Beyaz ve mavi renkleriyle yeni boyandığı belli olan hastane binasından içeri girerler. Serap "ay gelmişken bir de kilona bakalım, bakalım" diyerek kızını tarttırır ve çocuk doktoru Sevil Hanımın odasına yönelir. "Sevil Hanım hoş geldin masal bebek" diyerek çocuğu yanağından okşar. Merhaba Sevil Hanım nasılsınız?
Serap: ben anlayamadım doktor hanım. Nefes almakta zorlanıyor sanki. Benim babamda astım vardı. Kızımda da olmasın sakin.
Doktor Sevil Hanım: Dur bakalım bu güzelliğin ciğerlerine. Başka şikayetiniz var mı?
Muayene yapılır ve akciğer filmi için film odasına yönlendirilir masal.
Serap: Ben de bebekken böyle miydim hiç bilmiyorum ama gece beni hiç uyutmadı. Sürekli ağlama, ağlama pek hareketi de yok koltuk altından desteklediğimde yürüme gayreti vardı. Şimdi o da yok bıraksam kafasını bile tutamayacak nasıl bir yılmışsa artık der hafif gülümseyerek. Doktor Sevil Hanım: Dur bakalım baksana şu gözlere ne kadar canlı Maviş Maviş Maşallah nazar boncuğu bunlar.
Serap bebeğiyle hastanenin içinde tahlil sonucunun çıkmasını beklemektedir. Duvardaki saatin tik tak sesleri ile zamanın geçmekte olduğunu anlarız ve Sevil Hanım seslenir: Serap Hanım gelebilirsiniz içeri.
Sevil Hanım tahlil sonuçlarını incelerken durgunlaşır akciğer kapasitesinde daralma görülmüş öksürük var mı kızda?
Serap: Evet dün akşam cılız sessiz bir şekilde birkaç kez öksürdü. Eyvahlar olsun korktuğum başıma geldi. Kızımda da astım çıktı değil mi?