Konrad-Adenauer-Stiftung Derneği, 16 ilden 18-25 yaş aralığındaki 2 bin 140 gençle görüşerek yaptığı ‘Türkiye Gençlik Araştırması’nın sonuçlarını paylaştı. Buna göre; gençlerin yüzde 63'ü başka ülkede yaşamak istiyor. Yüzde 55'i ise beslenme ihtiyacını bile karşılamakta güçlük çekiyor. Araştırmanın detaylarında gençlerin gündemi yakından takip ettiği, ekonomik durumdan duydukları rahatsızlığın yüzde 80'e dayanan oranlarda olduğu yer alıyor. Bu sayılar bize gençlerin mutsuzluğunu, ümitsizliğini gösteriyor.
Vatanımızı bırakıp gitmenin hayalini kurarak yaşıyoruz. Oysa kolay kazanılmadı bu memleket. Var olan haklarımız için büyük mücadeleler verildi. Atatürk'ün "Bütün ümidim gençliktedir!" dediği gençler, "Yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz." diye görevlendirdiği gençler, bugün buradan gitmek için yol arıyor.
Temel beslenme gereksinimini karşılamakta bile güçlük çekecek kadar zor koşullarda bu ülkede yaşamaya, okumaya, kendilerini geliştirmeye çalışıyorlar çünkü. Ve her zaman hedef oluyorlar; iş beğenmemekle, tembel olmakla suçlanıyorlar. Yıllarca zorluk içinde okuyup o kadar emeği verdikten sonra rahat bir yaşam için mücade ediyoruz haklı olarak. Bir insanın hayattaki en temel arzusu rahat yaşam elbette. Yapılan bu araştırmada, gençlerin yurt dışına gitme amacı çoğunlukla rahat yaşam olarak ortaya çıkıyor.
Rahat yaşam anlayışımız mı değişti son yıllarda yoksa rahatımız mı kaçtı bilemiyorum ama ne ara bu hale geldik onu çok merak ediyorum. Sahi ne zaman böyle bir ülke olduk? Ne zaman geleceğimizi kararttık? Ne zaman ülkemizi bırakıp gitmeyi kurtuluş yolu olarak görmeye başladık?