Hepimiz bir aileye ve bir sosyal çevreye doğuyoruz. Henüz yolun başındayken pek belli olmasa da belli yaşlar sonrasında yetenekler gün yüzüne çıkmaya başlıyor. Bunu fark etmek bazen kolay olsa da bazen de ortaya çıkarmak gerekebiliyor. İşte burada anne ve babanın rolü çok büyük. Çocuklarının ilgi alanlarına göre yeteneklerin keşfetmesinde bence en önemli kişiler aile bireyleri çünkü.
Peki keşfetmek yeter mi? Tabi ki hayır. Bu yeteneklerini geliştirebileceği alanları sunmamız gerekiyor çocuklara. Bu her hangi bir yönde olabilir bu arada. Müzik kulağı iyi olan bir çocuğun herhangi bir enstrüman çalmaya yatkın olmasından tutun da belirli yetenekleriyle herhangi bir spor dalına da yönelebilir. Burada bence en önemli nokta çocukların bu yeteneklerini görmezden gelmeden hareket etmek. Yani bu yeteneği fark ettiğiniz halde çocuğu kendi istediğiniz şekilde hayatta yönlendirmemek. Burada tabi olumlu anlamda yönlendirmeden bahsetmiyorum. Bu elbette anne ve babaların çocukları için en iyisini düşüneceği süreçtir ancak sizin hayal ettiğiniz bir spor dalı çocuk için uygun olmayabilir. Yada uğraşmasını istediğiniz bir hobi aslında onun için hiçbir şey ifade etmiyordur.
Burada doktor tavsiyesi de alınabilir. Ancak sadece çocuk değil her birey sevdiği bir şeyle uğraşmaktan keyif alır. Bunu yaparken de mutlu olur. Bu iş de olabilir her hangi bir aktivite de. Kısacası ‘Ağaç yaşken eğilir’ atasözünde de belirtildiği gibi ilk zamanlarda ne yapılırsa gelecekte de o devam eder. Temel eğitimin önemi bence ailede bu yüzden çok önemli. Çok duyuyoruz çevremizde, ‘Sesin çok güzelmiş’, bu sporu profesyonel olarak yapmıyor musun? Ya da ‘yaptığın resimler çok güzel neden eğitim almadın’ gibi cümleler.
Burada keşfedilmemiş, daha doğrusu keşfedilmesi geç kalmış bireylerle karşılaşırız. Oysa çocukluk çağında bu yetenekler keşfedişmiş olsa belki de ülkemiz için çok büyük sanatçılar, sporcular veya daha farklı alanda yetenekli bireyler kazanabiliriz. Kısacası çocuklarımıza vakit ayıralım, onları ciddiye alalım, fark etmeye çalışalım ve en önemlisi de yeteneklerinin karşısında durup engellemek yerine geliştirmesi için teşvik edelim. Bu sayede bir spor dalında, bir sahnede yada her hangi bir alanda başarılı olmuş evladınızı gururla alkışladığınızda henüz emeklediği, ilk kelimelerini söylediği günleri hatırlarsınız ve diyeceğiniz tek kelime ‘iyi ki’ olur.

DİĞER YAZILARI