Eşitlik. Kadın ve erkek. Bu konuyla alakalı belki bugüne kadar milyonlarca söz söylenip yazılar yazılsa bile ne yazık ki kadın ve erkeğin eşit olmadığı bir dünya da yaşıyoruz.
Gerek iş dünyasında gerek ev yaşamında kadın hep daha fazla çaba gösteren konumunda oldu. Ekonomik gücünün farkında olan erkek, her zaman kadını ezdi. Ezmekle kalmayıp aşağıladı.
Kadın çok çalışıp erkekten daha fazla para kazandığındaysa erkek gururuna yediremedi. Kadın dediğin erkeğin verdiği parayla geçinir, kadın dediğin para kazanmaz, kazansa bile erkekten fazla kazanamaz düşüncesinde olan erkek aslında en büyük zararı kendine verdi.
Toplumda yer edinmeye çalışan kadın, bir de hayatındaki erkeğin bu düşünceleriyle savaşmak durumunda kalıyor.
Bir toplumda kadınlar ve kız çocuklarına verilen değer oldukça önemlidir. Kadınlar ve kız çocuklarının güvence altına alınması sadece en önemli insan haklarından birini yerine getirmekle kalmıyor, aynı zamanda sürdürülebilir sosyal ve ekonomik kalkınmanın da olmazsa olmazını oluşturuyor.
Yani kadınlarımızı, kızlarımızı ne kadar korursak, onların eğitimine ve toplum içinde bulundukları duruma ne kadar önem verirsek içinde bulunduğumuz toplumu kalkındırmaya bir o kadar yardımcı oluruz.
UNICEF tarafından yayımlanan bir rapordan kesitle bitirmek istiyorum sözlerimi;
“Türkiye’de kadınların erkeklere oranla daha düşük maaşlı, güvencesiz ve düşük statülü işlerde çalışma olasılıkları daha fazla.”
“Türkiye’de her üç gelinden birini çocuk gelinler, yani 18 yaş altında evlendirilenler oluşturuyor.”
Bu iki madde de belirtilen her şeyi bizler kendi elimizle yaptık. Ancak hiçbir şey için geç değil.
Kadınlara ve kız çocuklarına hak ettikleri değerlerin verildiği yarınlara…