Aydın Hedef Gazetesi'nden Murat Tan'ın haberine göre; Geçtiğimiz yıl Mayıs ayında ADÜ Rektörü Prof. Dr. Bülent Kent tarafından ADÜ Hastanesi Başhekimi olarak atanan Prof. Dr. Mücahit Avcil, görev süresi dahilindeki çalışmaları, hayata geçirilecek yeni projeler ve sağlık turizmi atılımına yönelik olarak Aydın Hedef Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulundu. ADÜ Hastanesinde 2014-2015 yıllarında da Başhekim Yardımcılığı ile Başhekimlik görevlerini üstlenen Prof. Dr. Avcil, hastanede yeni birimlerin açılmasıyla birlikte fiziksel büyüme konusunda önemli adımlar atılmasını sağlarken, Kuşadası’ndaki yaklaşık 4 yıldır kapalı vaziyette bulunan tesislerin sağlık turizmine kazandırılması için de düğmeye bastı. 

ADÜ sağlıkta marka oluyor
ADÜ Hastanesi bünyesinde 10 yıldan bu yana çalışan Prof. Dr. Avcil, yeni dönemde 12 ayda 12 açılış mottosuyla kolları sıvayarak işe başladıklarını kaydederken, 2023 yılında sağlık hizmeti alan vatandaşlardan 30 adet olumlu geri bildirim ve teşekkür alırken, bu yılın ilk çeyreğinde 47 tane olumlu geri bildirim almalarının kalite standartlarını artırmaları açısından önemli bir veri olduğuna dikkati çekti. Kuşadası’nda sağlık turizmine kazandıracakları tesisin özellikle kozmetik alanında saç ekimi, dolgular, botokslar, basit cerrahi girişimler, her türlü plastik cerrahi girişimler, dermatolojik ve kozmetik işlemlerle birlikte diş hekimliği olacak şekilde planlandığını belirten Prof. Dr. Avcil, “Sağlık turizmi kapsamında yurt dışında bağlantılar oluşturuyoruz. Özellikle Azerbaycan başta olmak üzere Türki Cumhuriyetler birinci pazarımız olacak” dedi. 

ADÜ sağlıkta marka oluyor

“YENİ BİNAMIZI HİZMETE AÇTIK” 

Göreve başlamasının ardından hastane bünyesindeki yenilenme çalışmalarını üç ana başlık altında ele aldıklarını kaydeden Prof. Dr. Avcil, “Bunlardan sadece bir başlığı biraz halkımız ve medyamız duyuyor. Birinci başlığımız yeni birimlerin açılması ve fiziksel büyümedir. İkinci başlığımız, hastane içindeki sistemlerin düzeltilmesidir ki aslında bu çok önemli bir konu başlığıdır. Üçüncü başlıkta da hastanedeki personellerdeki davranış kültürünün değişmesinin üzerinde duruyoruz. Bu da ne yazık ki en zor olan. Yani birinci başlığımız en çok görüneni aslında ama en kolayı. Yani doğru planlama yaparsanız, organizasyonu doğru yaparsanız, para kaynak bulabilirseniz, hızlıca bitirirsiniz. Sistemsel düzeltmeler ile birlikte personeldeki kültür değişikliği de zorlu bir süreç anlamına geliyor.

ADÜ sağlıkta marka oluyor

Bu kapsamda ele aldığımız fiziksel düzenlemelere baktığımızda öncelikle Rektör hocamız Prof. Dr. Bülent Kent, daha biz buraya gelmeden önce yeni binanın tam olarak devreye girmesini çok arzuluyordu. Kendisi bana, ‘Başhekimimiz olur musun?’ dediğinde ikinci söylediği husus, bu binayı 10-11 aylık süreç içerisinde hizmete açmamızdı. Çünkü orası gerçekten 3 yıldır tam aktif hale getirilememiş bir binaydı. Ben Rektör hocamıza, ‘Bir önceki başhekimliğim zamanında orayı ben çizmiştim. Yönetimde olmasam da orayı takip ettim. Nelere ihtiyacı olduğunu çok iyi biliyorum. Ben orayı 3 ayda açarım’ dedim. Netice olarak da 2 buçuk ayda yeni binamızı açtık” diye konuştu. 

ADÜ sağlıkta marka oluyor

“ARTIK MUĞLA’YA DA HİZMET VERİYORUZ” 

Yeni binamızı açtıktan sonra hastane bünyesinde 300 yatak kazandırdıklarını aktaran Prof. Dr. Avcil, “Bu 300 yatak çok önemli çünkü ilimizdeki yatak kapasitesi 10 yıldır hiç artış göstermedi. Ancak hasta ihtiyaçları ve hasta sayısı günbegün artıyor. Aynı zamanda İzmir artık etrafını sırtlayan bir şehir olmaktan uzaklaştı. Muğla’ya baktığımızda orası da az sağlık yatırımı aldığı için ya da başka nedenlerden bilmiyorum kendi kendine yetemez bir il haline geldi. Artık Muğla da Aydın’dan hizmet alma ihtiyacı duymaya başladı. Biz tam olarak artık bunları karşılayamıyorduk. Kısa sürede açılabilecek tek sağlık tesisi de bu yeni binamızdı. 300 yatağın yanı sıra biz orada 2-3 adet yoğun bakım ve 11 adet de ameliyathaneye kavuşmuş olduk. Yeni binayı açınca tabi ameliyathanelerimizi de açmış olduk.  Siz hastayı yatırdınız, ameliyat edip o yatığı boşaltmalısınız. Tekrar yeni bir hasta almalısınız.

ADÜ sağlıkta marka oluyor

Ameliyathaneniz sınırlı olursa yine tıkanacaksınız demek. Yine halkın büyük ihtiyacına cevap veremeyeceksiniz demek. Hepsini eş güdümlü olarak, at başı olarak açtık. Bunlarda tabii çok iyi bir organizasyonel planlama lazım. Yani o koca binayı iki buçuk ayda açmak için tefrişat satın almanız gerekiyor. Teknik alt yapıyı, bütün alt yapıyı gözden geçirmeniz gerekiyor. Ve tabii bir de olası problemleri hesaplamanız gerekiyordu. Biz orayı hiçbir sorun yaşamadan tamamen tereyağından kıl çeker gibi açtık ve hizmete sunduk” dedi. 

ADÜ sağlıkta marka oluyor

“ÇOCUKLAR İÇİN KEMİK İLİĞİ NAKLİNE BAŞLAYACAĞIZ” 

“Şu anda yeni binamız son derece modern, nezih ve hastalarımızın ferah bir şekilde tedavilerini alabildiği bir bina haline geldi” diyen Prof. Dr. Avcil, “Bunun sonrasında yeni yıla geldiğimizde, ‘12 ayda 12 açılış yapalım’ dedik. Bu şekilde de hem kendimizi biraz daha teşvik edelim, zorlayıcı olalım derken hem de gerçekten bu ihtiyaçları tespit etmiştik. Yani bunların artık açılması gerekli diye düşünüyorduk. İşte Ocak ayında yeni kemoterapi alanımızı açtık. Hemen arkasından pandemi döneminde kapatılan yanık ünitemizi 5 yataklıdan 12 yataklı olacak şekilde yeniden açtık ve vatandaşımızın hizmetine sunduk” diye konuştu. Bu çalışmaların ardından sağlık turizmi çalışmalarına da başladıklarına değinen Prof. Dr. Avcil, “Diğer küçük küçük birimlerimizi açarak bugüne kadar geldik.

ADÜ sağlıkta marka oluyor

Şu anda sürmekte olan çok güzel bir iki tane açılış planımız var. Bunlardan bir tanesi çocuk hematoloji. Çocuk hematolojinin ihalesi tamamlandı, inşaatı başlamak üzere. Bölgemizde son derece önemli bir hizmet olacak. Çünkü biliyorsunuz lösemi ve lenfoma, çocuk hastalarında kötü hastalıklar içinde sık rastlanan hastalıklardır. Çocuklarımız hepimizin canı ciğeri, hayatımız. Bunlarda böyle bir hastalık olduğunda ailelerin yaşadığı duygu durum tarif edilemez. Biz burada hem 24 yataklı hematoloji-onkoloji servisi açmış olacağız, hem de 4 yataklı bir kemik iliği transplantasyon ünitesi açmış olacağız. Yani çocuklar için kemik iliği nakline başlayacağız” ifadelerini kullandı.

ADÜ sağlıkta marka oluyor

“SAĞLIK TURİZMİ İÇİN LÜKS BİR SERVİS AYIRDIK” 

Kuşadası'nda yaklaşık 3-4 yıldır kapalı vaziyette bulunan ve açılamayan tesiste sağlık turizmi atılımı için harekete geçtiklerine değinen Prof. Dr. Avcil, “Burası bir hastane olamayacak kadar küçük bir tesis ama denize nazır, manzarası çok güzel ve çok nezih bir yer. Rektör hocamızla ve ekibiyle yaptığımız istişarelerde buranın sağlık turizmi için son derece uygun bir yer olduğunu ve bu alana yönelmemiz gerektiğine karar verdik. Daha sonrasında Bunu biraz daha kapsamlandırınca baktık ki biz bunu iki ana alanda yürütebiliriz. Birincisi Kuşadası kısmı, Kuşadası'ndaki tesisimiz, ikincisiyse ana bina. Biz çalışmalarımızı bu iki ana üs olarak devam ettirdik.

ADÜ sağlıkta marka oluyor

Kuşadası’ndaki tesisimiz özellikle kozmetik alanda saç ekimi, dolgular, botokslar, basit cerrahi girişimler, her türlü plastik cerrahi girişimleri, dermatolojik kozmetik işlemler ve diğer taraftan da alt katı da diş hekimliği olacak şekilde planlandı. Buradaki diş hekimliğinde de implantlarımız ve diğer her türlü çene cerrahisiyle birlikte bütün problemleri halledebilecek durumda verilecek sağlık hizmetlerini organize ediyoruz. Burada da biz sağlık turizmi için tam ve lüks bir servis ayırdık. Arkasından bir ameliyathanemizi tamamen bu iş için ayırdık ve reklam çalışmalarına başladık. Yani web sitemizi düzenliyoruz, medya ekibimizle birlikte hocalarımızın ve hastanemizin tanıtım videolarını çekiyoruz” dedi. 

ADÜ sağlıkta marka oluyor

“SAĞLIK TURİZMİNDE AZERBAYCAN ÖN PLANDA” 

Sağlık turizmi kapsamında yurt dışında bağlantılar oluşturmaya başladıklarını belirten Prof. Dr. Avcil, “Özellikle Azerbaycan başta olmak üzere Türki Cumhuriyetler birinci pazarımız olacak. Daha sonrasında Avrupa ikinci pazarımız olarak belirlendi. Bunlar üzerinde çalışmalar devam ediyor. Niye Azerbaycan? Ben tam bir sene orada Sağlık Bakanlığına bağlı cerrahi eğitim hastanesinde yöneticilik yaptım. Orada hem Türkiye, hem bizler, hem de bizim hastanemiz çok iyi tanınıyor. Aynı zamanda Azerbaycan'daki sağlık sistemi sağlık turizmine çok müsait. Azerbaycan vatandaşları paralarıyla sağlık hizmeti almak için çok yatkınlar ve böyle bir alışkanlıkları var. Azeri kardeşlerimiz Türkiye'ye gelmeyi çok seviyorlar. Hem turistik amaçlı hem de sağlık amaçlı bizlere güveniyorlar.  Sağlık turistleri, sağlık turizmi kapsamında niye bizi tercih etsin sorusunu cevaplayacak olursak birinci neden güvendir. Bakın hepimizin en tatlı yeri canıdır. En güveni almak istediğimiz yerimiz canımız. Biz bunu üniversitenin güvenliği çatısı altında sunuyoruz.  Doğru ellerde sunuyoruz. Bilimsel bir yöntemlerle sunuyoruz. Dünyadaki uygulanan kılavuzlar eşliğinde sağlık tedavisi veriyoruz. Hocalarımız bu açıdan çok deneyimliler. Bilimi çok iyi takip ediyorlar. Bütün son gelişmeleri anında hastanemize getirip uygulayabiliyoruz. Ve yurt dışından gelecek hastalarımıza biz güvenlik vereceğiz” diye konuştu. 

ADÜ sağlıkta marka oluyor

AYDIN’IN TURİSTİK LOKASYONUNA DİKKATİ ÇEKTİ

Aydın’ın sağlık turizmi açısından da çok iyi lokasyonda bulunduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Avcil, “Sağlık turizmi kapsamında bizi tercih edecek hastalara, ‘Siz buradan sağ salim ve ameliyatınızın karşılığı olan ücret neyse sadece bunu ödeyerek ayrılacaksınız’ diyoruz. İkinci avantajımız bizi tercih etmeleri için lokasyonumuzdur. Aydın çok turistik bir lokasyonda yer alıyor. Burayı anlatmama gerek yok. Kuşadası, Didim, aşağıda Fethiye ve bunların da ötesinde kültürel zenginliklerimiz var. Afrodisyas Antik Kenti Priene Antik Kenti, Meryem Ana gibi turistik destinasyonlar bu anlamda da büyük önem taşıyor. Düşünün; Bir diş implantı yaptığınızda kemik iyileşmesi için 7 gün beklemek zorundasınız. Bu 7 günde kişi buralarda çok rahat, çok güzel bir kültür turizmi ve deniz turizmi yapabilecek. Dolayısıyla bu bizim tercih nedenimiz olacak. Üçüncü bir avantajımız ise bölgede, bölgemizde yani Ege Bölgesi’nde sağlık turizmini yapan çok kuvvetli bir tesis ne yazık ki yok. Yani işte İstanbul'a gittiğimizde sağlık turizminin merkezi şu anda orası. Ama onlarca merkez var, büyük bir yarış ve kompetisyon var. Bizim bölgemiz de bu özelliklerimizle rahatlıkla sivrilip Türkiye'nin en çok hasta gören üniversitesi haline gelebilir. Hedefimiz de bu aslında tam olarak budur” ifadelerini kullandı. 

ADÜ sağlıkta marka oluyor

“SAĞLIK TURİZMİ EN GEÇ KASIM AYINDA BAŞLAYACAK” 

Kuşadası’nda sağlık turizmine kazandıracakları tesiste ilk hastaları Azerbaycan'dan almak istediklerine vurgu yapan Prof. Dr. Avcil, “Önümüzdeki süreçte Azerbaycan'da onların ulusal televizyonlarında ve sizler gibi değerli medya alanlarında bizim hastanemizin reklamları oynamaya başlayacak. Arkasından çok kuvvetli bir sağlık turizmi ofisimiz var. Onlarla koordinasyonu sağlayarak hastaları almaya başlayacağız.  Oralara gidip sadece startı vermemiz gerekiyor. Bunun için de doktor kadromuzun tamamlanmasını bekliyoruz. Bunlar tamamlanır, tamamlanmaz start vereceğiz. Ekim ya da en geç Kasım ayının başı itibariyle sağlık turizmine başlamış olacağız.  Ben bir yıl Azerbaycan Sağlık Bakanlığı bünyesinde çalıştığım için orada da işin açıkçası çok iyi bağlantılar sağladım. Türkiye'den bir kardeşimiz gelmiş bizim hastanemize yardım etmeye şeklinde Azerbaycan’ın ulusal basınında da yer aldım. Bu sayede o bölgede de tanınıyoruz. Aynı zamanda tabii ki oradaki çalışmalarımız pek çok yöneticinin de ilgisini çekti ve hemen herkesle tanıştık. Aynı şekilde orada yönetimini yaptığım hastanenin de reklamlarını ben oradaki kanallara vermiştim. Dolayısıyla oranın medyasıyla da bağlantılarımız çok sıkı. Azerbaycan'a gittiğimizde bu medya unsurlarıyla görüşüp reklamlarımızı oynatmalarını isteyeceğiz. Belki ben de orada bir sabah programına katılacağım. Tekrar hem ülkemizi, hem bölgemizi, hem de üniversitemizi tanıtacağım. Böylelikle onları Aydın’a davet edeceğiz. Planlarımız bu şekilde” dedi. 

Muhabir: MURAT TAN