ÖZEL HABER - EBRU GÖRMEZ - Aktif fay hatlarının yer aldığı ülkemizde yaşanan depremlerin felakete dönüşmemesi için neler yapılması gerektiği ile ilgili Prof. Dr. Naci Görür, önemli bilgiler verdi. Aydın için uyarılarda bulunan Görür, kentte canlı fay hatlarının bulunduğunu, bu yüzden de şehir planlamasının önemli olduğunu vurguladı.
“MASTER PLANININ ÇÖZÜM OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM”
Aydın Master Planı hakkında ne düşünüyorsunuz? Planda neler olması gerekli sizce?
Ben Türkiye'de kentlerin master planının depreme çare olduğunu zannetmiyorum zaten. Bizde yapılan planlar adet olsun diye yapılır. Raflara, kütüphanede yöneticilerin başucunda durur, ‘Bizim planımız var’ derler. Önemli olan plan yapmak değil, sahaya inmektir. Sahada gerekeni yapmaktır. Eğer onu soruyorsanız Aydın veya Didim'de henüz daha yeterince öyle bir şey görmüyorum.
“AYDIN’DA DEPREM HAZIRLIKLARININ BAŞLADIĞINI DÜŞÜNMÜYORUM”
Yetkililerin herhangi bir sahaya indiklerini düşünüyor musunuz?
Hayır, onu bilmiyorum. Yani deprem konusunda Ben Aydın ve Didim'in diyelim deprem dirençli hale gelmesi için gerekli çalışmalara henüz başlamadığını düşünüyorum. Böyle bir şey yok ama master plan olabilir.
“AYDIN BİZZAT FAYIN KUCAĞINDA OLAN BİR YER”
Peki Aydın içerisinde hangi ilçelerin daha çok dikkat etmesi gerekir? Aydın merkez güvende mi, Didim güvende mi sizce?
Özellikle Aydın, Büyük Menderes grabeni içerisinde yer alıyor. Aydın, Büyük Menderes grabeninin kuzeyinde; Aydın da güneybatı ucunda bulunuyor. Özellikle Didim, Büyük Menderes Nehri'nin deltasına yakın bir yerde yerleşmiş durumda. Aydın'da Kuzey Sıyırılma Fayı dediğimiz bizim asıl depremi Batı Anadolu'da oluşturan büyük sistemin kuzey kısmında bulunuyor. Graben dediğimiz doğrultu altınlı faylarla sınırlanmış çukur alanlar, içerisinden de Büyük Menderes'inin geçtiği deprem alanları. Ben halen daha şöyle bir takım komik şeyler yazıldığını, konuşulduğunu duyuyorum. "Aydın deprem hattının üzerinde mi? Şu binalarımız fayın üzerinde mi?" Çok enteresan. Aydın, Didim bizzat fayın kucağında oturan yerler. Özellikle kuzeyden güneye doğru bir sıyrılma fayı var bütün Batı Anadolu’da. Menderes, diyelim İzmir'de Aydın, Bozdağ, horstun güneyinde bir sıyrılma fayı üzerinde bütün Batı Anadolu, Güney Batı Anadolu yerleşiyor. Büyük Menderes grabenlerinden Akdeniz'e kadar giden alanda böyle bir sıyrılma fayı üzerinde yerleşmiş bir sistem var.
AYDIN’IN ÇEVRESİNDE DEPREMİ OLUŞTURABİLECEK ÇOK FAZLA FAY VAR
Buralarda çok değişik açılarda, yönlerde o sıyrılmaya bağlı olarak grabenler meydana geliyor. Aydın'da Büyük Menderes Grabeni de bu grabenlerden biri. Başlı başına normal faylarla sınırlanmış ama ana fay sistemi kuzeyde, Aydın'ın güneyinde olanlar da yine küçük normal faylar var ama asıl depremi oluşturacak, büyük etki yapabilecek olan kuzeyden güneye doğru olan fay önemli. Onu da yeryüzünde görmezsiniz. Ancak işte Aydın Bozdağ veya İzmir Bozdağ tarafında o host üzerinde olmalı görürsünüz o fay sistemini. Normal fay diyelim. Zaten graben de normal faylarla meydana geliyor. Büyük deprem oluşturma potansiyeli elbette var. Diyelim ki M.Ö. sonra özellikle son zamanlarda hele 19. asırda yani 1900'lü yıllarda, 1800'lü yıllarda sık sık depremler oluyor. Bu depremler genellikle böyle tam kaynakları belirtilmeden söylenmiş. Yani diyelim ki bizzat Aydın'ın depremleri ayırt edilmemiş ama Aydın ve çevresi. Çünkü burada deprem üretecek çok kaynak var.
DEPREMİN ZAMANI OLMAZ
Peki yakın zamanda Aydın veyahut da çevresinde herhangi bir deprem bekliyor musunuz?
Biz depremin zamanını bilemeyiz. Depremde zaman algısını kaldırmak lazım. Bu çok tehlikeli, doğru olmayan, insanları yanlış yönlendiren bir inanç şekli diyelim. Deprem ne zaman olacak? Bekliyor musun? "Beklemiyorum" desem rahat edeceksin. Öyle mi? İyi ben öyle keyfime bakayım. Deprem olmayacak. Bir kenti depreme hazırlamanın zamandan bağımsız bir durumu vardır. Soru şu olması gerek, “Biz Aydın'ı veya Didim'i nasıl deprem dirençli yapabiliriz? Nasıl depremi hazırlarız?” Zamandan bağımsız.
DEPREMLERDE KAYIPLAR YAŞAMAK BİZE YAKIŞMIYOR
Didim’i deprem dirençli hale getirmek için gerekeni yaparsanız, deprem ne zaman olursa olsun Didim veya Aydın o depremden minimum hasar görür. Depremlerde ağır kayıplar vermek bize yakışmıyor. Dünyada milletler camiasının bir üyesi olarak bu bilimin, teknolojinin bu kadar ilerlediği bir çağda böyle 5'li, 6'lı, 7'li depremde binlerce insanı toprağı vermek bize yakışmıyor. Gerçekten yakışmıyor. Onun için deprem bekliyor muyuz? Ne zaman olacak? Bunları geçelim. Bunlar korkunun emareleri. Aydın'da bir şey olmaz ama aynı dönemde diyelim ki Van'da binlerce insan ölebilir. Başka yerde ölebilir. Onlar bizim insanımız değil mi? Şu zaman işini bir tarafa bırakmak lazım. Biz depremle baş edebilmek için neler yapmalıyız?
BİNA SAĞLAM OLMADIKTAN SONRA DEPREM ÇANTASI ÖNEMLİ DEĞİL
Mesela bir deprem çantası bulundurmak yeri gelir, zamanı gelir, senin hayatını kurtarır. Ama bu başlı başına çok önemsenecek bir tedbir değildir. Alsan da olur, almasan da. Evin çökmüş kafana, senin çantan varmış yokmuş. Ama çöküntüde çantan da yanındaysa, belki o çantayı bir kullanmışsan onun sana yararı var. Şimdi depreme hazırlığın yolu, depremden korunmanın yolu o kenti, deprem dirençli, depreme dayanıklı hale getirecek mega projeleri, hazırlıkları yapmak. Çanta gibi şeyler de zaten halkın depreme hazırlanması kapsamında işin içine giren bir şey. Biz bir kenti depreme hazırlarken, kentin bütün bileşenlerini depreme hazırlarız. Bunlardan biri de halktır. Halkı eğiteceksin, depremde anlatacaksın, farkındalık yapacaksın. Bir de diyeceksin ki deprem öncesinde, sırasında, sonrasında halkın ne yapması gerektiğini öğreteceksin.