Aydın’da dünden bugüne sahipsiz bırakılan sorunlar yumağına baktığımızda senelerdir sürüncemede kalan bazı konuların değişmemesi, aslında siyaset kurumunun kısır çerçevesini de dünden bugüne bir bakıma açık seçik gözler önüne seriyor.
En bariz örnek nedir derseniz; Merhum Başkan Adnan Menderes’i alaşağı eden darbeciler tarafından rotası 1961’de askeri yasak bölgeye çevrilerek sivil uçuşlara kapatılan Aydın Çıldır Havalimanı’dır derim.
En son Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz gün sosyal medya hesabından yaptığı açıklamalarında, “Önümüzdeki dönemde aktif havalimanı sayımızı, yapımları devam eden Yozgat ve Bayburt-Gümüşhane Havalimanlarımızın da hizmete alınmasıyla 58’den 60’a çıkaracağız” ifadeleriyle 2 yeni havalimanı daha müjdesi verdi ama ne yazık ki Aydın Çıldır Havalimanından yine bahsetmedi.
Oysa çok değil Atatürk Kapalı Spor Salonu’nda 2018 yılı Nisan ayında kendisinin de katılımıyla gerçekleşen AK Parti Aydın İl Kongresi’ndeki Aydın Çıldır Havalimanı ile ilgili sarf ettiği sözleri dün gibi hafızalarda yerini koruyor…
Ne demişti kongrede Erdoğan; “Aydın’da da bizim biliyorsunuz bir tane eğitim uçuşları yaptığımız alanımız var. İnşallah bunların hepsi masada, çalışıyoruz”
Peki o dönem bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın masada olduğunu ve üzerinde çalıştıklarını belirttiği Çıldır Havalimanı için yoğun girişimlerde bulunması gerekenler kimlerdi? Tabi ki öncelikle o dönemki iktidar milletvekillerimiz.
Peki kimdi bu iktidar milletvekillerimiz hemen hatırlayalım; Mustafa Savaş, Abdurrahman Öz ve Mehmet Erdem.
Abdurrahman Öz’ün o dönem Aydın Çıldır Havalimanı için ‘Namus Sözümüz’ dediğini ben şahsen çalıştığım gazetede de benim aldığım birebir açıklamalarla manşetten girdiğimiz için yakinen biliyorum.
Gelinen nokta itibariyle Öz, genel merkezdeki görevlerini de bıraktığından artık süper emekli olarak siyasetten çekildi.
Mustafa Savaş, halihazırda partisinin ildeki en kıdemli milletvekili olarak aktif siyasetin içerisinde. Mehmet Erdem ise 3 dönem kuralına takıldığı için milletvekili adayı gösterilmediği 24 Haziran 2018 Genel Seçimlerinden sonra yeniden İl Başkanı olarak Aydın’da yine aktif siyasetin göbeğinde.
Yani Erdoğan’ın, ‘Masada ve üzerinde çalışıyoruz” dediği Aydın Çıldır Havalimanı için gerek Savaş ve gerekse de Erdem, öncelikle doğrudan doğruya sorumluluk sahibidir.
Bu noktada gerek kendilerine ve gerekse hem o dönem, hem de bu dönem muhalefet ve iktidar milletvekili olarak görev yapan milletvekillerinin üzerine düşen de bellidir;
Nasıl ki 11 Nisan 1990’da Menderes ve beraber idam edildiği arkadaşlarının İmralı'daki mezarları, Bakanlar Kurulunca münasip görülecek bir yere devlet töreniyle taşınmasını kapsayan yasa tasarısı TBMM Genel Kurulunda kabul edilmiş ve aynı kanunla itibarları da iade edilmişse Aydın’a da iade-i itibar noktasında gereken adım bir an önce atılmalıdır.
Bir kere şu bilinmelidir ki; Aydın Çıldır Havalimanı’nın rotasının 1961’de Menderes Hükümeti’ni alaşağı eden darbe komitesi tarafından askeri yasak bölgeye çevrilerek sivil uçuşlara kapatılması bu ile kesilmiş bir cezadır!
Bu durum kapatılış tarihine kadar da belgeleriyle birlikte sabittir, hakikati görmek isteyen gözler için de bana sorarsanız tartışmaya kapalıdır.
Bu cezadan önce darbecilerin yaptığı referanduma da Aydın kocaman bir ‘Hayır’ diyerek karşı çıkmış, demokrasi mücadelesinde safını belli etmiştir.
Aydın’ın gerek Menderes’in memleketi olması ve gerekse de darbecilerin referandumuna ‘Hayır’ demesinin ardından darbecilerce elinden alınan Aydın Çıldır Havalimanı, derhal Aydın’a iade-i itibar noktasında sivil uçuşlara açılmalıdır.
Çünkü bu sadece ilin gelecek projeksiyonu için değil esasen başlı başına Aydın için bir iade-i itibar meselesidir.
Seneler sonra Adnan Menderes Demokrasi Müzesi’ni Aydın’a kazandıran Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da bu konuya gereken hassasiyeti göstermelidir ancak öncelikle ildeki tüm milletvekilleri tek yürek olup ‘Aydın’a iade-i itibar’ noktasında bu konunun ne denli büyük önem arzettiğini de artık esaslıca kavrayarak TBMM Genel Kurulu’na ivedilikle taşımalıdır.
Son söz Menderes’ten
"Bu millet kendisine hizmet edeni unutmaz, Ben sussam millet susmaz, Vicdan susmaz, hakikat susmaz"
Aydın için bu yazıda bahsettiğim tarihi hakikate içtenlikle sahip çıkılması temennisiyle...
Sağlıcakla kalın.