Aydın Hedef Gazetesi'nden Ebru Görmez'in haberine göre; Aydın’ın 4. tescilli ürünü olan Söke pamuğunda hasat devam ediyor. Söke çiftçisi tarafından üretilen pamuğun bu yılki fiyatı ve devlet tarafından verilen primin düşük olması sebebiyle mutsuz olan üretici ile ilgili açıklamalarda bulunan Söke Ticaret Borsası Başkanı Nejat Sağel, “Fiyatlar böyle devam ederse seneye üretim oranı çok düşer. Ve şu anda buğday tohumu için pamuk üreticisinden korkunç bir talep var. Herkes buğday tohumu almak için koşturuyor.” dedi. Pamuk fiyatlarının geçen sene ile aynı kalmasını değerlendiren Sağel, “Bu sene rakamlar geçen seneden bile düşük. Fiyatlar bir incir gibi değişmedi, incirde yüzde yüzlük bir fiyat artışı var. Ama pamukta bunu göremiyoruz. Söke Ticaret Borsası’nın tescillerinde de önemli bir değişiklik olacağını tahmin etmiyoruz.” diye konuştu.
“YETKİLİLERİN ÜRETİCİYE DESTEK VERMESİ LAZIM”
Bu yılki pamuk fiyatlarının 2025 senesindeki üretimi etkileyeceğini söyleyen Sağel, “28 lira civarında olan üretimin maliyetini bugün 22 ila 25 bandında pamukta alış oluyor. 28 liraya üretip, altında satıyorsunuz. Bir de bunun 1 TL 60 kuruşta devlet desteği var, prim olarak tabir ettiğimiz desteğin minimum 5 TL olması gerektiğini düşünüyoruz. Eğer bu şekilde devam ederse seneye pamuk ekimi çok az olur, herkesin düşünmesi lazım burada. Biz bir buçuk milyar dolar yurt dışından pamuk ithal ediyoruz, bu fiyat seneye 3 milyar dolar olur. Eğer üretici bunu ekmezse, 3 milyar dolar pamuk ithal edersiniz. Bunu mu tercih edersiniz yoksa 400 milyon dolar verelim üreticiye, primi 5 TL yapalım mı dersiniz? İki seçenek arasında uçurum var. Bunun iyice düşünülmesi lazım ve bunun üzerinden de üreticiye destek verilmesi gerektiğini düşünüyoruz, yetkililerden de bunu bekliyoruz. Bu rakamların Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan Tarım ve Orman Bakanlığı’na verilmesi ve Tarım Bakanlığı’nın da bunu üreticiye vermesini istiyoruz.
Biz bu pamuğun tescilini aldık, Söke pamuğu kalitesiyle bu tescili aldı ancak arkasından tescilli ürünü üreten çiftçiye destek olmamak olmaz. Söke pamuğunun kalitesinin standartta kalması lazım. Bu konumda herkesin elini taşın altına koyması lazım. Ve Avrupa’da bir ilktir, bir pamuk türü olarak Söke pamuğu bir coğrafi işaret aldı. Söke pamuğunu diğer pamuklardan ayıran ise az çeperlidir, sarılık oranı daha düşüktür, daha beyazdır ve dayanıklıdır.” ifadelerine yer verdi.
Türkiye’nin yüzde 10’una Söke’nin pamuk ürettiğini ancak bu oranların seneden seneye göre değiştiğini söyleyen Sağel, “Pamuk Aydın’da 4. tescilli ürün oldu. Birde Söke pidemiz var, o Avrupa Birliği tarafından tescilli değil ancak coğrafi işaret aldı. Artı olarak 3 tanede yeni tescil müracaatlarımız var, onlarda ilerleyen zamanlarda açıklanır. Bu ürünlere sahip çıkılması lazım, eğer ki sahip çıkılmaz ve tanıtılmazsa gelecek nesil bunları bilmez.” dedi.
“BUĞDAY İÇİN KORKUNÇ BİR TALEP VAR”
Sağel son olarak, Söke’de bulunan lisanslı depo için, “18 bin ton kapasiteli bir depomuz var. Lif pamuk olarak bir stoklama alanına sahip. 70 bin metrekare taban alanı var bu alanın 27 bin metrekaresinde inşaatımız var. Burada artı olarak Söke Ticaret Borsası’nın yetkili sınıflandırıcı laboratuvarı var. 26 Aralık 2023 tarihinde lisansı aldı, burada da gurur verici bir şey var, ilk defa bir depo lisansını ilk denetimde aldı. Şuanda da faaliyette, çalışıyor. Üreticilere, çırçırcılara, tarım satış kooperatiflerine destek veriyoruz. İnşallah ürünleri bereketli olur, bu senede para yapar. Ama tabi dövizin üstündeki baskının kalkması lazım, kalkarsa bu fiyatlarda değişir. Şuanda yüzde 15-20 bandında dünya piyasası altındayız. Bu durum devam ederse seneye üretim oranı çok düşer. Ve şuanda buğday tohumu için korkunç bir talep var. Herkes buğday tohumu almak için koşturuyor. Ve bunun soncunda da maddi zarara uğrarız.” diye konuştu.
