Her birimizin elinde akıllı diye geçinen ve büyük ekranlarından bizlere dünya ile bağlantı kurmamızı sağlayan cihazlar mevcut. İsmini kullanmasam bile hepiniz neyden bahsettiğimi anladınız mutlaka. Cep telefonu olarak hayatımıza giren ancak günümüzde cebimize sığmaktan öte hayatımızın merkezine aldığımız cihazlar.
Birçoğunuz da bu yazıyı bu cihazlardan okuyorsunuz muhtemelen. Burada teknolojinin faydasından bahsediyorum aslında. Kullanmasını bilene günümüzde iş imkanı da sağlayan bu aletlerin hayatımıza kattıklarını, daha doğrusu hayatımızda nelerin yerine geçtiklerini düşünüyor muyuz peki hiç?
Örneğin eskiden bir konsere gittiğimizde, bir doğa yürüyüşünde veya herhangi bir aile toplantısında anın tadını çıkarırdık. Cebimize sığan telefonlarımız ya kılıflarında ya da evin bir yanında durur, çalarsa açılırdı. Öyle ki bazen şarjları günlerce gider hiç de priz arama derdine girmezdik. Ve bu söz ettiğim zamanlarda her anın da tadını yaşar sonrasında ise çevremizdekilere anlatacak birçok anı biriktirirdik. Bir kare fotoğrafa sığan manzara üzerine uzun sohbetler edilebilirdi örneğin.
Bugün ise daha manzarayı görmeden telefonların kamera uygulamasını arar, sosyal medya hesaplarından paylaşmak için acele eder olduk. Peki ya anın tadını çıkarmaya ne oldu? Bunun belki de en güzel örneklerini konserlerde görüyoruz. Bakın 70, 80 ya da 90’lardaki konserlere. İnsanların şarkılara eşlik ettiği, sanatçıların her hareketinin dikkatle izlendiği ve müziğin tadına varan kalabalık görüyoruz. Günümüzde ise insanlar, ekranlar ve sahne aynı fotoğraf karelerine giriyor. Hem dinliyor hem video çekiyor hem anında paylaşmak için yarışıyoruz. Peki neden? Yani binlerce insanın aynı görüntüyü ve videoyu hem de kendi hesaplarından paylaşmasının mantığı nedir? Hele ki günümüzde onlarca kameranın zaten çekim aldığı organizasyonlardan bahsediyoruz.
Bu arada kendimi de eleştiriyorum bu yazımda. Bu yazdıklarımı bazen kendi hayatımda da yaşadığım için. Bence teknolojiden sonuna kadar faydalanmalıyız bundan yana farklı bir şey düşünmüyorum ancak anın tadını çıkarmadıktan sonra. Mademki ekrandan yaşayacağız birçok aktiviteyi neden katılma gereği duyuyoruz? Özetle her geçen gün ömürden ve biz düne dönemeyeceğiz. Bunu bilerek buna göre şu anın da tadını çıkarmak bence hepimiz için en güzeli. Paylaşım mı? Elbette yapılabilir ama önce kendimizle, eşimizle, çocuklarımızla, ailemizle, arkadaşlarımızla bunu beraber paylaşmak daha güzel sanki.

DİĞER YAZILARI