Bir kişiyi aşırı duyarlı yapan psikolojik güvensizlik durumu, aslında bir belirtidir. Olaylara aşırı veya olumsuz tepki veren insanlar yalnızca aşırı duyarlılık hali içerisinde olmakla kalmaz, aynı zamanda duygularını yönetmekte de sorun yaşarlar. Bunun altında aslında bir güvensizlik vardır. Özellikle kişi yetkinliklerine ve yeteneklerine güvenmediğinde daha olumsuz tepkiler verir. Bu tür insanlarla aynı alanı paylaşanlar, bu etkileşimlerin ne kadar karmaşık olduğunun farkındadırlar. Ancak onları yargılamak yerine anlamaya çalışmalısınız. Her insanın herhangi bir zamanda bu tür tepkisel davranışları sergileyebileceğini unutmayın. Bunun nedeni, stresli bir deneyimin bunu yapmak için yeterli bir seviyedeki tetikleyici olmasıdır. Hassasiyet ve psikolojik güvensizlik, dünyaya kızan ve çevresinde başkalarında gördüğü aşırı mutluluktan dolayı dünyaya karşı bir nevi kırgın olanların durumunun arkasında yatan gerçektir. Bu insanlar kırılmış bireylerdir ve kendilerini bir araya getirmeleri gerekir. Bu gerçeği anlamak, bir kişinin bu karakterlerle daha iyi bir biçimde başa çıkmasına ve kendini biraz daha iyi anlamasına yardımcı olabilir.
AŞIRI DUYARLILIK DURUMUNUN ARKASINDA PSİKOLOJİK GÜVENSİZLİK VAR
Psikoloji alanı uzun zamandır duyarlılık üzerine çalışıyor. Başlangıçta da söylediğim gibi bu belirtiler kendi boyutundan çok daha derin bir gerçekliğin belirtisidir. Günlük ilişkilerimizde ve hayatımızda, sebepsiz yere, kolayca kırılan kişilerle birçoğumuz karşılaşır. Yapılan araştırmalar önemli bir gerçeği ortaya koyuyor. İnsanın çevresi ve etrafında yaşanan olaylar kişiler üzerinde önemli bir etki yaratır, ancak aynı ortam herkesi aynı şekilde etkilemez. Güvensiz insanlar bu durumlardan daha çok etkilenir ve belirli psikolojik rahatsızlıklara karşı daha fazla eğilim gösterirler. Aslında bu tepkiler genetik faktörlere de bağlı olabilir. Beyin serotonin üretiminde bir değişiklik yaşıyor da olabilir. Bu nedenle bu tür kişilerde her zaman uyanık ve savunmacı durumda olma eğilimi daha yüksektir. Başka bir deyişle biyolojik bir faktörler göz ardı edilemez. Kişisel güvensizlik, olumsuz bir benlik algısına verilen duygusal bir tepkidir. Bu duygu, insanlar dünyada gelişmek için yetkinliklerine güvenmediklerinde ortaya çıkar. Başka bir deyişle, kendilerini dezavantajlı bir konumda hissettiklerinde veya kendilerini gerektiği gibi takdir etmediklerinde ortaya çıkar. Düşük benlik saygısı ve kırılganlık hissinin bu birleşimi, odaklanmalarını kendilerini koruma ihtiyacına, dolayısıyla savunmacı tutumlarına yönlendirir. En ufak bir fırsatta başkalarının davranışlarından zarar görmüş, kırgın ve hatta tehdit edilmiş hissederler. Sanki her şey onlara karşıymış gibidir. Aynı şekilde, aşırı duyarlılıkla tanımlanan kişi başkalarına da güvenemez. Bu kronik güvensizlik, onları başkalarının bir noktada kesinlikle hayal kırıklığına uğratacağına inandırır.
DUYARLILIK HİPOTEZİ
Neden bazı insanlar aşırı duyarlıyken diğerleri duyarlı değil? Yukarıda bahsedilen düşük özgüvene ek olarak dikkate almaya değer başka ilginç bir teori daha var. Diferansiyel yatkınlık hipotezi, bazı insanların biyolojik, mizaç kaynaklı veya davranışsal özelliklerinden dolayı strese nasıl daha duyarlı olduklarını açıklar. Londra"daki Birkbeck Üniversitesinde yapılan çalışma ve bunun gibi araştırmalar, bazı insanların çevresel stres faktörlerine daha duyarlı olduğunu gösteriyor. Buna karşılık, bazı insanlar her şey için endişelenir, her durumu abartır ve neredeyse her şeyden bunalmış hisseder. Bu aşırı duyarlılık, yüksek düzeyde bir sıkıntı yaratır ve belirli durumlarda biyolojik bir tetikleyiciye sahip olabilir.
Yukarıda bahsettiğimiz gibi, duyarlılık çoğu durumda gözetimsiz bir psikolojik gerçekliğin belirtisidir. Bu nedenle, bu tür tepkiler ve davranışlar can sıkıcı ve sorunlu olsa da, herhangi bir anda herkes bunları deneyimleyebilir. Karmaşık, acı verici ve hatta travmatik bir andan geçerken kendinizi duyarlı hissetmeniz normaldir. Bunun nedeni, aşırı duyarlılığın temas halinde acı veren bir yara olmasıdır. Sıkıntı, anlayışsızlık ve yalnızlık tarafından kapana kısılmış hissedenlerin tepkisidir. Bazen, bu hareketler, kendiniz hakkında kötü hissettiğinizde başkalarına olumsuz tepki vermeyi de içerir. Bunlar yüzleşmek istemediğiniz ve dolayısıyla yönetmeyi öğrenemediğiniz gerçeklerdir. Fakat bu durum sağlığınızı ve çevrenizle olan ilişkinizi engelliyorsa psikolojik yardım istemekten çekinmeyin.