Latmos Platformu tarafından konu hakkında sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, "Aydın İli, Söke İlçesi, Güzeltepe, Çavdar ve Karakaya Mahallelerinin bulunduğu bölgede 14 senedir haksız hukuksuz madencilik yaparak yaşam alanlarını tehdit eden Kormad Şirketi’ne karşı işletme ruhsatının iptali davası açtık" ifadelerine yer verildi.
“ŞİRKET 14 SENEDİR SUÇ İŞLEMEKTEDİR”
Önemli tarım alanlarında madencilik yapıldığının ileri sürüldüğü açıklamada, Kormad Madencilik Şirketi'nin 582 hektarlık alanı kapsayan Güzeltepe, Çavdar ve Karakaya Mahallesi coğrafyasında “Tarım”, “Orman(fıstık çamları)”, “Mera”, “Önemli Doğa Alanı” ve “Zeytinlik” vasıflı alanlarda 14 senedir madencilik yaptığına vurgu yapılarak, "1-Güzeltepe ile Karakaya sınırındaki Ahırtaş Tepe ve Çakmaklıtaş Tepe mevkiinde 2010-2014 arasındaki 4 yıl boyunca işletme ruhsatsız, 2014’den sonraki 10 yıl boyunca işletme ruhsatlı olarak, 2-Çavdar Mahallesi sınırları içindeki Gülbe Düzlüğü’nde bulunan 2 ocağın birinde 2014’den itibaren 10 yıl boyunca, diğerinde ise 2020’den itibaren 4 yıl boyunca işletme ruhsatsız; Hasankonağı ve Yazsuyu Tepesi mevkiinde ise 2014’den itibaren 10 yıl boyunca işletme ruhsatlı olarak, 3-Çavdar ile Karakaya sınırındaki Tekke Tepe mevkiinde 2019’dan günümüze kadar işletme ruhsatlı olarak sürdürmüştür" şeklindeki faaliyetler sıralandı.
Şirket’in işletme ruhsatlı veya işletme ruhsatsız olarak bölgede ocak açıp maden üretmesi ve işletmesinin hukuki bir temeli, dayanağı olmadığının belirtildiği açıklamada, "Şirket, “Tarım”, “Orman(fıstık çamları)”, “Mera”, “Önemli Doğa Alanı” ve “Zeytinlik” vasıflı alanlar hukukunu hiçe sayarak 14 senedir suç işlemektedir" denildi.
“OCAKLARIN KAPATILMASINI İSTİYORUZ”
Latmos Platformu sözcülerinden Dr. Varol Aydın, Hukukçu Mehmet Çilsal, Güzeltepeli Davacı Fatma Çoban, Çavdarlı Davacı İhsan Garagöz ile Güzeltepe’de farkındalık yaratmak için çevre-hukuk-sanat kampanyası başlatan Elif Kabakçı’nın yaptığı ortak basın açıklamasındaysa etrafı saran ve gittikçe büyüyen maden ocakları nedeniyle geleceklerinden endişe duydukları belirtilerek, "Bölgeye madenciler gelmeden, ocaklar açılmadan evvel bu köyler birer cennet parçasıydı. 700 yıllık kadim ahali olarak tabiatla içiçe, barışık, huzurlu ve mesud yaşadıkları günleri özlemle anıyorlar. Tarla bağ bahçe işleri, zeytinlikler, meyve ağaçları, fıstık çamları, hayvancılık, arıcılık vb yaparak eskisi gibi kimseye muhtaç kalmadan yaşamlarını idame ettiremediklerini, bölgeyi istila eden madencilerin ahaliye ocakların potansiyel işçisi ve kölesi gözüyle bakıyorlar. Bu nedenle doğaya ve insana zarar veren ocakların kapatılmasını istiyoruz" denildi.
