Dünya Sağlık Örgütü, 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü’nün bu yılki temasını, ruh sağlığının bozulması sonucu gelişen “intihar ve intiharları önlemek“ olarak belirledi. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre intihar oranları dünya genelinde son 45 yılda % 60 arttı. Dünya genelinde yılda yaklaşık 1 milyon kişi intihar ederek hayatına son veriyor. 2030 yılında sayının 1 milyonun üzerine çıkacağını öngören Dünya Sağlık Örgütü’ne göre her 40 saniyede bir kişi intiharı seçiyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2018’de ülkemizde intihar hızını yüz binde 3.8, intihar eden kişi sayısını ise 3.161 olarak açıkladı. Bu veriler Türkiye’de intihar vakalarının dünya istatistiklerine paralel seyrettiğini gösteriyor. Türkiye dünyada en çok intiharın gerçekleştiği 100. ülke olarak biliniyor. Fakat bu verilerin ne kadar güvenilir olduğu tartışılır. Birçok etmenden dolayı intihar verileri daha az bildirilmekte ve dolayısıyla kayıt altına alınmamaktadır.
İNTİHAR NEDİR?
İntihar, kişinin istemli şekilde kendisinin ölümüne yol açma eylemi olarak tanımlanabilir. Çoğunlukla çaresizlik hissinin sonucu olarak ortaya çıkar. Ne yazık ki günümüz insanı çözümlerin tükendiğini hissettiğinde intiharı çözüm gibi görebilmekte. Maddi sorunlar ve kişiler arası çatışmalar intihara sebebiyet veren stres etmenlerinin başında geliyor. İntiharların yaklaşık % 80’inin ruhsal bir hastalıkla ilişkili olduğu kanıtlanmıştır. Majör depresyon, bipolar bozukluk, psikotik bozukluklarda intihar oranı yüksektir. Eş zamanlı olarak alkol ve madde kullanımının olması olasılığı daha da arttırır. Majör depresyonda intihar oranı % 9-15 arasındadır. Bipolar ve psikotik bozukluk da bu orana yakındır. Depresyon nedeniyle hastaneye yatırılan hastaların % 15’i daha sonra intihar nedeniyle yaşamını yitirmektedir.
İNTİHAR BELİRTİLERİNE DİKKAT
İntihara yönelmeyi düşünen kişi öncesinde mutlaka bir ipucu verir. Bu ipuçları dikkatle ele alınıp doğru değerlendirilmelidir. İntihar bir yardım çığlığıdır. Birey öncesinde birçok davranışı ve söylemi ile bunu belli eder. İntiharın kesin olarak önceden tahmini her zaman mümkün değildir fakat bazı belirtiler ciddiye alınarak kişinin ihtiyacı olan desteği alması sağlanabilir. Bu belirtiler şu şekilde sıralanabilir:
• Ölüm ve ölmek hakkında konuşmak: Kişinin her türlü ölüm düşüncesi dikkate alınmalıdır.
• Kişinin önceden zevk aldığı şeylerden artık zevk almaması durumu: Ayrıca kişinin hayatında bir kaybın olması (sevilen birinin kaybı, boşanma, ayrılık, iş ve para kaybı vb.) da intihara yatkın olan kişinin intihara olan bakış açısını desteklemektedir.
• Kişilik değişimi yaşanması: Kişinin eskisine oranla daha üzgün, içe kapanık, tedirgin, endişeli, yorgun, kararsız ya da duyarsız olması
• Davranış değişiklikleri yaşanması: Örneğin işte veya okulda konsantre olamamak, önceden yapabildiği şeyleri artık yapamıyor olmak, sorumluluklarını yerine getirememek
• Uyku düzeni ve kalitesinde yaşanan değişiklikler: Uykusuzluk, erkenden uyanma, çok fazla uyuma ve kabuslar görmek
• Yeme içme alışkanlıklarındaki değişiklikler: Çok fazla ya da çok az yemek, ani kilo kaybı ya da artışı
• Kontrolü yitirecek gibi olma hissi
• Düşük özgüven, değersizlik duyguları, utanç, suçluluk duyguları, kendinden nefret etme
• Gelecek hakkında umutsuz ve olumsuz düşünceler: Gelecekte herşeyin daha kötü olacağı, iyiye gitmeyeceği ve hiçbir şeyin değişmeyeceğini belirten karamsar düşünceler