Seçime artık bir aydan da az bir süre kaldı. Adaylar tüm enerjileriyle sahada çalışıyor. Aydın'ın tüm siyasi partilerdeki adaylarını dinlediğimizde birbirinden farklı cümleler kurmadıklarını görüyoruz. Çünkü şehrin sorunları ortak, çözümleri belli. Aydınlı olan, Aydın'ı ve halkını tanıyan herkes yapılması gerekeni biliyor. Ancak şöyle bir tuhaflık var ki bu sorunlar bugünün sorunları değil, çözümleri de yeni geliştirilmedi. Bugün konuşulanların aynısı geçmiş seçim dönemlerinde de konuşuldu. Aynı sözler yine verildi. Toplam 8 vekilin 4'ü Cumhur İttifakı'ndan 4'ü Millet İttifakı'ndan durum eşit yani. Gerçekten Aydın için çalışmak isteyen iki taraf için de yeterli çoğunluk ve yeterli imkan vardı. Aydın için çalışma sözü veren vekillerin seçimden sonra şehrin yalnızca belli kısımlarını ziyaret edip Ankara'ya döndüklerini gördük yıllarca. Şimdi soruyorum; dün yapılmayanın yarın yapılacağına nasıl inanacağız, hangi tarafa neye göre güveneceğiz? Mesela yalnızca seçim dönemlerinde Aydın'a gelen Bülent Tezcan ile Tuncelili Hüseyin Yıldız'ın Aydın için Meclis'te olduğuna nasıl inanacağız. Garanti oy olarak görülen Aydınlılar'ın rahatsızlıkları ne zaman duyulacak?

Evet, siyaset yalnızca şehirler için değil tüm ülke için yapılır. Evet, partilerin üst düzey yöneticilerinin aynı zamanda şehrimizi temsil ediyor olması gurur verici. Peki, yalnızca parti siyaseti yapılmasını istemeyen günlük hayatını yaşarken karşılaştığı zorlukların giderilmesini bekleyen sade vatandaş derdini kime anlatsın, çözümü nerede arasın?