk oranının, ayda bir kez dahi içmeyenlere göre 4,87 kat daha yüksek olduğu belirlendi.
YÜKSEK FRUKTOZLU MISIR ŞURUBU ŞÜPHESİ
Bilim insanları ağız kanseri riskindeki bu ciddi artışın, özellikle ABD’de yaygın olarak kullanılan yüksek fruktozlu mısır şurubu ile ilişkili olabileceğini düşünüyor. Söz konusu tatlandırıcının, ağızdaki bakteri dengesini bozarak iltihaplanmalara ve kansere zemin hazırlayan hücresel değişimlere yol açabileceği değerlendiriliyor. Sigara ve alkol gibi bilinen risk faktörlerinden bağımsız olarak, şekerli içeceklerin de kanser tehlikesi yarattığını ortaya koyan araştırma, ağız kanseri vakalarındaki küresel artışın arkasında farklı nedenlerin de olabileceğini gözler önüne seriyor.
