Aydın Valiliği’nin duyurduğu havza bazlı su dağıtım planı ile ilgili, Aydın Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Mehmet Kendirlioğlu, değerlendirmelerde bulundu. Mehmet Kendirlioğlu, Aydın tarımının ciddi bir krizle karşı karşıya olduğunu söyleyerek, “Aydın 2024’te, 2021’de ve 2007’de benzer kuraklıklarla karşı karşıya kaldı. 2007’de ilk kez tarımsal kuraklığı derin şekilde hissettik ve hazırlıksız yakalandık. 2021’de de benzer sıkıntılar yaşadık. 2024 yılında kısıtlı su şeklinde adlandırılan sulama, programına geçmiştik. Geçen yıl ‘İnşallah bu yılı aramayız’ demiştik ama maalesef 2025 sulama sezonunda 2024’ü arar duruma geldik. Barajlarımızda yeterli su birikmedi" dedi.

Aydın’ın Ziraat Odaları Başkanları Aydın tarımını değerlendirdi Aydın’ın Ziraat Odaları Başkanları Aydın tarımını değerlendirdi

“YÜZDE 50 SU VERİLECEK”

Adnan Menderes, Kemer ve Adıgüzel Barajlarında doluluk oranlarının oldukça düşük seviyelerde olduğunu dile getiren Kendirlioğlu, “Kemer Barajı’nda doluluk oranı yüzde 40, Adnan Menderes Barajı’nda yüzde 22, Adıgüzel Barajı’nda ise yüzde 14-15 seviyelerinde. Bu rakamlar, geçen yılın doluluk seviyelerine kıyasla 4’te 1 oranında daha düşük. Dolayısıyla tüm alanlara su yetmeyeceği için DSİ ve sulama birlikleri tarafından bir planlama yapıldı. Son yapılan toplantıya, biz ziraat odalarını da çağırdılar. Alınan karar doğrultusunda, Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) kayıtlı tarım arazilerinin yalnızca yüzde 50’sine su verilecek” ifadelerini kullandı.

TARIM OLUMSUZ ETKİLENECEK

Su kısıtlamasının Aydın’daki tarımı ciddi şekilde olumsuz etkileyeceğini kaydeden Kendirlioğlu, “Bu karar, ekim yapılan arazilerin yüzde 50’sinin üretim dışı kalması anlamına geliyor. Çiftçilerin üretim maliyetleri, kira ve kredi borçları açısından büyük sıkıntılar doğuracak. 100 dönüm tarlası olan bir üretici, sadece 50 dönümüne su alabilecek. Bu, tarımda üretimin yarı yarıya düşmesi anlamına geliyor” şeklinde konuştu.

ÇOĞU SEKTÖR KRİZDEN ETKİLENECEK

Kısıtlamanın hayvancılık sektörüne de büyük darbe vuracağını belirten Kendirlioğlu, “Yem bitkileri üretimi düşeceği için saman, mısır, yulaf gibi yem fiyatlarında ciddi artış bekliyoruz. Bu da süt ve et üreticilerini doğrudan etkileyecek. Çobanından peynir üreticisine kadar tüm sektör zinciri bu krizden etkilenecek” diye konuştu.

Muhabir: Damla Gümüş