Tatlı krizleri, duygusal açlığın belirgin bir sonucudur ve bu istek bağımlılığa dönüşerek sürekli kilo alımına neden olabilir. Tatlı tüketimi özellikle östrojen hormonu fazla olan kişilerde serotonin ve endorfin salınımına yol açar, bu da duygusal dalgalanmalarda tatlıya yönelimi artırabilir.
Tatlılar genellikle yüksek karbonhidrat ve yağ içerir, aşırı tüketildiklerinde obezite, Tip 2 diyabet ve kalp hastalıklarına zemin hazırlayabilir.
Tatlı Krizine Sebep Olan Durumlar:
-
Polikistik Over Sendromu: Bu durumu yaşayanlarda gizli şeker bulunabilir. Uzman eşliğinde tedavi edilerek tatlı krizleri kontrol altına alınabilir.
-
Hipoglisemi: Ani kan şekeri düşüşleri, tatlı yeme isteğini artırabilir.
-
Duygusal Durumlar: Serotonin ve endorfin eksikliği duygusal dalgalanmalarda tatlıya yönelimi artırabilir.
-
Vitamin ve Mineral Eksikliği: Özellikle demir, magnezyum ve krom eksiklikleri tatlı ihtiyacını artırabilir. Bu nedenle düzenli olarak doktor kontrolü yapılmalıdır.
-
Adet Öncesi Sendromu: Kadınlarda regl öncesi demir eksikliği ve östrojen dengesizliği tatlı isteğini artırabilir.
Tatlı Krizlerini Önleme Yöntemleri:
-
Az ve Sık Yemek: Kan şekerinin dengede kalması tatlı isteğini azaltabilir.
-
Kurtarıcı Meyve: Lifli yapısıyla taze meyveler kan şekerini hızlı yükseltmez ve tatlı ihtiyacını bastırabilir.
-
Sağlam Sindirim Sistemi: Probiyotik alımı, şeker tüketimini azaltabilir.
-
Görsellik Önemli: Evde yapılan diyet tatlıları, görsel olarak çekici olabilir ve tatlı ihtiyacını karşılayabilir.
-
150 Kalori Sınırı: Günlük 150 kaloriden az bir tatlı tüketimi sağlık için zararlı olmayabilir. Sütlü veya meyveli tatlılar tercih edilebilir.
-
Profesyonel Destek: Duygu durum değişikliklerinde diyetisyen veya psikologdan destek almak faydalı olabilir.
-
Glisemik İndeksi Düşük Besinler: Hazır gıdalar ve basit karbonhidratlardan kaçınılmalı, tam buğday ürünleri gibi kompleks karbonhidratlar tercih edilmelidir.
Bu yöntemlerle tatlı krizlerini kontrol altına alabilir ve sağlıklı bir yaşam sürdürebilirsiniz.
