Röntgenciler filmini izlemeyenler için izlediğinizde hazzını kaçırmayacak ölçüde spoiler vereyim. Yolun karşısındaki komşularının (Ben Hardy ve Natasha Liu Bordizzo) cinsel yaşamı, genç çiftin (Sydney Sweeney ve Justice Smith) ilgisini çekmeye başlar. Masum merak, komşulardan birinin diğerini aldattığını keşfetmesiyle sağlıksız bir takıntıya dönüşür. Hayatlarının birbirine düğümlenmesine sebep olan cazibe ve tutku; ölümcül sonuçlar doğurur.
Bu konunun nereden çıktığını tahmin ettiniz. Sapanca’daki konaklama tesisinde bir çiftin odasında gizli kamera bulunmasından…
Sosyal medya ağları henüz bu kadar geniş yer tutmadığı zamanlarda da insanın mahremiyetinin tehdit altında olduğunu söyleyip yazmıştım. Çünkü iletişim bilimi; sanal dünyada gerçekliği görebilmeyi gerektirir. 
Dünyada tek başına olduğu duygusunun huzurunu istemek bir tercihtir. Bu seçilmiş yalnızlığa dışarıdan sızılması mahremiyetinize suikasttır. 
Şöyle bir örnekle açıklayalım. Aydın’ın Karacasu ilçesi Işıklar Mahallesinden bugüne kadar çıkmamış 85 yaşındaki bir kadını kapı önünde otururken ilginç bularak videosunu çeken bir Japon turistin bunu paylaştığını düşünelim. 
Kimsenin tanımadığı bu kadını, 15 dakikada dünya görüyor. Rızası alınmadan görünür hale getirilmiş bir hayat!
Şehrin göbeğinde kendisini kimsenin görmediğini düşünen bir dede, çizgili pijamalarıyla sokağa çıkıp çöp dökerken yeni yetme bir ergenin sosyal medya paylamışıyla dünyaya gösterilmesi de aynı şekilde mahremiyetin ihlalidir.

OTEL KAMUSAL ODA MAHREMDİR

Kuşadası Otelciler ve Yatırımcılar Derneği (KODER) Başkanı Tacettin Özden, 30’lu yaşlarının başından beri turizm dünyasının içinde bir duayen. Arkadaşlarımız bu gizli kamera konusunu sormuş. Özden’in cevabı net, “bizim sektörümüzde bugüne kadar böyle bir olay olmadı.”
Turizm sektörüne hâkim olmanın güvencesiyle söylenen bu sözün arkasındaki gerçek şu; Böyle bir şaibeye yol açan sektörden silinir.
Bu konuya girmemin nedeni “dikkat edin otellerde mahremiyetinize tuzak kurulur” düşüncesini uyandırmak değil; Tam tersine Ege bölgesinin dışında yaşanan bir olayın genelleştirilerek sektöre zarar vermemesi için bir uyarıdır. 
Bu yüzden ulusal televizyonlarda “otel odasında gizli kamera nasıl tespit edilir?” diye uzmanlar çıkarılıp konuşulması tam bir sorumsuzluk örneği… 
Münferid olaylar dünyanın her yerinde yaşanır, hukuki karşlığı, cezai müeyyidesi uygulanır. Bunu ülke sorunu haline getirmenin can sıkıcı mahzurlarından biri de; bu yayınlar elçilikler vasıtasıyla ülkelerine bildirilir. Turizm acenteleri buna göre pozisyon alır. 
Otellerin ortak alanlarındaki kameralar açık ve konukların güvenliği içindir. Odalarda kamera olmaz.

AZ GELİŞMİŞLİK ÖRNEĞİ

Uygar toplumlarda olumsuzluklar büyütülmez. Çünkü kişiler, ötekinin hayatına kendi hayatından daha fazla ilgi göstermez. Az gelişmişlikten kurtulamamış insanın temel özelliği, başkasının hayatına sızmak, röntgenlemek, mümkünse içinde yer almak gibi hastalıklı bir tutum içerir. Kamusal alanda mahremiyetin kalmadığı bir çağdayız. 
Çarpıcı bir örnekle yazımı sonlandırmak istedim.
Yüzyılların içinden süzülüp gelen medeniyeti içselleştirmiş toplumlar, sorunları asla bağırıp çağırarak çözmez. Ne yaşarsa yaşasın, bilinçli bireyler toplumsal yararlara ortak olur.
ABD Başkanı Donald Trump’ın, gümrük vergilerini yüzde 200’ye çıkarması karşısında Çin’in algı yönetimine dikkat çekmek isterim.
Çin’den isyan sesi duyduk mu? Hayır!
Çin hükümeti hemen ABD mallarını iade etti, hatta yoldakileri de… Instagram, tiktok üzerinden hamle yapıyor. Amerikan hesapları üzerinden manipülasyon yapıyor, mizahi paylaşımlarla kamuoyu yaratıyor. Amerika’da 30 – 40 dolarlık çantaları 10 dolara mal ettiğini açıkladı. Çin’de tiktok fenomenleri, “benim evimde Amerikan malı yok, ya sizin?” diyerek alay ediyor. Daha neler neler..
Bir de yabancılara, “Çine 250 saatliğine vizesiz gelebilirsin” diye çağrıda bulundu. Dev alışveriş merkezlerinden istediğin kadar ürün alıp ülkene dönebilirsin mesajı veriyor.
Bir de Trump’ın gümrükleri yüzde 200 artırmasına karşılık Çin, yüzde 34 artırdı. Mesajı da şu: Trump’ın dolandırıcılıktan 34 davası var!
Gelişmişlik, yüzyılların kültür ve birikimi böyle kullanılıyor. Büyük olmak sözlerle olmuyor. Her türlü krize karşı hazırlı olmayı gerektiriyor. Hatta bunları fırsata çevirmek de dahil.