İnsan sosyal bir canlıdır ve doğası gereği diğer canlılarla bir bütün halinde yaşamak istiyor, buna gereksinim duyuyor. Bu bir arada yaşam isteğinin altında yatan iki temel neden vardır. İlki biyolojik varlık olan insanın temel ihtiyaçları. Bunları tek başına gideremez. Sosyal birey olan insan kendi ihtiyaçları doğrultusunda diğer insanlarla iletişime geçmek zorundadır. Çünkü insan tek başına doğanın güçlükleriyle baş edemez. İnsanların bir arada grup şeklinde yaşamaları böylece temel ihtiyaçlarını giderme yolunda kolaylık sağlar. İkinci neden ise psikolojik gereksinimden kaynaklanan birlikte yaşama arzusudur.
Birey doğası gereği varlığını devam ettirebilmek adına diğer insanlarla bir arada bulunarak iletişim ve paylaşımlarda bulunur. Yani insanlar doğal bir ihtiyaç olarak sürekli birbirleriyle iletişim halindedirler. Öyleyse iletişim insanların en temel parçasıdır ve insanlar bu ihtiyaçlar doğrultusunda bir aradadırlar.
Özetle insanoğlu, varlığını sürdürebilmek için bir arada yaşamanın zorunluluğunu anlamış ve bununla birlikte toplumsal bir alan oluşmuştur. Bir toplumun oluşumunun temelinde insan ilişkisi; insan ilişkilerinin temelinde ise iletişim vardır. Toplum, insanların doğayla ve kendi aralarındaki ilişkilerini kapsayan bir bütündür.
İnsan sosyal bir varlıktır. Bunu en başta belirtmiştik. Hepinizin bildiği gibi tam bir buçuk yıldır yaşanan pandemi nedeniyle insanlar özellikle çocuklar sosyallikten uzak bir dönem geçirmek zorunda kaldı. Yetişkinlere göre daha hassas ve henüz tamamlanmamış bir algı dünyası olan çocuklar, bu süreçte epey yıprandı. Bundan dolayı okulların açılmasıyla birlikte uyum problemlerinin yaşandığını göreceğiz diye tahmin ediyorum. Bu tür durumları profesyonel bir şekilde çözebilmek için muhakkak bir bilirkişi ile iletişime geçmekte yarar var. Çünkü sosyal varlık olan insan doğru iletişim için sağlıklı koşullara ihtiyaç duyar. Bundan dolayı çocukların yaşayabileceği sıkıntıları önceden tahmin edip hazırlıklı olmakta yarar olduğunu düşünüyorum.